Ana SayfaGüncel“Mazbatamı istiyorum” diyen İmamoğlu’ndan Erdoğan’a fotoğraflı çağrı

“Mazbatamı istiyorum” diyen İmamoğlu’ndan Erdoğan’a fotoğraflı çağrı

HABER MERKEZİ – AKP’nin itirazları üzerine İstanbul’daki oyların yeniden sayımı sürerken CHP’li İmamoğlu yaptığı açıklamada “Biz adalet istiyoruz” dedi ve mazbatasını istediğini ifade etti. “İç hesaplaşmalarınızı bizim üzerimizden yapmayın” diye konuşan İmamoğlu, 1994 yılından bir fotoğraf göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu.

Kesin olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu, sonuçlara ve AKP’nin sonuçlara itirazı üzerine yeniden yapılan sayım işlemlerine ilişkin açıklama yaptı.

Hükümet yetkililerinin evvelki seçimlerde sıkça dillendirdiği “Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir” şeklindeki beyanatlarını hatırlatan İmamoğlu, “Biz adalet istiyoruz” dedi ve mazbatasını istediğini ifade etti.

Yeniden sayıma ilişkin, “Biz de düzeltildiği gibi rakibimiz adına düzeltilenler de var. Bunlar var, olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır” diyen İmamoğlu konuşmasını 1994 yılından bir fotoğraf göstererek noktaladı.

Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan’ın o dönem belediye başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan ile seçimi kaybeden SHP’li Nurettin Sözen’in elini havaya kaldırdığı fotoğrafa işaret ederek, “25 yılda ne değişti?” diye sordu.

İmamoğlu’nun açıklama esnasında basına gösterdiği fotoğraf

İmamoğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:

“Başka kavramlar sürecin içine dahil edilmeye çalışıldı. ‘Biz bu şehrin yönetimine talibiz’ dedik. Israrla mesele başka boyuta evrilmek istendi. Çok net ifade edeyim, biz adalet istiyoruz. Biz 16 milyon insanın vicdanının, oylarıyla beraber, YSK’nın açıkladığı oylarla beraber belli olan seçilmiş olduğumun sonucuyla birlikte mazbatamı talep ediyoruz. YSK’yı göreve davet ediyorum.

“‘Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir, en güvenilir ülkedir’ diyen hükümet adına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına açıklama yapan beyanatları tek tek sıralayabilirim. Ne oldu da bir anda ‘Bu seçim Türkiye’nin en şaibeli seçimidir’ diyebilecek noktaya gelindi.

“İBB seçiminde parti teşkilatı başarısız olmuş olabilir, yöneticiler birbirini suçluyor olabilir. Bu hesaplaşmayı bizim üzerimizden yapmaya çalışıyorlar. İstanbul halkını bu sürece dahil etmeye çalışıyorlar. İşin içine terör örgütlerini katıp vesaire vesaire yapabilirler. Yapmasınlar. Kendi iç hesaplaşmalarına bu ülkenin yerel seçimini 16 milyonluk İstanbul’u dahil etmesinler.

“Dünya bizi takip ediyor. 3-5 kişi sanki elinden oyuncağı alınmış gibi davranarak iç hesaplaşmaları üzerinden Türkiye’nin itibarını zedelemesin.

“Kurulan cümleleri, Whatsapp mesajlarını kamuoyu görüyor, algı oluşturmak istiyorlar. 16 milyon insana saygısızlıktır.

“Ben burada sadece bana verilen oyları savunmuyorum. Sadece CHP’lilere ve bana oy verenlere seslenmiyorum. AK Partili hemşerilerimin vicdanına sesleniyorum. Biz bu şehirde seçimin kaybedeni yok diye en başta söyledik. Bugün aynı yaklaşımımız devam etmektedir.

“Bir başka boyut, zaman kazanıyor olabilirler. İstanbul’un kaybedecek tek bir dakikası yok. İBB içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair duyumlar var. Somut tespitlerimiz var. İptal edemedikleri bazı dijital verilerin iptal edilmesi için nasıl destek verdiklerini de biliyoruz. Bu birkaç gün içerisinde İspark’ta neler olduğunu da biliyoruz. Personelin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Kendilerini ezdirmesinler. Personel olumsuz işlere izin vermesin. Bu zaman kaybının da olmamasını diliyoruz.

“Seçimde hiç mi hata olmaz? Bizde de onlarcası var. Örneğin Bakırköy’de CHP’nin oy oranı 177. YSK’da 1 olarak gösterilmiş. Hala düzeltilmemiş bir evrak. Biz de düzeltildiği gibi rakibimiz adına düzeltilenler de var. Bunlar var, olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır.

“O sandıklarda görevliler var. Şerh koyulanlar var.  Genel üzerinden yapılan hareketler soyut kavramlardır. İstanbul’a özel baskı altında karar alınırsa bu toplum vicdanında kabul görmez. Sürecin güvencesi YSK’dır. YSK karar ve uygulamalarında geçmişteki içtihatlarına sadık kalsın. 16 milyon insan adına takip ediyoruz.

“Bir ilçenin seçimi yapılmış. Büyükçekmece’de 68 oy geçersiz oylardan çıkmış, 25 oy bizim adımıza çıkmış. Başka ilçede bizim lehimize de çıkabilir. Güvensiz ortamlarda insanların kafalarında şaibe yaratarak daha büyük sıkıntılar olmaması için bu çağrıyı yapıyorum. Bir an önce yetkimizi bize verin. İstanbul’un zaman kaybına uğramasına neden olmayın. Süreç devlet adamı hassasiyeti ister.

“Toplumun bu huzurunu kabulleniş biçimini yetkili kişiler de anlasın ve gereğini yapsın. Ahlaksızca hırsızlık gibi terimleri kullanarak insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler. Bu sürecin en sağlıklı bir şekilde neticelenmesi elzemdir. Acil bir süreçtir. Ben gerektiğinde sıklıkla sizlerle buluştum. Arkadaşlarım sürecin takibinde. Seçim kurullarının önünde arkadaşlarım görev başında. Ben bir yandan İstanbul ile ilgileniyorum. Bu görevin sağlıklı bir şekilde başlatılması adına dün çağrımı yaptım bugün de yapıyorum.

“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sesleniyorum, tecrübelerine dayanarak bu sürece dair katkılarını davet ediyorum. Bahçeli’nin katkı sunmasını özellikle istirham ediyorum.Ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aynı şekilde sürece katkı sunmasını bekliyorum. Vicdana sığmayan bu duruma Sayın Erdoğan tarafından da katkı bekliyorum. Kendilerini sürece katkı sunmaya davet ediyorum. Bunu hergün hatırlatacağım.

“Yıl 1994… Rahmetli Erbakan o dönemin İstanbul Belediye Başkanı ve seçimi kazanan Erdoğan’ın elini kaldırıyor. 25 yılda ne değişti? Normalleşelim, çağrım budur adalet istiyorum. Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı…”