Ana SayfaToplumsal CinsiyetŞule Çet soruşturması: DNA’lardan birinin kime ait olduğu kesinleşti

Şule Çet soruşturması: DNA’lardan birinin kime ait olduğu kesinleşti

HABER MERKEZİ – İntihar ederek yaşamını yitirdiği iddia edilen ancak otopsi raporunun ardından cinsel saldırıya maruz bırakıldığı ve ölümünün şüpheli olduğu ortaya çıkan Şule Çet’in ellerindeki doku örneklerinden birinin, şüphelilerden Berk Akand’a ait olduğu kesinleşti.

Ankara’da üniversite öğrencisi olan 23 yaşındaki Şule Çet’in, 29 Mayıs’ta eskiden yanında çalıştığı Çağatay Aksu’nun ofisinin olduğu plazanın 20. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edilmişti.

Çet’in ortaya çıkan otopsi raporunda ise cinsel saldırıya maruz bırakıldığına ait bulgular yer almış, ayrıca vücudunda boğuşma izlerinin olduğu ve düştüğü belirtilen cam ile pervazda parmak izine rastlanmadığı da kaydedilmişti.

Kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine daha önce serbest bırakılan şüpheliler Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı.

Çağatay Aksu’nun kolundaki tırnak izlerinin ilk muayenede rapora yazılmadığı ve şüpheliler tarafından odadaki içki şişelerinin de ortadan kaldırıldığı daha önce açığa çıkmıştı. Şüpheli Berk Akand olay sırasında odada bulunmadığını ileri sürmüştü.

DNA’lardan biri Berk Akand’ın

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin hazırladığı raporda yeni bilgilere ulaşıldı.

Raporda Çet’in, Y-STR DNA (cinsel saldırı olaylarında eser miktardaki erkek-dişi hücre karışımı örneklerinde erkek bileşene ait DNA tiplemesi) sonuçlarının mukayese edilemez nitelikte olduğu belirtildi.

Çet’in iki tırnağında yapılan incelemede ise tespit edilen majör allellerinin (belirli bir özelliği belirleyen bir genin değişik hallerinden her biri) şüpheli Berk Akand’a ait olduğu ortaya çıktı.

Raporda, Çet’in diğer diğer tırnaklarında bulunan erkek dokusunun kime ait olduğunun ise tespit edilemediği kaydedildi.

İncelenen örneklerde şüpheli Aksu’ya ait DNA profilinin tespit edilemediği belirtildi. Ancak raporda yer alan “mukayese edilemeyecek nitelikte tükürük ve dokularda birden fazla erkeğe ait Y-STR DNA’sının olması” ifadesi iki erkeğin de saldırıda bulunduğunu kanıtlar nitelikte.