Ana SayfaGüncelHDP’den Yüksekova raporu: Patlamaya neyin sebep olduğuna ilişkin net bilgi yok

HDP’den Yüksekova raporu: Patlamaya neyin sebep olduğuna ilişkin net bilgi yok

HABER MERKEZİ – Yüsekova’da bir anne ve bebeğinin yaşamını yitirdiği olayın meydana geldiği yerde incelemelerde bulunan HDP heyeti, hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, patlamaya neyin sebep olduğuna ilişkin net bir bilgi ve belgeye ulaşılmadığı vurgulanırken, deliller karartılmadan Meclis’te komisyon kurulması talep edildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan heyet, 31 Temmuz’da Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde bir anne ile bebeğinin hayatını kaybettiği olaya ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.

Partinin Hakkari milletvekili Sait Dede, Van milletvekilleri Muazzez Orhan ve Murat Sarısaç ile İHD ve ÖHD üyelerinden oluşan heyetin hazırladığı raporda ilkin tanık ifadeleri yer alıyor.

“Yol üs bölgesine gidiyor”

İsmi açıklanmayan ve bazı soru işaretlerine dikkat çeken bir tanığın “Bu araç izinsiz, güvenliksiz nasıl üs bölgesine gider?” sorusunun yer aldığı raporda, söz konusu tanık şunları aktarıyor:

“Bir olay olmuş, bir günah keçisi arıyorlar. Bunu da köyümüzün üstüne yıkmaya çalışıyorlar. Araç sabahın erken saatlerinden saat 16.00’ya kadar güneşin altında karakola yakın bir yerde beklemiş. LPG’li bir araç bu kadar süre sıcaktan ısınmış da olabilir. Köyümüzün bu olayla bir ilgisi yoktur, mağduruz.”

“Kadında yara ve kanama yoktu”

Raporda isminin yazılmasını istemeyen bir başka tanık ise şu ifadelerde bulunuyor:

“Olay yerine gittim. Araç yolun üzerinde sadece arkasının büyük bir kısmı tahrip olmuş bir şekilde, çöküntünün olduğu yerden 10-15 metre kadar uzakta duruyordu. Patlamanın olduğu yol patika bir yoldur, zemini sert değildir. Çoğu zaman araçlar patinaj yaparak geçer, buna rağmen yarım metreye yakın derinlikte, genişliğinin biraz daha fazla olduğu bir çöküntü vardı.

“Vefat eden kadın aracın dışında yüz üstü yatıyordu. Gördüğüm kadarıyla kadında herhangi bir kanama ve yara yoktu.

“Askeriye olaydan bir-bir buçuk saat sonra geldi. Ambulans önceden geldi. Ben bebeği görmedim, sadece köylüler tarafından hastaneye götürüldüğünü duydum.

“Aracın hemen yanında biri yatay, diğeri dik şekilde olmak üzere iki mutfak tüpü duruyordu. Sonradan öğrendim ki, bu tüpler boş olup, karakoldan değiştirilmek üzere bu aracın bagajına konulmuş. Bu araç malzeme taşıyan bir araç değil, neden boş tüpleri aracın bagajına koymuşlar?

“Bu olaydan sonra korku içinde yaşıyoruz. Bir askeri yetkili köyümüze gelerek ‘Bir olay daha yaşanırsa anam avradım olsun tüm köyü içindekilerle beraber ateşe veririm’ dedi.

“Korkuyoruz, Meclis olur, valilik olur, bu olayın araştırılıp gerçek suçlularının yakalanmasını istiyoruz. Bizim köyün bu olayla bir ilgisi yok, olamaz da.”

Köylüler ihmallerin araştırılmasını istiyor

Raporun devamında ise 6 Ağustos’ta tekrar kapsamlı bir heyet oluşturulup köye ve olay yerine gidildiği belirtiliyor.

Raporda; heyette HDP’li üç milletvekili ile İHD temsilcileri ve ÖHP avukatlarının bulunduğu, köyden iki-üç kişinin isimlerini vermeden heyettekilerle konuştuğu, köylülerin üs bölgesine gitmek için izin alınması gerektiğini aktardığı kaydediliyor.

