Ana SayfaKitapCinsellik nedir?

Cinsellik nedir?

HABER MERKEZİ – Alenka Zupancic’in “Cinsellik Nedir?” isimli kitabı Metis Yayınları’ndan çıktı.

Slovenyalı felsefeci ve sosyal teorisyen Alenka Zupancic’in “Cinsellik Nedir?” adlı çalışması Metis Yayınları etiketi ile raflarda.

Barış Engin Aksoy’un Türkçeye tercüme ettiği kitapı yayına hazırlayan isim Özge Çelik.

Yapıtlarında Mladen Dolar ve Slavoj Zizek gibi Slovenyalı Lacancı düşünürlerin etkisi büyük ölçüde hissedilen yazarın bu kitabı da benzer nitelikte.

Yazar, “Cinsellik meselesine yaklaşım tarzımızda, bu meselenin psikanalizin tam manasıyla felsefi problemlerinden biri olarak ele alınmasını öneriyorum – ontoloji, mantık ve özne kuramından başlamak üzere, felsefe teriminin uyandırdığı tüm çağrışımlarla birlikte” diyor.

Kitabının doğrultusunu belirleyen basit –ama aynı zamanda en zor– sorunun “Cinsellik nedir?” sorusundan doğduğunun altını çizen Zupancic’in çalışmasının giriş bölümünden kısa bir pasaj paylaşıyoruz:

“Şu an sevişmiyorum, sizinle konuşuyorum. Gelin görün ki sevişirken yaşadığım tatminin aynısını yaşıyor olabilirim.” Yüceltimin bastırmasız dürtü tatmini olduğu iddiasını açıklarken bu örneği verir Lacan. Yüceltimi genellikle ikame bir tatmin diye düşünürüz: “Sevişmek” yerine konuşmak (yazmak, resim yapmak, dua etmek vb.) ile meşgul olurum – bu sayede, “eksik” olan tatminin yerine başka tür bir tatmin elde ederim. Yüceltimler, eksik olan cinsel tatminin yerini alan ikame tatminlerdir. Oysa Lacancı psikanaliz daha paradoksal bir tespitte bulunur: Faaliyet farklıdır ama tatmin bire bir aynıdır. Başka bir deyişle, burada esas nokta konuşmaktan elde edilen tatminin “cinsel kökeni”ne istinaden açıklanması değildir. Esas nokta, konuşmaktan elde edilen tatminin bizatihi “cinsel” olmasıdır. Bizi cinselliğin doğası ve statüsünün ne olduğu sorusunu kökünden ele almaya zorlayan da budur. Marx’ın meşhur cümlesini hatırlayalım: “Maymun anatomisinin anahtarı insan anatomisindedir” (ve bunun tersi geçerli değildir belki de). Benzer şekilde, konuşmaktan elde edilen tatminin cinsel tatminin yahut cinselliğin ve bünyevi çelişkilerinin bir anahtarını içerdiği (ve bunun tersinin geçerli olmadığı) hususunda diretmemiz gerekiyor. Bu kitabın doğrultusunu belirleyen basit –ama aynı zamanda en zor– soru buradan doğmaktadır: Cinsellik nedir? Cinsellik meselesine yaklaşım tarzımızda, bu meselenin psikanalizin tam manasıyla felsefi problemlerinden biri olarak ele alınmasını öneriyorum – ontoloji, mantık ve özne kuramından başlamak üzere, felsefe teriminin uyandırdığı tüm çağrışımlarla birlikte.


Previous post
AKP seçim öncesi 'kayyum' diyor başka bir şey demiyor: "Bu sistemin devamı şart"
Next post
Yönetmen Richard Linklater ile "Hayata Uyanmak" üzerine