Kılıçdaroğlu’ndan YSK’ye ‘İstanbul’ çağrısı

HABER MERKEZİ – 31 Mart yerel seçimlerinin ardından İstanbul’daki sonuçlara ilişkin 1 aydır devam eden itiraz sürecine tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, YSK’ye bir an önce süreci tamamlama çağrısında bulundu: “YSK’nın Ekrem İmamoğlu’nu İBB Başkanı ilan etmesini bekliyoruz; başka bir seçenek mümkün değil.”

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin öncesinde tatile giren Meclis, 2 aylık aranın ardından bugün açıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ardından partisinin ilk grup toplantısında konuştu.

Ankara’da Mansur Yavaş’ın, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun, Adana’da ise Zeydan Karalar’ın büyükşehir başkanlığına seçildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sonunda Mart’ın sonu bahar oldu, baharımız kutlu olsun” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “Bütün belediye başkanı arkadaşlarıma şunu şöyledim: Asıl görev şimdi başlıyor. Verdiğiniz her sözü yerine getirin. Partizanlık yapmayacaksınız. Söz verdiniz, bütün beldeyi kucaklayacaksınız” dedi.

İstanbul ile ilgili AKP ve MHP’nin itirazlarıyla Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) devam eden sürece de değinen Kılıçdaroğlu, şu çağrıyı yaptı:

“Seçimlerin üzerinden 1 ay geçti. YSK’nın bu süreci bir an önce sonlandırması ve Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilân etmesini bekliyoruz. Başka bir seçenek mümkün değil.

YSK, yasalara ve daha önce aldığı kararlara uymak zorundadır. Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunmak zorundadır Yüksek Seçim Kurulu. 3 Mayıs’ta 5 Mayıs’ta değil, bir an önce karar vermeli ve Türkiye’yi seçim atmosferinden kurtarmalıdır.”

Linç girişimi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesinde katıldığı asker cenazesinde bir grubun saldırısına uğrayarak linç edilmek istenmesine ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Linç girişiminde bulunan alçaklara soruyorum; ben askerlerin haklarını savunurken sen neredeydin?” diye konuştu.

“Çubuk’ta cenaze namazını kıldırmadılar. Köy sakinlerine hiçbir şey söylemiyorum. Yener Kırıkçı şehidimize rahmet dilemek boynumuzun borcudur. O şehit cenazesine katılan tek genel başkan benim. Daha namaz kılınmadan hakaretler başladı. İçimden geçirdim bunlar gerçekten Müslüman mı, bunlar gerçekten şehide ve ailesine saygı duyuyorlar mı? Bana yapılan linç girişiminden çok şehit cenazesine yapılan saygısızlık beni derinden yaraladı. Açık ve net söylüyorum bir linç girişimiydi.”