Ana SayfaGüncel500 gündür tutuklu olan Kavala’dan ‘Gezi davası’ açıklaması

500 gündür tutuklu olan Kavala’dan ‘Gezi davası’ açıklaması

HABER MERKEZİ – Gezi Parkı eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianamede hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Osman Kavala cezaevinden gönderdiği mesajda “İddianamede Gezi eylemlerini sürdürmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmiş olduğum iddiasına dayanak oluşturabilecek hiçbir konuşma ya da faaliyet yok” dedi.

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında 15 aydır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala ve oyuncu Memet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 kişiyle ilgili yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edilmişti.

İddianamede, 500 gündür cezaevinde tutuklu bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenmişti.


Nedeni Gezi: 16 isim hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemi


Kavala iddianameye ilişkin cezaevinden bir açıklama yaptı.

İddianamedeki açıklıklara dikkat çeken Kavala, “Benim ve aralarında Gezi olaylarıyla ilgili suçlarından beraat etmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin de olduğu 16 kişi hakkındaki iddianame mahkemeye sunulup kabul edilmiş bulunuyor. İddianamede yöneltilen ağır suçlamalarla sözü edilen olay ve bulgular arasındaki kopukluklar ve zıtlıklar kolayca fark edilebilir nitelikte” dedi.

‘İddianamede çelişkiler var’

Kavala, iddianamede, Gezi direnişinin George Soros tarafından planlanmış bir tertip olduğunun iddia edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Onun kaynaklarıyla benim tarafımdan finanse ve organize edildiği kurgusu temel alınmış. Bu iddia, gazete yazılarına ve FETÖ’nün Emniyet’te aktif olduğu dönemde hazırlanmış raporlara, fezlekelere ve ihbarlara dayanıyor. Ancak, iddianamede anlatılan olayların seyri ve aktarılan konuşmalar, bu kurguyla çelişir nitelikte. İddianamede sık sık tekrarlanan kaos ortamı yaratmak için Gezi eylemlerini sürdürmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmiş olduğum iddiasına dayanak oluşturabilecek hiçbir konuşma ya da faaliyet yok.”

Kavala, Taksim Dayanışması’nın düzenlediği basın toplantısında da belirtildiği gibi, “Gezi olaylarının içeriden veya dışarıdan bir yöneticisi, yönlendiricisi, talimat vereni, tepe örgütü veya finansörünün olması söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

‘Çarpıcı bir hukuk ihlali’

İddianamede yer alan suçlamaların tümünün beraatle sonuçlanacağına inandığını belirten Kavala devamla şunları kaydetti:

“Bu iddianamede yer alan tüm suçlamaların beraatla sonuçlanacağına inanıyorum. Ancak, böyle bir iddianamenin hazırlanmasını 16 aydır tutuklu olarak bekledim. Mahkeme tarihi de Haziran sonu olarak belirlenmiş olduğundan, tahliye olmadığım takdirde ilk duruşmaya kadar 18 ay cezaevinde kalmış olacağım. Yiğit Aksakoğlu da, 7 ay tutuklu kalmış olacak. Aralarında Ankara Barosu, İzmir Barosu, Diyarbakır Barosu, Van Barosu, Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da bulunduğu 17 kurum tarafından yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, bu durum ülkemizdeki uzun tutukluluk uygulamalarının tedbir niteliğinden çıkıp cezaya dönüştüğünü gösteriyor. Daha önce aynı eylemlerden dolayı haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin bu davada yeniden yargılanmaları da çarpıcı bir hukuk ihlali.”

“Demokrasilerde karar alma ve uygulama süreçleri demokratik olmayan toplumlara göre daha zor olabilir ve daha uzun sürebilir. Ama sürecin sonunda varılacak sonuç, sürecin zorluğuna ve uzunluğuna katlanmaya değer olduğunu gösteren bir sonuç olacaktır.”

Previous post
Uluslararası Hikâye Anlatıcılığı Festivali'ne geri sayım başladı
Next post
Güven'in eylemi 128'inci gününde, 5 bini aşkın tutuklu da açlık grevinde