Ana SayfaÇalışma Yaşamı3. Havalimanı baskını: 24 inşaat işçisi tutuklandı

3. Havalimanı baskını: 24 inşaat işçisi tutuklandı

HABER MERKEZİ – Yapımı devam eden 3. Havalimanı’nda kötü çalışma koşulları nedeniyle eylem yaptıkları için işçi koğuşlarına yapılan baskınla gözaltına alınan yüzlerce işçiden 24’ü tutuklanarak, Metris Cezaevi’ne götürüldü. Cezaevi önünde açıklama yapan HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, işçilerin tutuklanmasını ‘susturma operasyonu’ olarak niteledi.

Yapımı devam eden 3. Havalimanı’nda çalışma koşullarının düzeltilmesi ve iş cinayetlerinin son bulması için eylem yapan inşaat işçilerinin kaldıkları işçi koğuşlarına 15 Eylül’de düzenlenen baskında gözaltına alınan yüzlerce işçiden 43’ü, dün savcılık sorguları için Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne getirilmişti.

Savcı, 15 işçinin adli kontrol ile serbest bırakılmasını isterken, aralarında İnşaat-İş yöneticisi Yunus Özgür ve basın sözcüsü Uğur Karadaş ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Yusuf Yılmaz’ın bulunduğu 28 işçinin tutuklanmasını talep etti.

İşçilerin ifadesini almayan savcı, “Kamu malına zarar verme”, “Polise mukavemet”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “İş ve çalışma hürriyetinin ihlali” iddialarıyla tutuklanmalarını istediği 43 kişiyi mahkemeye sevk etti.

‘Grup Direniş’ isimli Whatsapp grubu ‘suç delili’

Savcının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ettiği işçilerden 24’ü tutuklanırken, 19’u adli kontrolle serbest bırakıldı.

Gaziosmanpaşa Savcılığı, işçilerin çalışma koşullarının kötü olduğunu dillendirmesini “bahane” olduğunu öne sürdü.

​Savcı Ali Özgilik, tutuklama talebine gerekçe olarak ise işçilerin jandarma baskını sırasında slogan atarak kolluk kuvvetinin müdahalesine engel olmaya çalışmasını ve birbirleriyle haberleşmek için kurdukları “Grup Direniş” isimli Whatsapp grubunu gösterdi.

Mahkeme, savcının adli kontrol şartıyla tahliyesini talep ettiği 15 işçi için aynı yönde karar verdi.

Ardından verilen kararda ise tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 28 işçiden 24’ünün tutuklanmasına, 4’ünün ise adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmasına hükmedildi.

HDP: Bu operasyon işçileri susturma operasyonudur

Tutuklanan 24 işçi için Halkların Demokratik Partisi (HDP), işçilerin tutuklanarak götürüldükleri Metris Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya birçok HDP milletvekilinin yanı sıra Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetin Kurulu üyesi Kamber Saygılı ve gözaltına alınan işçi aileleri katıldı. Açıklamada ilk olarak HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay söz aldı.

İşçilerin taleplerini hatırlatan Kemalbay, “Talepler üzerine işçilerle görüşmek, işçilerini sorunlarını gözlemeleri gerekirken jandarmayla abluka altına alarak 600’e yakın işçi gözaltına alındı. Burada devlet ve şirketler işveren konumundadır. Dolayısıyla bu operasyon aynı zamanda işçileri susturma operasyonudur” şeklinde konuştu.

‘Havalimanı işçileri bütünüyle haklıdır’

İşçilerin son derece haklı ve meşru taleplerinin olduğunun altını çizen HDP İstanbul Milletvekili Erkan Baş da “Arkadaşlarımız yıllardır iş koşullarının insanileştirmesi için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdi. Bu duruma karşı oluşan sessizliği, sessizliğin yetmediği noktada koşullarını daha da kötüleştiren süreci protesto etmek için haklı biçimde yan yana geldiler. Tek tek yükselttikleri seslerinin yetmediğini gördüğünde ise binler, on binler oldular. En başta söylenmesi gereke şudur: Havalimanı işçileri bütünüyle haklıdır’’ dedi.

