Ana SayfaGüncelDiyarbakır’dan Ankara’ya: 1 Mayıs’ın sembolü ‘beyaz tülbentler’ oldu

Diyarbakır’dan Ankara’ya: 1 Mayıs’ın sembolü ‘beyaz tülbentler’ oldu

HABER MERKEZİ – Sendika ve meslek örgütleri 1 Mayıs kutlamaları için birçok merkezde alanlara çıktı. İstanbul’da KESK, DİSK, TTB ve TMMOB gibi örgütlerin merkezi mitinginin adresi Bakırköy olurken, Ankara ve Diyarbakır’da ise geçtiğimiz yıllara göre daha kitlesel bir kutlama gerçekleştirildi. Açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek amacıyla takılan beyaz tülbentler, günün öne çıkan sembolüydü. Ayrıca emekçiler kadın işçilere eşit ücret verilmesi, taşeron çalışmanın yasaklanması, iş güvencesinin sağlanması şeklindeki taleplerini alanlarda dile getirdi.

DİYARBAKIR

Diyarbakır’da “Mutlu bir hayat filizlenecek” sloganıyla düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarının adresi İstasyon Meydanı’ydı.

Miting alanına “Barış, İş, ve Ekmek için Alanlardayız”, “Jin Jiyan Azadî”, “KHK’lar onurumuz ve irademizi gasp edemez”, “Burası çok önemli kıdem tazminatı hakkımızı söke söke alırız”, “Haramilerin saltanatına son vereceğiz” “Amed barış en çok sana yakışır baharın gelişi barışı filizlendirecek” ve “Çocuğun çıkaramadığı sesi ol” yazılı pankartlar asıldı.

KESK, DİSK, TTB ve TMMOB, ayrı ayrı kortejler halinde miting alanındaki yerini alırken, HDP ve CHP’li milletvekilleri ile Amedspor Direniş Taraftar Grubu da mitinge katılanlar arasındaydı.

Uzun süre arama noktalarında engellenen beyaz tülbentli kadınlar ise, polisle yaşanan tartışmalar sonucunda alana giriş yapmayı başardı.

Alanda “Leyla Güven onurumuzdur” sloganıyla birlikte “Bijî Yek Gulan / Yaşasın 1 Mayıs”, “Jin jiyan azadî” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

Binlerce emekçinin katıldığı miting Tertip Komitesi’nin açılış konuşması ile başlarken, alandan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına yönelik ‘seferberlik’ çağrısı yapıldı.

Mitingde DİSK adına konuşan Mehmet Salih Doğrul, açlık grevlerinin ölüm orucuna dönüştürülmesi üzerine dün Diyarbakır’da toplanan tutuklu yakınlarının yaptığı ‘seferberlik’ çağrısı üzerinde durdu.

“Barış tülbentlerini boynumuza astılar. Mezopotamya topraklarında tülbent barışın simgesidir. Toplum yeni bir travmayı kaldıracak durumda değil. Trajik bir son olmaması için cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması adına herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz.”

Boyununda beyaz tülbentle platforma çıkan DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk ise “Annelerimiz seferberlik açıklaması yaptılar. Demokratik yöntemlerle bu seferberlik çağrısına karşılık vermeliyiz. DTK olarak seferberlik çağrısını görev olarak biliyoruz. Herkes annelerin seferberlik çağrısına karşılık vermelidir. Bir dakika kaybetmeden, harekete geçmeliyiz” diye konuştu.

Yapılan konuşmalar sırasında sık sık “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atılarak, tecride karşı sürdürülen eylemelere dikkat çekildi.

Miting, sanatçıların sahne alması ardından sona erdi.

ANKARA

Fotoğraf: Altan Sancar

Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen 1 Mayıs mitingi de kitlesel bir yürüyüşle başladı.

“Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları ile kortejler halinde alana giriş yapılırken, HDP Ankara İl Örgütü, tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevinde olan Leyla Güven fotoğrafları ile alana girdi.

