Prof. Fuat Ercan değerlendirdi: Ekonomik kriz mi, yoksa çürüme mi?

HABER MERKEZİ – Ekonomi alanında araştırmalar yürüten Prof. Dr. Fuat Ercan’a göre Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik süreç kriz özellikleri taşıyan bir çürümeyi içeriyor. webiz’de konuşan Ercan, bu çürümenin bir yeniden üretim krizi olduğunu belirterek, toplumun hangi bileşenlerini etkilediğine değindi.

Ekonomik kriz mi, yoksa çürüme mi?

webiz’de Gülşah Karadağ’ın konuğu olan Prof. Dr. Fuat Ercan, bu soru çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu, “Kriz bir anda patlak veren çelişkilerin ani patlamaların açığa çıktığı andır” dedi.

Krizi “zaman içinde var olan çelişkilerin belirli bir anda patlak vermesi ve zor ve baskıyla ya o krizin probleminin çözülmesi ya da tanımlanmış, kodlanmış toplumsal ilişkilerin değişmesi” olarak tanımlayan Ercan, 20 yıllık kısa dönemde yaşanan 3-4 kriz üzerinden bakıldığında, ‘siyasi iktidarın gerçekliği değiştirmeyip algıyı değiştirmesi’ nedeniyle insanların ani olay mahaline odaklandığını fakat  ‘gürültülü olay mahalinden’ çıkmak gerektiğini vurguladı.

Siyasi iktidarın algı yönetimini kriz dönemlerinde daha fazla kullandığına değinen Ercan, mevcut ekonomik durum için “dışarıdan gelen bir kriz ya da kriz yok, manipülasyon” dendiğini, bu sebeple de olay anına bakanların yalnızca iktisadi veya siyasi krize odaklandığını belirtti.

Prof. Fuat Ercan, olay anından uzaklaşarak bakmak gerektiğine ise şu sözlerle dikkat çekti.

“Olay anından uzaklaşıp, biraz uzaktan baktığımızda bu Türkiye’nin bütün hücrelerinde kendini hissettiren toplumsal bir kriz. Olay anını işaret etmek yerine, olayın açığa çıkarttığı arka plana bakmak lazım. Bütün toplumsal ilişkiler alanında kendisini açığa çıkaran çözülemeyen problemlerin belirli sinyaller olarak bir anda patlak vermesi. Biz sadece dış dünyaya sadece iktisadi verilere baktığımızda veya sadece siyasi uygulamalara baktığımızda yetersiz kalıyor, eleştirel sosyal bilimci bütüne, bütündeki ilişkileri bakabilmeli.”

Ercan’a göre mevcut durum ‘çürüme’

Krizin, dünya kapitalizm sistemine entegre olan Türkiye’de bütün toplumsal yapıda kendini ele verdiğini ifade eden Ercan, mevcut durumu “çürüme” olarak tanımlıyor.

Ercan, bu çürümenin bir yeniden üretim krizi olduğunu belirterek, çürümenin okunabileceği toplum bileşenlerini “Sermaye-birikim mekanizması, devlet, devleti harekete geçiren siyasetler ve gündelik hayatı dolduran kitleler” olarak sıraladı ve bu dört bileşenin de yeniden üretebilme kapasitesi olmadığından krizi dolu dolu yaşadığını söylüyor.

Ercan’a göre kriz karşısında baskı mekanizmaları ise devletin manevra gücünün azaldığına işaret ediyor.

“Yeniden üretememe krizlerinde sorumluluk siyasi iktidara aittir. Onun çözümsüzlükleri arttıkça, siyasi iktidar daha fazla baskı mekanizmalarıyla gündeme gelir. Devletin harekete geçirici gücü çok daha etkin görünüyor oysa manevra gücü çok daha azalıyor.”

“Patlak veren çelişkilere yönelik çözümler gerçekleşemediyse ‘zorun tekerrürü’ gerçekleşir. Siyasi iktidar devletin aygıtlarını üretim alanında, sendikal mücadele ekolojik mücadele gibi alanlarda hızla kullanmaya başlayacaktır” diyen Ercan, bu süreç esnasında yeniden üretimi sağlayamayan devletin harekete geçirici gücünün manevra kazandığını belirtiyor.

webiz’deki programın tamamını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.

Twitter

Facebook

Youtube