TİP Kurucu Meclis Üyesi de olan Baş, “Büyük bir cezaevine benzeyen havalimanı şantiyesi bizlere, topluma kapatılıyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Çünkü orada bir takım suçlar işleniyor. Ve bunlardan doğrudan etkilenen işçi arkadaşlarımız buna karşı seslerini çıkartıyorlar. İstedikleri talepleri son derece insani olmanın ötesinde mevcut yasalar tarafından da uygulanmak zorunda olan her şey. İşçi kardeşlerimizin talep ettiği şeyler için suçlanması söz konusu olmadığı gibi esas olarak şantiyede iş koşullarına neden olan bir üst işveren olarak devlet ve bütün patronlar bundan soruşturularak yargılanmalıdır.”

“İşçi kardeşlerimizin direnişi haklı ve meşrudur” diye vurgulayan Baş, son olarak şunu dile getirdi:

“Her ne yaparlarsa yapsınlar hangi tür baskı araçlarını devreye sokarlarsa soksunlar haklı bir davanın önünde engel olamayacaklar.”

Son olarak sözü alan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kamber Saygılı, hükümeti havalimanı inşaatındaki sorunları görmek yerine ‘güvenlik sorunu’ haline getirdiğini belirterek, şunları söyledi:

“İşçi ve sendikalı arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Buradaki şirketler bizzat AKP holdinginin yan şirketleridir. Hükümet eti benim demiştir. Kemiğini Cengiz Holding gibi patronlarının önüne atmıştır. Onlar da taşeronların önüne atmıştır. Dolayısıyla işçi arkadaşlarımıza isyanından başka bir çözüm yolu sunulmamıştır. İnşaat işçisi arkadaşlarımızın mücadelesi işçi sınıfı açısından değerli ve önemlidir.”

Ne olmuştu?

İstanbul’da yapımı devam eden 3’üncü Havalimanı inşaatında çalışan işçiler, kötü çalışma koşullarını protesto etmek için 14 Eylül Cuma günü sabah erken saatlerde eyleme geçmiş, servislerin çıkışını engelleyerek tepkilerini göstermişti.

Yağmur altında uzun süre servis beklediklerini, şantiyedeki yemek ve barınma imkanlarının çok kötü olduğunu belirten binlerce işçi, çalışma koşullarının düzeltilmesini istemişti.

Eylemin devam etmesi üzerine şantiye alanına çağrılan jandarma, işçilere biber gazı ile saldırmış ancak eylemdeki işçiler geri adım atmamıştı.

Bunun ardından aralarında İnşaat-İş üyelerinin de bulunduğu işçi temsilcileri ile İstanbul Yeni Havalimanı işletmecisi İGA’nın İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu bir araya gelerek, bir görüşme gerçekleştirmişti.

İşletmeciye 15 maddelik talep listesi sunduklarını aktaran İnşaat-İş, görüşmenin hiçbir kabulün olmadığı ‘oyalamacı’ bir tutumla sona erdiğini de duyurmuştu.

İşçilerin eyleme devam kararı alması üzerine ise şantiye alanına jandarma takviyesi yapılmıştı.

Jandarma ve özel harekat polisleri, 15 Eylül Cumartesi günü eylem yapan inşaat işçilerinin kaldıkları işçi koğuşlarının kapılarını kırarak şafak baskını düzenlemişti.

Sabah saat 04:00 sularında düzenlenen baskında, aralarında İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) yöneticilerinin de bulunduğu yüzlerce işçi gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan işçilerin bir kısmı 16 Eylül’de serbest bırakılırken, diğerleri ise ancak gözaltındaki üçüncü gününde avukatlarla görüşebilmişti.

Previous post
Ekonomik büyüme fetişizmine karşı AB'ye ortak açık mektup
Next post
İstanbul'da kadın cinayeti: Bir kadın eşi tarafından öldürüldü