Ana SayfaEkonomi“Ekonomide zor yıllar henüz bitmedi, sarsıntılar depreme dönüşebilir”

“Ekonomide zor yıllar henüz bitmedi, sarsıntılar depreme dönüşebilir”

HABER MERKEZİ – Türkiye’de açıklanan her bir ekonomi verisi krizin giderek derinleştiği endişelerine neden olurken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a göre son açıklanan büyüme rakamlarıyla en kötüsü geride kaldı. Peki Albayrak bu açıklamasında haklı mı, özetle ekonomide düzlüğe çıkış yakın mı? İç ve dış gelişmelere dikkat çeken iktisatçılar Ali Rıza Güngen, Mühdan Sağlam ve Murat Kubilay’a göre “zor yıllar henüz bitmedi.”

Enflasyon Şubat ayında yüzde 20’lere yakın bir seviyede seyretmeye devam ederken, işsiz sayısı 4 milyona dayandı.

Bu göstergelere ek olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin 2018 yılının son çeyreğinde bir önceki döneme göre beklentilerin üstünde, yüzde 3 oranında küçüldüğü duyuruldu.

Söz konusu verilerin açıklanmasının hemen ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ‘en kötüsünün geride kaldığını’ iddia etti, süreci ‘dengelenme’ye işaret olarak yorumladı.

Peki Albayrak’ın bu açıklamaları gerçeği yansıtıyor mu, ekonomide ‘en kötüsü’ geride kaldı mı, önümüzdeki süreçte bizi bekleyenler neler?

Bu soruları ve daha fazlasını siyasal iktisatçı Ali Rıza Güngen, iktisatçı Mühdan Sağlam ve uluslararası finans uzmanı Murat Kubilay değerlendirdi.

Güngen: Zor yıllar henüz bitmedi

Siyasal iktisatçı Ali Rıza Güngen’e göre ekonomik daralmayı yansıtan veriler, “Türkiye gibi istikrarsız ve krizden mustarip bir ülkede yılın ortasında gerçekleşen kur krizi ve takip eden reel sektör krizinin rakamsal ifadeleri.”

İleri Haber’den Özgür Yılmaz’a konuşan Güngen, 2001 ile 2008 yıllarındaki krizlerle karşılaştırılabilecek bir ekonomik daralma sürecinin yaşandığını belirterek, krizin henüz o denli derinliğine ulaşmadığını söyledi.

Siyasal iktisatçı, “Zor yıllar daha bitmedi” diye de uyardı.

“Daralmanın sona ermesiyle birlikte düşük büyüme platosuna oturulması bekleniyor. Bu durum iktidardakiler için yıpratıcı olmaya devam edecek. Eğer prosedürel görüntü tamamen rafa kaldırılmayacaksa Türkiye’de ihdas edilen plebisiter rejimin 2023’e kalmadan tekrar ‘seçim benzeri’ bir şeyle onay almasına çalışılacaktır. Zor yıllar daha bitmedi. Ekonomik daralma sona erince de bitmeyecek.”

“Euro bölgesindeki kriz depreme neden olabilir”

Veriler ışığında tespitlerde bulunan iktisatçı Mühdan Sağlam ise Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği’ndeki (AB) olası gelişmelere dikkat çekti.

“IMF ve diğer ekonomi kuruluşlarının dikkatle üzerinde durduğu diğer bir konu AB ekonomisi” diyen Sağlam, Avrupa Merkez Bankası’nın 2019’da sıkılaştırılmış para politikasını gündeme almasının beklendiğini kaydetti.

Gazete Duvar’daki “Ekonomide korku tüneli: Küçülme ve yüksek enflasyon” başlıklı yazısında Sağlam, “AB piyasasında meydana gelecek bir daralma Türkiye ekonomisi üzerinden de doğrudan etkiye sahip, zira Türkiye ihracatının yüzde 49’u AB’ye yapıyor. Özetle, euro bölgesinde 2019’un son çeyreğinde meydana gelecek bir kriz, Türkiye’deki sarsıntının yüksek şiddetli bir depreme dönmesi demek” dedi.

Tespitlerini Twitter üzerinden aktaran uluslararası finans uzmanı Murat Kubilay da AB’deki gelişmelerin Türkiye’yi etkileyebileceği boyut konusunda Sağlam ile hemfikir.

Kubilay, “Sıkıntı bir sonraki çeyrekte derinleşecek (Nisan). Çünkü kamu maliyesinde zorunlu sıkılaşma başlayacak ve kamu bankaları bonkör davranamayacak. Ama esas kötüsü yılın son çeyreğine doğru ana ihraç pazarımız Avro Bölgesi de krize girdiğinde yaşanır” diye konuştu.

Previous post
16 Mart'ta ırkçılığa karşı, göçmenlerle dayanışma eylemleri
Next post
Bahçeli yine 'beka' dedi, Yıldırım aksini söyledi: Yerelde gündem olmamalı