Bir önceki yıla göre daha kitlesel ve coşkulu olan Ankara 1 Mayısı’nda beyaz tülbent takan kadınlar, sık sık “Leyla Güven yaşasın”, “Zindanlara özgürlük”, “Leyla Güven onurumuzdur” sloganlarını atıyor ve cezaevlerinde sürüdürülen açlık grevlerine dikkat çekti.

10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitiren 103 kişinin fotoğraflarının yer aldığı pankart ile alana giriş yapan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği de alandaki yerini aldı.

On binlerce emekçinin katıldığı mitingde, 1 Mayıs ortak metnini okuyan DİSK üyesi Nermin Yurttaş, “Ekonomik krizinin yarattığı atmosfer üzerinden iktidar olan AKP’nin her defasında krizin bedelini emekçilerin sırtına yüklemesine ‘artık yeter’ demek için bir araya geldik” dedi ve kadın işçilere eşit ücret verilmesi, taşeron çalışmanın yasaklanması, iş güvencesinin sağlanması şeklindeki taleplerini sıraladı.

  • Emeklilik hakları gasp edilen EYT’lilerin emeklilik hakları teslim edilmelidir.
  • Kamu çalışanlarının sendikal hakları uluslararası belgelerde şekillenen normlar dâhilinde iyileştirmeli, grevli ve toplu sözleşmeli sendikalar yasası çıkartılmalıdır.
  • Seçim öncesi söz verilen 3600 ek gösterge kamu çalışanlarına söz verildiği gibi derhal ödenmelidir.
  • Kamu kurumlarında ve özel sektörde yandaş sendika baskısına son verilmeli, örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engeller derhal kaldırılmalıdır.
  • İş yerlerinde performans sistemi altında iş güvencemizi tehdit altına sokan uygulamalara son verilmelidir.
  • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda esnek çalışma adı altında güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştıracak olası düzenlemelerden vazgeçilmeli, sözleşmeli devlet memurluğu kaldırılmalıdır.
  • Kriz bahanesiyle yapılan toplu işten çıkarmalar yasaklanarak, yargı kararına bağlanmalıdır.
  • Taşeron işçilerin kadroya alınmasında yaşanan ayrımcılığa son verilmelidir.
  • Kamuya ve belediye şirketlerine geçirilen taşeron işçilere ikinci sınıf işçi muamelesi yapılmasından vazgeçilmelidir. 4+4 zam uygulamasına son verilmeli ve özgür toplu sözleşme hakları tanınmalıdır.

CİZRE

Şırnak’ta 4 yıl önce kent merkezi ve ilçelerinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından bugüne kadar yapılamayan 1 Mayıs kutlamalarına bu yıl da izin verilmedi.

Cizre ilçesinde yapılmak istenen mitinge kaymakamlık tarafından izin verilmemesi üzerine KESK Şubeler Platformu üyeleri, günü sendika binası önünde yaptıkları açıklama ile kutladı.

Açıklamaya HDP’li belediye eş başkanları ile Şırnak Tabib Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı üyeleri de katıldı.

KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şırnak Şube Başkanı Muzaffer Yıldırım, yaptığı açıklamada İlçe Kaymakamlığı’nın yapmak istedikleri mitinge izin vermemesine tepki gösterdi.

Ülkede emekçiler üzerindeki baskılara değinen Yıldırım, yine devam eden açlık grevleri ve ölüm oruçları eylemleri üzerinde durdu.

“Hapishanelerde tecrite karşı açlık grevleriyle seslerini duyurmaya çalışan binlerce tutsağı görünmez ve duyulmaz kılanlara karşı buradan tekrar sesleniyoruz; Tecritte ısrar eden AKP iktidarı açlık grevleri sonuçlarının ve ölümlerin sorumlusu olarak tarihe geçecektir. Ölümden değil, yaşamdan yanayız. Tecrit bir insanlık suçudur.”

MARDİN

Mardin’de 1 Mayıs kutlamaları için adres Valilik yasağı nedeniyle Artuklu Kapalı Spor Salonu’nun önündeki alan oldu.

Valiliğin izin vermemesi nedeniyle şehir merkezinde gerçekleştirilmeyen kutlamalar için Karayolları İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen emekçiler, spor salonuna kortejler eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi.

