Ana SayfaÖzel“Hak esaslı siyasetin yapıldığı yerde kadının önü açılıyor”

“Hak esaslı siyasetin yapıldığı yerde kadının önü açılıyor”

HABER MERKEZİ – Yerel seçimlerde kadın adayların sayısının düşük olması eleştiri konusu olmaya devam ederken, HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu bu durumu “Erkek egemen yapının tezahürü” ifadeleriyle izah ediyor. Eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas ise konuya ilişkin olarak “Hak esaslı siyasetin yapıldığı yerde kadının önü açılıyor, ama kaynağı paylaşma esaslı siyasetin egemen olduğu yerde erkek siyaseti kadını dışarı itiyor” diyor.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler yaklaşırken ve birçok ilde adaylar netlik kazanırken, seçimlerde aday olarak gösterilen kadın sayısının azlığı gündemdeki yerini koruyor.

Tele1’de moderatörlüğünü bağımsız gazetecilerin yaptığı “Türkiye’nin Seçimi” adlı programda Ayşegül Doğan’ın konuğu olan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas ve CHP eski milletvekili Melda Onur kadınların siyasete etkisini ve yerel seçimlerde kadın adayların sayısının az olmasını değerlendirdi.

“Erkek egemen sistemin tezahürü”

Programda konuşan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kadın aday sayınının düşük olmasının “Türkiye’deki erkek egemen sistemin tezahürü” olduğunu dile getirerek konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“AKP’de 1297 adaydan 24’ü kadın; yüzde 1,25’lik bir oran. CHP’nin tüzüğüne göre kadınların yüzde 33 oranında temsil edilmesi gerekirken, kadın adayların sayısı 45 ki 858 aday arasından oranı yüzde 5,24 oluyor. Bütün rakamlara baktığımız zaman, HDP’nin durduğu yer farklı bir yer oluyor. Bu ne CHP’nin iç işleyişi ne de AKP’nin iç işleyişi; bu Türkiye’nin iç işleyişi. Türkiye’nin erkek egemen yapısının tezahürü ve bütün partilerde olanlar böyle.”

‘Partiler rantın aracı’

Programın bir diğer konuğu eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas ise kadınların siyasette daha az yer almasının nedeninin ‘erkek egemen anlayışın rant paylaşımı’ olduğunu söyledi.

“Herhangi bir gelir elde edecek işte çalışmamış seçmenin oranı yüzde 40 ve bu yüzde 40’ın yüzde 80’e yakını kadın. Hayatında hiçbir kazanç elde etmemiş olan kadınlardan oluşan bir seçmen kitlesi uyarılmış seçmen kitlesidir. Yani kendi düşüncesi ve beklentileri doğrultusunda değil, eşinin, babasının, ailesinin yönlendirmesi ile oy kullanan seçmendir. Siyasi partilerin rasyonel davrandıklarını varsayarsak bu seçmen kitlesine göre aday çıkarırlar.

Türkiye’de aynı zamanda seçimlerin erkek egemen toplumda başka bir işlevi var. Erkek egemen toplumda mevcut rantların paylaşımına da aracılık ediyor siyasi partiler. Hayatında aktif olarak hiçbir şekilde iş hayatına katılmamış kadınların bu rant paylaşımı içinde yer alması söz konusu olamaz. HDP’de kadın çok, çünkü rant esaslı değil, hak esaslı siyaset yapılıyor. Hak esaslı siyasetin yapıldığı yerde kadının önü açılıyor, ama kaynağı paylaşma esaslı siyasetin egemen olduğu yerde erkek siyaseti kadını dışarı itiyor.”

Eski CHP Milletvekili Melda Onur ise son yıllarda Türkiye’de sıkça dile getirilen liyakat konusunda kadınların daha fazla sorgulandığını dile getirerek, “CHP Parti Meclisi’nde kadın kotasının yüzde 25’ten yüzde 33’e çıkarıldığı sırada ‘Elli olsun’ diye bağırıyordum. Trakyalı bir milletvekili arkadaşımız ‘Öyle diyorsunuz ama sonra kadın bulamıyoruz’ dedi. ‘Yeterli kadın’ algısı var. Peki kadın olunca mı yeterlilik arıyorsunuz? Erkekte bu yeterlilik hiçbir zaman sorgulanmıyor. Liyakat kadınla ilgili olarak sorgulanıyor” diye konuştu.


Gazete Karınca
Previous post
Bir komünist ütopya anlatısı: “Andromeda Nebulası”
Next post
Peki şimdi nereye?* - Onur Aytaç