Ana SayfaGüncel“İlk defa Öcalan’dan bu kadar uzun süre haber alınamıyor”

“İlk defa Öcalan’dan bu kadar uzun süre haber alınamıyor”

HABER MERKEZİ – Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Serbay Köklü, ilk defa Öcalan’dan bu kadar uzun süre haber alınamadığına dikkat çekerek, “İmralı’da yeni bir mekanizma devrede” dedi.

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 11 Eylül 2016’dan bu yana da ailesiyle görüştürülmüyor.

Müzakerelerin sürdüğü dönemde devrede olan, Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) vekillerin yer aldığı ‘İmralı Heyeti’ de 5 Nisan 2015’ten bu yana cezaevine gidemiyor.

Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) gibi uluslararası kuruluşların girişimleri ise yetersiz bulunarak eleştiriliyor.

CPT, 2016 yılının Nisan ayında İmralı Cezaevi’ne yaptığı ziyaretin raporunu iki yıl aradan sonra 20 Mart 2018 tarihinde açıklamıştı.

Raporda Öcalan ve aynı cezaevindeki diğer tutukluların dış dünyayla bağlantılarının kesildiği, telefon dahil hiçbir görüşmenin yapılmadığı belirtilmişti; Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi gerektiği ifade edilmişti.

Bu durumlara dikkat çeken Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Serbay Köklü, ilk defa Öcalan’dan bu kadar uzun süre haber alınamadığını söyledi.

Güney Fransa’nın Marsilya kentinde düzenlenen bir toplantıda konuşan Köklü, 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar Öcalan ile görüşemediklerini hatırlatarak, “Hiçbir şekilde hukukla ilişki kurmasına izin verilmemekte. Avrupa hukuku açısından da kabul edilebilir bir durum değil. İşkence olarak kabul edilen bir durum” dedi.

Köklü’ye göre “İmralı’da yeni bir mekanizma devrede”. Bu mekanizma ise “daha sert ve daha ağır” bir sürece işaret ediyor.

“Bizim 2011’den sonraki görüşme başvurularımızın tamamı hiçbir hukuk kuralı gerekçe gösterilmeden engelleniyordu. ‘Gemi arızası’ ve ‘hava muhalefeti’ gerekçe gösteriliyordu. Ancak 15 Temmuz’dan sonra, 20 Temmuz’da ülkede ilan edilen olağanüstü hal süreciyle birlikte olağanüstü hal gerekçe gösterilerek başvurularımızı geri çevirmeye başladılar. Akabinde olağanüstü hal gerekçesiyle bir kararname çıkarıldı.

“Olağanüstü hal süreciyle kararnamenin ilk uygulandığı yer İmralı Cezaevi oldu. Ve bu olağanüstü hal kararnamesinden sonra başvurularımız kararname gerekçe gösterilerek engellendi. Bu kararname daha sonra bir yasa, metin haline dönüştürüldü. İlk defa 2018 Mart ayında bizim başvurularımız mahkeme kararıyla, yani yasa gerekçe gösterilerek geri çevrildi, engellendi. Bu uygulama şu an mahkeme kararı ve yasa maddesi ile sürdürülmeye başlandı.

“Bu bizim açımızdan yeni bir süreci ifade ediyor. Çünkü bundan önceki süreci hukukla açıklayamıyorlardı, keyfi olarak gemi ve havayı gerekçe ediyordular. Ama şu anda doğrudan kendi ürettikleri bir yasa maddesi ve mahkeme kararı ortaya koyuyorlar. Bu sadece İmralı’ya uygulanan bir sistem değil. Bütün ülkeye uygulanan bir hukuk sistemi olarak karşımızda.”

2016 tarihinden sonra CPT ve AİHM’in varoluş çizgileriyle ters düştüğünü de kaydeden Köklü, bu kuruluşların “kendi hukuksal ilkelerini, referanslarını ve tarihsel süreçlerini inkar eden ve yok sayan, meşruiyetlerin, ortadan kaldıran tavır içerisinde olduklarını” dile getirdi.

Öcalan’ın sözlerini de hatırlatan Köklü, onun “İmralı, Guantanamo öncesi bir süreç. Guantanamo’yu ancak İmralı’dan sonra uygulayabildiler” dediğini aktardı.

Previous post
Çocuk parkındaki köpeklere silahlı saldırı: Bir köpek yaşamını yitirdi
Next post
TCDD yapılmayan sinyalizasyona para ödemiş