Ana SayfaDünyaEtiyopya’da baraj inşası: Neokolonyalizmin bir örneği, ekolojik yaşam tehdit altında

Etiyopya’da baraj inşası: Neokolonyalizmin bir örneği, ekolojik yaşam tehdit altında

HABER MERKEZİ – Etiyopya’da Mavi Nil Nehri’nin yatağı değiştirilerek inşası sürdürülen Hedasi Barajı, ekolojik tahribatı beraberinde getirecek. Neokolonyalizme örnek teşkil eden inşaatın çiftçilere de zarar vermesi bekleniyor.

Etiyopya’nın, Nil Nehri’nin iki kolundan biri olan Mavi Nil’in yatağını değiştirerek Hedasi Barajı’nın inşasına başlamasıyla bölge ülkeleri arasında nehrin sularının kullanımı konusunda anlaşmazlıklar yaşanıyor.

Sorunun çözülmesi için Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında yapılan müzakerelerde henüz bir sonuca varılmış değil.

Öte yandan tamamlandığında 6 bin megavatlık elektrik üretmesi öngörülen barajdan nemalanmak için Suudi Arabistan da devrede.

Neokolonyalizme işaret

Söz konusu barajın inşa sürecinin 2019’da tamamlanması beklenirken, rezervuarın suyla dolmasının 5-15 yıl sürebileceği belirtiliyor.

Ancak söz konusu proje, neokolonyalizme işaret ediyor.

Barajın bölgede ciddi bir ekolojik kıyım yaratacağı belirtilirken, bölgede insan sömürüsünün artacağı vurgulanıyor.

Yeni Yaşam’dan Yusuf Gürsucu’nun haberine göre toprakların şirketlere kiralanması veya satılmasıyla Etiyopya ve Sudan halklarının işsizlik, susuzluk ve açlıkla yüz yüze kalabileceği belirtiliyor.

Ekolojik tahribat ne boyutta?

Sucul ekosistemler birbiri ile sürekli iletişimde bulunan ve yaşamları birbirine bağlı olan canlılar ile onların beslediği sucul alanlar olduğu biliniyor.

Bu ekosistemlerde besin ve barınak ihtiyaçlarını karşılamak için birbirlerine ve çevrelerindeki suya bağımlı olan, birbirleriyle etkileşim halinde bulunan organizma toplulukları bulunuyor. Bunun en bilinen örneklerinin göl ve nehirler olduğu belirtiliyor.

Bu yüzden nehrin yatağının değiştirilmesiyle şu ana kadar yatağı boşalan alanlarda milyonlarca canlı türünün nesli tükendi.

Ayrıca barajlar iklim değişimine de neden oluyor.

Büyük barajlar, havadaki nem oranını artırarak bulunduğu bölgenin iklimini ve ekolojik dengesini değiştiriyor.

Ayrıca su ulaşılması zor ve pahalı bir ‘ürün’ haline geliyor, nehrin suyundan faydalanan çiftçiler de baraj projelerinden zarar görüyor.