Barış Anneleri’nin en önde olduğu yürüyüş kolunda cezaevlerinde süren açlık grevi ve ölüm oruçlarına dikkat çeken pankart ve dövizler taşındı.

Yürüyüş boyunca “Yaşasın 1 Mayıs”, “Bijî Yek Gulan”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Tecrit kalksın tutsaklar yaşasın” sloganları atıldı.

Beyaz tülbentler takanlar ise jandarma aramasından sonra alana geçebildi.

Kutlamalarda ilk sözü alan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Bozan, Karayolları Parkı’nda yapılacak kutlamaya izin vermemesi nedeniyle valiliği eleştirdi. Bozan ayrıca devam eden açlık grevi eylemlerine ses vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Barış Anneleri Meclisi adına konuşan Perihan Altuğ ise “Çocuklarımızın açlığına ses verin. Biz annelere ses verin. Biz yaşamdan ve barıştan yanayız. Türk annelerine, Kürt annelerine sesleniyorum. Bu çığlığı duyun. Ölümlerin önüne geçin. Tecrit son bulsun. Çocuklarımız yaşasın” diye konuştu.

Kutlamalarda konuşan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk de, açlık grevi eylemlerine dikkat çekerken, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na harekete geçme çağrısında bulundu.

Kutlamalar yapılan konuşmaların ardından Koma Hivron’un seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.

DERSİM

Fotoğraf: Evrensel

Dersim’deki 1 Mayıs mitingi, Sanat Sokağı’nda toplanan yüzlerce kişinin yürüyüşüyle başladı.

“Tecrit kaldırılsın, Leylalar yaşasın”, “Bijî Yek Gulan”, “İş, Ekmek Özgürlük” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla süren yürüyüş mitingin yapılacağı Seyit Rıza Meydanı’nda son buldu.

Mitingde konuşan 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Gürbüz Solmaz, ekonomik krize dikkat çekerek, “Kriz soframızdaki ekmeği daha da küçültmekle kalmayıp gelecek kaygımızı arttırıyor. Kıdem tazminatı ve zorunlu BES uygulaması emekçilerin maaşlarından kesinti anlamına gelen bir uygulama. Bu yine emekçilere dönük bir saldırıdır. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Solmaz, herkesi savaşa karşı barışın iyileştirici gücüne sahip çıkmaya da davet etti.

“Güvenlik politikalarından dolayı bir çok insan açlık grevine girdi. İktidar görmezden gelse de en yakıcı sorunun Kürt sorunu olduğunu söylemek ve hükümeti yeniden çözüm sürecine dönmeye çağırıyoruz. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizin faturasını emekçilere kesilmediği, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir ülke özlemiyle herkesin 1 Mayıs’ını kutluyoruz.”

ANTEP

Antep’te, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü KESK, DİSK, TMMOB, Türk-İş ve TTB’nin organize ettiği mitingle kutlandı.

Kırkayak Parkı’nda düzenlenen mitinge, CHP’nin Antep Milletvekili Bayram Yılmazkaya ile siyasi parti yöneticileri katıldı.

Açlık grevcilerinin yakınlarının da katlıdığı mitingde açılan “Bıçak kemikte”, “Savaşa son, Barış istiyoruz”, “Kıdeme uzanan eller kırılsın” yazılı dövizler dikkat çekti.

Sendika ve meslek örgütü temsilcilerinin konuşmasından sonra çocukları açlık grevinde olan annelerin mesajı okundu.

“Türkiye’nin farklı yerlerinde çok sayıda cezaevinde açlık grevinde olan binlerce tutuklunun talebini hükümet görmelidir. Cezaevlerinden tabutlar çıkmadan hükümet adım atmalıdır.”

Mezopotamya Ajansı’ndan derlenmiştir.

İstanbul’da 1 Mayıs: Taksim ablukada, emekçiler Bakırköy’de


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Fransa'da 1 Mayıs: Sarı Yelekliler sokakta, çatışmalar ve gözaltılar var
Sonraki Haber
Ezidiler tartışıyor: IŞİD’lilerin cinsel saldırısı ile doğan çocuklara ne olacak?