Ana SayfaGüncelAladağ Katliamı Davası: “Delillerin karartılması ‘örgütlü yapı’ya işaret”

Aladağ Katliamı Davası: “Delillerin karartılması ‘örgütlü yapı’ya işaret”

HABER MERKEZİ – Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 24 kişinin de yaralandığı yurt yangınıyla ilgili açılan davanın 9. duruşmasında mağdur ailelerinin avukatları, yargılananların “taksirle öldürme”den değil “olası kasıtla öldürme” iddiasıyla yargılanmalarını istedi. Avukat Can Atalay ise delillerin karartıldığını belirterek, bunun ‘örgütlü yapı’ya işaret ettiğini söyledi. Duruşma 4 Temmuz’a ertelendi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesi ve 24 öğrencinin yaralanmasına ilişkin açılan davanın dokuzuncu duruşması Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Mahkeme salonuna çevrilen Kozan Ticaret Odası toplantı salonunda yapılan duruşmada tutuksuz 18 sanığın dokuzu hazır bulundu.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme heyeti dosyaya eklenen belge ve raporları okudu.

Ardından söz verilen Sosyal Haklar Derneği (SHD) ve Adana Barosu avukatları, tutuksuz sanıkların “taksirle öldürme” yerine, “olası kastla öldürme” suçundan yargılanmaları talebinde bulundu.

Mahkemenin söz verdiği mağdur aileler ise katliamdan sorumlu olan herkesin cezalandırılmasını istedi.

Avukat Atalay: Delillerin karartılması ‘örgütlü yapı’ya işaret

SHD Genel Sekreteri olan avukat Can Atalay, 40 yıl boyunca denetlenmeyen yurdun yine bilirkişi incelemesi yapılmadan yıkılması suretiyle delillerin karartılmasının ‘örgütlü yapı’ya işaret ettiğini söyledi.

“1972 yılından 83’ye kadar tek bir yazışma olmadan bir yurdun işletilmiş olması bir örgüte işarettir. Kamu görevlilerinin denetimde sadece kutucuk işaretleyerek denetim yapması bir örgütün olduğunu gösteriyor. İddianamenin hazırlanmasından hemen önce yurdun yıkılmasına nasıl karar verebilir bir cumhuriyet savcısı?
“Soruşturma aşamasında keşif yetmez, yargılama aşamasında da keşif gerekir. Sanık müdafileri bunu talep ediyor. Bina yıkılmadan önce olay yerini gören, olay yerinde bulunan iletken madde ile ilgili analiz yaptıran bilirkişi, raporda yangının yanıcı maddeleri ve kapıların kapalı olması ile yayıldığını anlatıyor. Bu örgütlü müdahale suç işlemektedir. Cumhuriyet savcılığı içtihata açıkça aykırı kararı ile bu suça ortak olmuştur.”

Bilirkişi raporlarına dikkat çeken avukat Akçay Taşkın da yangının binanın girişindeki sigorta panosundan çıktığını ve yanıcı maddelerle yayıldığını belirtti.

Mütalaa açıklandı

Avukatların konuşmasının ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı esas hakkındaki mütalaasında söz konusu yangının elektrik tesisatında meydana geldiğini ifade etti.

İddia makamı; Mahmut Deniz, İsmail Uğur, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede, Ramazan Keleş ve Cuma Ali Genç’in “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ya da yaralanması” suçunu işledikleri, Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz’ın beraatlarına, kamu görevlileri Bayram Aydın, Cihan Ünsal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı’nın hareketlerinin ihmal suretiyle “Görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu, itfaiye görevlileri Durmuş Gökçe, Hasan Turan Çakmak, Nihat Sarraf ve Yücel Turaç’ın hareketlerinin ihmal suretiyle “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu belirterek, “Sanıkların eylemlerine uyan kanun maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, tüm sanıkların adli kontrol kararlarının olduğu gibi devamına” yönünde karar verilmesi yönünde mütalaasını sundu.

Mütalaanın ardından söz alan sanık avukatları, “Yangının çıkış sebebi TEDAŞ. Tali pano ile kofra arasındaki kablodan TEDAŞ sorumlu” dedi ve mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.

Duruşma ertelendi

Mahkeme heyeti, katılan vekillerin taleplerini ret, sanık avukatlarının ek süre talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 4 Temmuz’a erteledi.

Sanıklara 15’er yıl hapis cezası isteniyor

Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileri ile kamu görevlilerinin bulunduğu 18 kişi, “birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına” sebep olmaktan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor.

‘Adalete açız’

Tutuklu sanık bulunmayan davanın duruşması öncesi ise yaşamını yitiren madencilerin aileleri, Adana Barosu ve SHD’ye bağlı avukatlar ile HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan’ın da katılımıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Adalete aç olduklarını ifade eden avukat Can Atalay, “Böyle bir davada sanıkların 1 yıl bile tutuklu kalmamasına isyan ediyoruz. Başta İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak üzere çocukları oraya gönderen kamu görevlilerinin 1 gün bile tutuklu kalkmasına feryat ediyoruz. Yurtların, eğitim kurumlarının cemaatlere teslim edilmesine feryat ediyoruz. Çocukların cemaat yurduna mecbur bırakılması ile ölümler oldu. Adalet istiyoruz” dedi.

‘Sorumlular ödüllendiriliyor’

Aileler adına konuşan Mehmet Karataş, Konya’da gerçekleşen yurt yangınından bahsederek “Konya’da oldu kimse aldırmadı bizim başımıza geldi. Yarın başka birinin başına gelebilir. Kimsenin başına gelmesin, herkes cezasını çeksin” diye konuştu.

Adana’da 6 cemaat yurdu olduğuna ancak bir tane bile devlet yurdu olmadığına dikkat çeken Karataş, “Çocuklarımızı bile bile ölüme gönderdiler” dedi.

Dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün görevine devam ettiğini aktaran Karataş, İl Milli Eğitim Müdürü’nün de müsteşar yapıldığını belirterek “sorumluları ödüllendiriyorlar” ifadelerini kullandı.

Kitle, açıklamanın ardından duruşma salonuna geçti.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
CHP'nin Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıya dair sunduğu önerge reddedildi
Sonraki Haber
İstanbul'da bazı yollar trafiğe kapatıldı, metro ve deniz ulaşımı kısıtlandı