Buldan ve Temelli’den 1 Eylül mesajı

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair yayınladıkları mesajda, Türkiye’de barış ve huzurun sağlamasının yolunun farklı kültür, kimlik, inanç ve anadillerin, demokratik eşit koşullarda bir arada yaşamasından geçtiği vurgulandı.

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, bir mesaj yayınladı.

Buldan ve Temelli, “Barış mücadelesinden vazgeçilemez” başlıklı mesajlarında “Barış sözü ve mücadelesi, barış imkanlarının zayıf olduğu zamanlarda esas olarak önemli ve değerlidir. Savaş ve çatışmaların sürdüğü topraklarda barış mücadelesini ve sözcülüğünü yapmak, bu talebin zeminini olgunlaştırmak önemli görevlerden birisidir” denildi.

HDP eş genel başkanları, “Barış içinde yaşama hakkı temel bir insan hakkıdır” dedi ve ekledi: “Barışın olmadığı topraklarda, yaşam hakkı başta olmak üzere hiçbir hak ve hukuk güvencede değildir.”

Türkiye’nin F-35 savaş uçakları ve S-400 füze sistemleri satın almak istediği hatırlatılan mesajda, bedelli askerlik uygulamasına katılımın yüksekliğinin ‘gençlerin çatışma ve savaş ortamlarından uzak durmak istediklerini açıkça gösterdiği’ ifade edildi.

Hükümete de eleştirilerin dile getildiği açıklamada, “İç ve dış politikada gündemi savaş ve çatışma ekseninden çıkaran, barış ve demokrasi zeminine oturtan bir mücadele bu nedenle de bugünün temel ihtiyacıdır” denildi.

‘Barış demokratik eşit koşullarda bir arada yaşamaktan geçer’

Açıklamanın devamında ise şunlar kaydedildi:

“Türkiye’de barışın ve huzurun sağlanmasının yolu da farklı kültürlerin, kimliklerin, inançların ve anadillerin demokratik ve eşit koşullarda bir arada yaşamasıdır. Bunun önemli bir adımı ise İmralı’da sayın Öcalan’a yönelik yaklaşık 3.5 yıldır sürdürülen ağır ve insanlık dışı tecridin sona erdirilmesi ve barış sözünün yeniden gündemleştirilmesidir.

“1 Eylül’de bir kez daha barış ve demokrasi konusundaki kararlı duruşumuzu vurguluyoruz. HDP, barış mücadelesinin toplumsal ve siyasal karşılığının yaratılması, barış ortamının sağlanması için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Adalet, hak, hukuk ve eşitlik mücadelesini ortaklaştırmak, demokrasiyi ve barışı kazanmak için bir adım atmak demektir.”