Ana SayfaÇeviriAçlık grevleri Britanya basınında: “Sessizlik onaylamaktır”

Açlık grevleri Britanya basınında: “Sessizlik onaylamaktır”

HABER MERKEZİ – Açlık grevi eylemleri Britanya basınında yer aldı. Eylemini 105 gündür Galler’de sürdüren İmam Şiş’in “Kürt lider Abdullah Öcalan hücre hapsinden çıkartılana dek kendimi aç bırakacağım” başlıklı yazısı Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Independent’ta yayınlandı.

HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven 144 gündür açlık grevinde. Yani yaklaşık beş aydır eylemde.

Güven’in talebi PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması. Aynı taleple yurt dışında ve cezaevlerinde başlatılan eylemler de sürüyor.

Yurtdışındaki eylemcilerden biri de İmam Şiş. Galler’de 105 gündür açlık grevinde olan Şiş, Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Independent’a eylemini yazdı.

Şiş’in yazısı “Kürt lider Abdullah Öcalan hücre hapsinden çıkartılana dek kendimi aç bırakacağım” başlığını taşıyor.

Yazısında devam eden açlık grevlerine değinen Şiş, açlık grevcileri olarak tek taleplerinin Öcalan’a dönük tecridin sonlandırılması olduğunu belirtiyor.

Britanya hükümeti ve parlamentosunun yanı sıra ülkedeki siyasi partilere çağrıda bulunan Şiş, “Barış sürecine dönebilmemiz ve daha fazla ölümün yaşanmaması için acilen Türkiye ve Avrupa Konseyi’ne baskı kurulmalıdır” diyor.

Siyasi taleplerde bulunmak için bütün yollar tüketildiğinde insanların son çare olarak açlık grevine girdiğini belirten Şiş’in yazısından bazı bölümler şöyle:

“Sessizlik, Türkiye hükümetinin kendisine karşı çıkan herkese yönelik süre gelen otoriter baskısını onaylamaktır. Bu yüzden açlık grevi, sivil yaşam alanını giderek artan bir şekilde kısıtlayan antidemokratik hükümet politikaları ve basın sansürünün yaşandığı ortam nedeniyle içerisinde bulundukları zor durumu duyuramayan milyonlarca insanın sesini yükseltiyor(…)

“Talebimizin, uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları şartlarının yanı sıra Türkiye’nin kendi yasalarıyla da tamamıyla uyumlu olduğunu vurgularım. Biz Türkiye devletinden sadece Öcalan’ın temel insan haklarına saygı duymasını istiyoruz ki bu talep, trajik bir şekilde 40 yıllık bir savaşta en çok şiddet olayının yaşandığı döneme evrilen barış sürecine ülkenin dönebilmesine olanak sağlayacaktır.”

Şiş ayrıca Britanya Başbakanı Theresa May’in Türkiye ile silah anlaşması imzalamasını da eleştiriyor.

Eyleme girdiği günden bu yana yaklaşık 20 kilo kaybettiğini ve çeşitli ciddi sağlık sorunları yaşadığını dile getiren Şiş, “tek, yasal ve insani” olarak nitelediği talebi yerine getirilene kadar açlık grevini sürdüreceğini vurguluyor.

Açlık grevleri ve ölümler

Leyla Güven’in 8 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi devam ediyor. Güven’in yanı sıra 7 bin tutuklu cezaevlerinde, onlarca siyasetçi ve aktivist de yurt dışında açlık grevi eylemini sürdürüyor.

1 Mart tarihinden itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi eylemleri devam ederken, cezaevlerinde dört siyasi tutuklu yaşamına son verdi.

Yaşamını yitirenlerin cenazeleri alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedilirken, kitlesel ziyaretler engellendi.

Güven, cezaevlerindeki tutuklular ve dünyanın farklı yerlerindeki eylemciler Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını talep ediyor.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 11 Eylül 2016’dan beri de ailesiyle ne yüz yüze ne de telefon yoluyla görüştürülen Öcalan’ı, 12 Ocak’ta kardeşi Mehmet Öcalan’ın ziyaret ettiği bildirilmişti.

Görüşme açlık grevleri sürerken gerçekleşmişti. Ancak tahliye edilen Güven ve diğer tutuklular “tecrit kaldırılsın” talebi ile başlattıkları eylemi “tecrit durumunun sürdüğü” gerekçesiyle devam ettiriyor.

Açlık grevcileri Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile düzenli görüşmesini talep ediyor.


Gazete Karınca