“Yol asfalt değil toprak”

Köylülerin, aracın geçişine izin vererek güvenlik önlemi almayanların da ihmallerinin araştırılmasını istedikleri de raporda yer alıyor. Raporun devamında ise şu bilgiler aktarılıyor:

“Daha sonra heyetimiz olayın gerçekleştiği yere köy korucularının nezaretinde dört araçla gitti. Patlamanın gerçekleştiği yere vardığımızda, yolun asfalt olmadığını, toprak yol olduğunu, virajlı ve sarp olduğunu, olaydan sonra yolun düzeltilmiş olduğunu, patlayan aracın orda olmadığını, ancak çevreye savrulmuş araç parçalarının yolun kenarında, yolun aşağı ve yukarı kısımlarında halen mevcut olduğunu gördük. Olay yerinde fotoğraflar çekip heyet olarak olay yerinden ayrıldık.”

“Patlamaya neyin sebep olduğuna dair bilgiye ulaşılamadı”

Raporun sonuç bölümünde, soruşturma gizli yapıldığı için olaya ilişkin tutanak ve kayıtlara heyetin ulaşamadığı belirtiliyor.

Heyetin Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı randevu talebinin reddedildiği, ilçe kaymakamı ilçede olmadığından görüşülemediği ifade edilirken, “Araçtaki patlamaya neyin sebep olduğuna ilişkin net bir bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. Heyetimiz, olay yerinde delillerin halen mevcut olduğunu, tüm alana yayılmış olduğunu gözlemlemiştir” deniliyor.

Komisyon talebi

Raporda, heyetin soruşturmanın özenli, dikkatli ve etkili bir biçimde yapılmadığı endişesini taşıdığı aktarılırken, “Köy sakinlerinin bu olaydan ötürü tedirgin ve korku içinde olduğu, bu patlamayla ilişkilendirilerek mağdur edilme korkusu yaşadıkları gözlemlenmiştir” deniliyor.

Ayrıca, “Tüm soru işaretlerinin giderilmesi ve maddi gerçeğin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkması için TBMM’de bu olaya ilişkin deliller karartılmadan veya kaybolmadan bir komisyon kurulmalıdır” talebi de raporda yer alıyor.

Ne olmuştu?

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, astsubay eşini ziyarete gittiği üs bölgesinden evine dönen Nurcan Karakaya’nın kullandığı otomobilin geçişi sırasında patlama meydana gelmiş, 25 yaşındaki Karakaya yaşamını yitirmişti.

Karakaya’nın 11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan ise ağır yaralanmış ancak götürüldüğü hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Yaşamını yitiren anne ve bebeği, Hakkari Dağ Komando Tugay Komutanlığı’nda düzenlenen törenin ardından Sivas’ta toprağa verilmişti.

Cenaze törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada idamı bir kez daha gündeme getirmiş, “Parlamentodan geçtiği anda benim için onaylamamak gibi bir durum yoktur” sözlerini yinelemişti.

İçişleri Bakanı Soylu da patlamaya ilişkin yaptığı konuşmada HDP ve CHP’yi hedef almıştı.

PKK ise ‘saldırının kendi mensupları tarafından gerçekleştirildiğinin doğrulanamadığını’ savunan bir açıklama yayınlamıştı.

Olayın nasıl yaşandığına dair yetkililer tarafından henüz ayrıntılı bir açıklama yapılmazken, patlama yerine herkesten önce ulaşan ve bebeği kendi imkanlarıyla yaralı olarak hastaneye ulaştıran köylüler, patlamanın aracın bagajındaki LPG tankından kaynaklandığını iddia etmişlerdi.

Olayın tanığı olan köylüler, polislerin tutanak dahi tutmadığını söylemişlerdi.

Previous post
2. Bodrum Caz Festivali Eylül'de başlıyor
Next post
Ankara'da hastane inşaatında çalışan işçiler iş bırakıp eylem başlattı