Ana SayfaGüncelTuncel ve Kışanak’a toplam 29 yıl hapis cezası

Tuncel ve Kışanak’a toplam 29 yıl hapis cezası

HABER MERKEZİ – Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak’ın tutuklu yargılandıkları davanın karar duruşması yapıldı. Tuncel’e toplam 15 yıl, Kışanak’a ise toplam 14 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Yerine kayyum atanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in tutuklu yargılandıkları davanın 12’nci duruşması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Çok sayıda milletvekili ve siyasetçi ile Kışanak ve Tuncel’in ailelerinin izleyici olarak katıldığı duruşmaya tecridin kaldırılması talebiyle 18 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemindeki Tuncel katılamazken, Kışanak duruşma salonunda yerini aldı.

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada savunma yapan Kışanak, öncelikli olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 86 gündür sürdürdüğü ve cezaevlerinde yayılarak devam eden açlık grevleri üzerinde durdu.

“Açlık grevindekilerin talebi benim de talebimdir”

Tuncel’in açlık grevinde olmasından kaynaklı duruşmaya katılamadığını belirten Kışanak, “Leyla Güven, Sebahat Tuncel ve yüzlerce tutuklu İmralı’dan gelecek bir ses için açlık grevinde. Açlık grevinde olan herkesin tek bir talebi var, o da hukuki bir taleptir. Buradan açlık grevinde olan herkesi selamlıyorum. Bu talep benim de talebimdir. İmralı’da avukat, aile görüşleri ve telefon görüşmesi olması gerekirken, bu kısıtlanıyor” dedi.

Kışanak, duruşma salonunda Tuncel’in “Başta kadınlar olmak üzere açlık grevinde olanların taleplerini sahiplenip kenetlenmeli. Herkese selam ve sevgilerle” mesajını da paylaştı.

“11 celsedir savunma hakkımı kullanamadım”

2 yıldır tutuklu olduğunu dile getiren Kışanak, davada şu ana kadar 11 celse görüldüğünü ancak savunma hakkını kullanamadığını belirterek, “Bu yargılamaya ciddi bir gölge düşürüyor. Şu an getirildiğim karar mahkemesine de, ‘Hadi bari gelsin kendisini savunsun’ demek için getirildim” diye konuştu.

“2 yıl boyunca özgürlüğüm gasp edildi” diyen Kışanak, şöyle devam etti:

“Hayatım boyunca inandığım değerleri savundum. Bir şey yapmışsam demokratik çerçeveler kapsamında yaptım. Hani bir söz vardır; ‘Biz de bilirdik hayatı konforlu yaşamayı, lakin toplumun bir bireyi olarak sorunları görüp konforlu yaşayamam.’ Bu ülkede bir sorun varsa elini taşın altına koymalısın, ben de elimi taşın altına koydum.”

“Ismarlama bir hukuk ile karşı karşıyayız”

“2013 yılında kamuoyunun gözü önünde yapılan görüşmeler var. İktidar görüşmeyi istediğinde suç olmuyor, çözüm sürecinde söylediğim suç oluyor” diye belirten Kışanak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına dair yöneltilen suçlamalara ise şu yanıtları verdi:

“Belediye çalışmalarına gelirsek. 2014 yılında belediye eş başkanı seçildim. O dönemde Adalet Bakanlığı’ndan tutun da, tüm siyasi parti genel başkanları gelip beni ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımıyorum’ deyince, hemen müfettişler görevlendirildi. Bizler bu müfettişlere odalar açtık. Belediyenin bütün evraklarını önlerine verdik. Bir tane bile usulsüzlük ve idari kusur bulamadılar.

“Dosyaya sadece ‘siyasi’ denmesin, dosya şişsin diye belediye çalışmaları da konulmuş. O dönem hiçbir belediye otobüsüne ‘çalışmayın’ demedim. Hiç kimsenin canını tehlikeye atmadım. O dönem bazı belirli yollarda gerginlikler vardı. İnsanların canına zarar gelmesin diye o güzergahtan geçilmemesi gerektiğini söyledim. İnsanların canını korudum suç mu? Valilik ile bir ay çöp toplama mücadelesi verdim. Bana; ‘Varilleri, çöp konteynırlarını kaldırın, belli saatlerde çöp toplayın’ dediler. Bu kararı zorla geri çektim.”

“Ismarlama bir hukuk ile karşı karşıyayız” diyen Kışanak, belediyeye kayyum atamak için Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) çıkartıldığını söyledi ve sözlerine şunları ekledi:

“Projelerimizi yaptığımız için, halka hizmet ettiğimiz için belediyeye kilit vuruldu ve beton bariyerler konuldu. Kayyum geldiği gibi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’na erkek atayıp, kadın derneklerini kapattı, kreşler kapatıldı. İnsanlar kapı önüne konuldu.”

Kışanak’ın savunması devam ederken mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

Toplam 29 yıl hapis cezası

Duruşma öğlen arasından sonra Kışanak’ın savunması ile devam etti.

Kışanak ve avukatların savunmalarının ardından savcı, daha önce mahkeme tarafından değerlendirmenin yapıldığı ve taleplerin reddedildiğini belirtti. Heyet avukatların talebini değerlendirmek için 5 dakika ara verdi.

Mahkemeye ara verilmeden önce Kışanak’ın uçak bileti aldığından dönmesi gerektiği belirterek duruşma salonundan ayrılırken, mahkeme Kışanak olmadan devam etti.

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kışanak’a “örgüte üye olmak”tan 11 yıl 3 ay, “örgüt propagandası”ndan 3 yıl, Tuncel’e ise “örgüte üye olmak”tan 9 yıl 9 ay, “örgüt propagandası” yapmaktan 5 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Dava hakkında

Gültan Kışanak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılının Ekim ayında tutuklanırken, Sebahat Tuncel ise aynı yılın Kasım ayında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Haklarında hazırlanan iddianamede, “Örgüt kurma ve yönetme”, “Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet” ve “Örgüt propagandası yapmak” ile suçlanan Kışanak hakkında 230, Tuncel hakkında ise 145 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Yaklaşık iki yıldır süren yargılamada önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Kışanak’ın “örgüt kurma ve yönetme” suçundan 22,5 yıl, Tuncel’in ise “örgüt üyeliği” suçundan 15 yıl ile cezalandırılmasını talep etmişti.

Savcı, yine her iki siyasetçinin “zincirleme örgüt propagandası yapmak”tan 26 yıl 8’er ay hapis ile cezalandırılmaları yönünde mütalaa vermişti.




Önceki Haber
Almodovar'ın son filmi 'Dolor y Gloria'dan ilk fragman
Sonraki Haber
HDP’den Mersin’de de CHP adayını destekleme sinyali