Ana SayfaÇalışma YaşamıKadın işçiler anlatıyor: ‘Paralı köle’ gibiyiz; tuvalete çıkmamız yasak, suya bile izin yok

Kadın işçiler anlatıyor: ‘Paralı köle’ gibiyiz; tuvalete çıkmamız yasak, suya bile izin yok

HABER MERKEZİ – İzmir’de Metropol Un Ürünleri fabrikasında çalışan kadın işçilerin mesai saatleri içinde tuvalete gitmelerine ve çaya çıkmalarına izin verilmiyor. Ayrıca fabrikadaki cinsiyet eşitsizliğine de değinen işçiler, “İşçi değil paralı köleyiz” diyor.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde kurulu Metropol Un Ürünleri fabrikasında çalışan çoğu kadın 100 işçi, ağır koşullarda çalıştıklarını söylüyor.

Ekmek ve Gül’den Nuray Öztürk ile Gülay Kağan’a konuşan kadın işçilerin tamamına yakını asgari ücret alıyor ve işyerinde sendika yok.

Öğle yemeği dışında durmadan, hatta tuvalete bile gitmelerine izin verilmeden çalıştırıldıklarını söyleyen işçilerden biri, “Bize ekmek yemek yasak, su içmek yasak, turşu bile yemiyoruz, su ihtiyacı doğar da tuvalete gitmek zorunda kalırız diye…” diyor.

Tuvalet yasağına isyan

İşçilerden biri tuvalete gidememelerine ilişkin, “Bedenimi terbiye ettim. İhtiyaç doğunca kendimi sıkıyorum, gitmiyorum” ifadelerini kullanıyor.

Bazı işçilerin tuvalet yasağına isyan ettiğini belirterek şunları söylüyor:

“Madem öyle atık varilleri koyun bandın yanına, bir de sonda takın öyle çalışalım diye tepki gösterenler oldu. Ama nafile hiçbir şey değişmedi!”

‘Regl olan işçinin tuvalet gitmesine izin verilmedi’

Susamamak için yemekte turşu yemediklerine değinen başka bir işçi de çalışma koşullarını ve kadınlara yönelen baskıları şöyle anlatıyor:

“Mesela yemekte turşu oluyor, susarız diye yemiyoruz. “Sabah sekizde işbaşı yapıyoruz. Çaya çıkamazsın, tuvalete gidemezsin. Bir gün izin istedim. İzin vermedi usta, ‘En çok siz gidiyorsunuz tuvalete size bez bağlayacağım’ dedi. Başka bir gün işçi kadınlardan biri regl oldu. İzin istedi tuvalete gitmek için, izin vermediler. Acil gitmem lazım dedi kadın, yok göndermediler. Bırak dedim, o leke pantolonuna değsin o leke senin leken değil, onların lekesi… Bir kadının açıklaması mı gerekiyor regl olduğunu. Acil diyor yetmiyor mu? Ne diyebilir başka… Ağladı arkadaş…”

‘Erkekler her şeyi yapıyor bize gelince yasak’

Fabrikada, tuvalet yasağı dahil birçok konuda cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını söyleyen kadınlar, erkek işçilerin, özellikle ustabaşıların tuvalete gitme, çaya çıkma, sigara içme gibi dertleri olmadığını, birbirlerini kolladıklarını belirterek, “Onlar her şeyi rahat rahat yapıyor. Bize gelince her şey yasak” diyor.

“İşte hazır börekler bu koşullarda yapılıyor” diyen kadınlardan biri kendilerini işçi değil ‘paralı köle’ olarak gördüğünü söylüyor ve hayal dahi kuramadıklarını belirtiyor.

‘Sesini çıkarmayanlardan korkuyoruz’

Bu kadar ağır koşulları değiştirmek için neden bir şeyler yapmadıkları sorusuna ise şu yanıtı veriyor kadınlar:

“Bireysel olarak hiçbir sorunumuz çözülmez. N’oldu, çalışmadı bir arkadaş iş yavaşlattı kapının önüne koydular. Mühendisten, ustabaşıdan korkmuyoruz, sesini çıkarmayanlardan korkuyoruz.”

‘Şükür demekten vazgeçince korkumuz da geçer’

Patron ve işçi arasındaki haksız eşitsizliğe değinen bir iş işçi de şu örneği veriyor:

“Yüz adam çalışıyor biri kazanıyor bunu anlamıyorum. Bir usta var fabrikanın kuruluşundan beri orada. Diyoruz ki ağabey sen patronla beraber başlamışsın bir ona bak bir sana! O Ferrari’ye biniyor, senin bir Şahin’in bile yok!” Diyor ki “15 yılda üç kez evimin eşyasını değiştirdim, şükür!” 15 yılda iki kanepe değiştirmiş şükür diyor. Patron napmış, 40 tane araba ikisi lüks, apartmanlar, evler, yazlıklar, aklına ne gelirse… O da şükür diyor. Ne zaman şükür demekten vazgeçeriz, o zaman bizim korkumuz da geçer.”

‘Krizsiz bir hayat yaşamadık’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kriz yok” sözlerini de değerlendiren işçiler, “Biz krizsiz bir hayat yaşamadık” diyerek yapılan zamlara dikkat çekiyorlar: “Asgari ücret zaten erimiş. Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz.”