Ana SayfaGüncelCezaevlerindeki ölümlerle ilgili hükümetten ilk açıklama

Cezaevlerindeki ölümlerle ilgili hükümetten ilk açıklama

HABER MERKEZİ – Açlık grevi eylemleri sürerken, cezaevlerinde yaşanan ölümlerle ilgili hükümetten ilk açıklama İçişleri Bakanı Soylu’dan geldi. Yaşamına son verenlerin bıraktığı son notlar ve ailelerin açıklamalarına rağmen Soylu, “Onları cezaevinde astılar” iddiasında bulundu.

HDP Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in 139 gün önce başlattığı ve 1 Mart tarihinden itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi eylemleri sürerken, dört tutuklu ‘tecridi protesto etmek için’ yaşamına son verdi.

17 Mart’ta Zülküf Gezen Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde, 23 Mart’ta Ayten Beçet Gebze Cezaevi’nde, 24 Mart’ta da Zehra Sağlam Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ve son olarak 25 Mart’ta Medya Çınar Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını sonlandırdı.

Yaşamını yitirenler tarafından bırakılan son notlarda ya da aileleri tarafından yapılan açıklamalarda ölümlerin ‘tecridi protesto etmek için’ yapıldığı ifade ediliyor.

Günlerdir sessizliğini koruyan hükümetten gelen ilk açıklama ise tutukluların beyanları ve ailelerin açıklamaları ile karşıtlık içeriyor.

İstanbul Bayrampaşa’da AKP’nin seçim mitinginde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tutukluların kendi yaşamına son vermediğini, ‘cezaevinde asıldıklarını’ iddia etti. Söz konusu açıklaması şöyle:

“Bir terör örgütünün üyesi hapishanede öldü. Üç tanesi kendisini son 10 gün içerisinde astı. Üçünün de ortak özellikleri var. Bunu ilk kez kamuoyuyla paylaşıyorum; ortak özellikleri şu, üçü geldiler polise ve jandarmaya teslim oldular, itiraflarda bulundular. Ve şimdi araştırıyoruz, bunları cezaevinde, bunlar astılar.”

Notlar ve ailelerin açıklamaları Soylu’yu yalanlıyor

Ancak ailelerin açıklamaları ve yaşamına son veren tutuklulardan Ayten Beçet’in bıraktığı son not, Soylu’nun iddiasını yalanlıyor.

Yaşamını sonlandıran ilk tutuklu olan Zülküf Gezen’in amcası Ahmet Gezen, yeğeninin “tecride karşı yaşamına son verdiğini” öğrendiklerini belirtmişti.

Yeğeninin herhangi bir psikolojik sorunu olmadığını belirten amca Gezen, intiharının nedeninin ise “tecridi protesto etmek” olduğunu yinelemişti.

Öte yandan Gebze Cezaevi’nde 23 Mart’ta yaşamına son veren Ayten Beçet de bir not bırakmış, bıraktığı mektup İstanbul’daki Newroz’da okunmuştu.

Beçet söz konusu mektubunda, kendisinden önce yine aynı gerekçe ile yaşamını sonlandıran Zülküf Gezen’i anarken, “tecride karşı sesin yükseltilmesi” çağrısı yapıyordu.

Ayten Beçet, “Bir adım atmak için ilk defa kendimi bu kadar özgür hissediyorum” diyordu.

Ayrıca yaşamına son veren son tutuklu olan 24 yaşındaki Medya Çınar, sokağa çıkma yasakları döneminde tutuklanan ve Nusaybin Davası’nda halen yargılanan isimlerdendi.

Açlık grevleri ve ölümler

Leyla Güven’in 8 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 139’uncu gününde devam ediyor.

Güven’in yanı sıra 7 bin tutuklu cezaevlerinde, onlarca siyasetçi ve aktivist de yurt dışında açlık grevi eylemini sürdürüyor.

1 Mart tarihinden itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi eylemleri devam ederken, son 10 günde cezaevlerinde dört siyasi tutuklu da yaşamına son verdi.

Yaşamını yitirenlerin cenazeleri alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedilirken, kitlesel ziyaretler engellendi.


Hükümete çağrı: “Açlık grevcilerinin talebi karşılansın, tecrit kaldırılsın”

Açlık grevleri: ‘Akil İnsanlar’dan hükümete acil çağrı

Previous post
Yerel seçimler için son 5 gün: Kim ne diyor, neler oluyor?
Next post
Meriç’te kaybolan gençten günlerdir haber yok: ‘Onu sulara gömen ülkedeki faşizmdir’