Ana SayfaGüncelHDP bildirgesinde 23 Haziran mesajı

HDP bildirgesinde 23 Haziran mesajı

HABER MERKEZİ – HDP’nin Olağanüstü Parti Meclis toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede HDP’nin 23 Haziran tutumunun ne olacağına dair net mesajlar var. Metinde YSK kararı için ‘sandık darbesi’ deniliyor, 23 Haziran’ın önemine vurgu yapılıyor ve “HDP, 23 Haziran’da İstanbul’da muhalefet güçleriyle birlikte bir seçim başarısının altına imza atacak, gasp edilen halkın iradesinin, el koyulan mazbataların, yerlerde sürüklenen annelerin hesabını sandıkta oylarıyla soracaktır” deniliyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin  (HDP) geçtiğimiz Cumartesi günü partinin eş genel başkanları başkanlığında toplanan Olağanüstü Parti Meclisi (PM) sonuç bildirgesi açıklandı.

Toplantıda siyasal gelişmeler, açlık grevleri ile ölüm oruçları ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini iptal etme kararı gibi konular ele alınmış.

Muhalefete “Evlatlarının yaşaması için sokaklara çıkan ve yerlerde sürüklenen annelerin sesine kulak vermeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz”  denilen bildirgede ise partinin 23 Haziran’da alacağı tutuma dair net mesajlar var.

Açlık grevleri çağrısı

HDP Basın Bürosu tarafından basınla paylaşılan sonuç bildirgesi metninde ilkin açlık grevleri ile ölüm oruçları, bu süreçte yaşanan ölümler hatırlatılıyor.

Hükümete, “Bu zamana kadar sürdürülen hukuk dışı uygulamalara ve tecride son verilmeli, güvence sağlanmalı ve böylece açlık grevleri ve ölüm oruçlarını sona erdirmenin yolu açılmalıdır” diye sesleniliyor.

YSK kararı için ‘sandık darbesi’ nitelemesi

Bildirgede, 6 Mayıs’ta YSK kararıyla iptal edilen ve 23 Haziran’da yeniden yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine dair notlar da var.

6 Mayıs için ‘sandık darbesi’ denilirken, bunun bir ‘siyasi operasyon’ olduğu ifade ediliyor ve ‘İstanbul halkının iradesinin gasp edildiği’ vurgulanıyor.

HDP belediyelerine kayyum atamalarının hatırlatıldığı bildirgede, özetle şu ifadeler yer alıyor.

“Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasına el koyarak İstanbul halkının siyasi iradesini gasp eden zihniyet ile Gülten Kışanak’ın mazbatasına el koyarak Diyarbakır halkının iradesini gasp eden zihniyet aynıdır.
“HDP’nin 96 belediyesine kayyum atayarak Kürt halkının iradesini gasp eden zihniyetle, KHK’li diye HDP’nin Bağlar, Tekman, Gökçebağ, Edremit, Tuşba, Çaldıran, Dağpınar belediye başkanları ve 56 belediye meclis üyesi ile Lice’nin köylerinde 10 muhtarın mazbatasına el koyarak halkın iradesini yok sayan zihniyet de aynıdır.
“31 Mart’ta HDP’nin kazandığı Mardin, Cizre, Silopi ve İdil dâhil, 26 belediyeyi polis ablukasına alarak, güvenlik bahanesiyle belediye ile halk arasına dikilmek istenen tecrit duvarlarını tetikleyen zihniyet ne ise, tecridin kaldırılması amacıyla bedenlerini açlığa ve ölüme yatıran evlatlarının yaşaması için sokaklara çıkan anneleri yerlerde sürükleyen zihniyet de odur.”

23 Haziran mesajı

Bu ifadelerin ardından ise HDP’nin 23 Haziran tutumunun ne olacağına dair net mesajlar veriliyor.

31 Mart Türkiye’de güç dengelerinin değiştiğine işaret eden HDP,  ‘yeni bir siyaset kulvarının oluşmasının, yeni bir siyasal dönüşüm ve demokratik değişim sürecinin kapısının aralandığını’ belirtiyor.

Seçim tekrarını, Adana, Mersin, Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde seçimi kaybeden iktidarın ‘siyasi kan kaybını’ İstanbul’dan başlayarak durdurma hamlesi olarak niteleyen parti, 23 Haziran’da İstanbul’da sadece bir belediye başkanlığı seçimi yapılmayacağını savunuyor.

“İktidar bloğu tarafından inşa edilmek istenen otoriter rejimi kalıcı kılmak için ‘stratejik bir mevzi’ mücadelesi de verilecek. Erdoğan ve Bahçeli’nin dediği gibi ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanacak!’” deniliyor.

HDP’nin ‘dün olduğu gibi bugün de politik tercihini demokrasiden yana yapacağının’ vurgulandığı bildirgede, “31 Mart’ta aralanan demokratik değişim kapısının 23 Haziran’da Türkiye halklarının yüzüne kapanmasına izin verilmeyeceği” kaydediliyor.

“HDP, Türkiye halklarının demokratik geleceğine ışık tutacak bir ‘anahtar role’ sahip olduğunun ve bu rolün HDP’ye ağır bir politik sorumluluk yüklediğinin bilincindedir.
“İhtiyacımız olan sadece sandık başarıları değildir. Türkiye’nin içinde bulunduğu kritik kavşak noktasında bütün toplumsal muhalefetin, bütün demokrasi güçlerinin, bütün demokrasi arayışı içinde olanların demokrasi ortak paydasında buluşması, seçimi aşan demokratik ittifak zemininde güçlerini birleştirmesi, birleşik mücadeleye yönelmesidir.
“Nitekim HDP’nin izlediği seçim stratejisi 31 Mart’ta Türkiye halklarının rahat bir nefes almasını sağlamış, demokrasi güçlerinin de mücadele yolunu açmıştır.
“Demokrasi mücadelesinin gelişip güçlenmesi için ancak muhalefetin demokrasi ittifakı içerisinde cesurca yer almasıyla mümkündür. Hak, hukuk ve adalet, tecrit dahil her türlü toplumsal soruna duyarlılıkla başlar.
“23 Haziran’da da herkes için hak, herkes için hukuk, herkes için adalet hepimizin temel şiarı olmalıdır.
“HDP kurulduğu Ekim 2012’den beri 2 yerel seçim, 3 genel seçim, 2 cumhurbaşkanlığı seçimi, 1 referandumla birlikte toplam 8 seçim deneyimi yaşamış, bütün seçimlerden başarıyla çıkmıştır. 23 Haziran’da da İstanbul’da muhalefet güçleriyle birlikte bir seçim başarısının altına imza atacak, gasp edilen halkın iradesinin, el koyulan mazbataların, yerlerde sürüklenen annelerin hesabını sandıkta oylarıyla soracaktır.
“Demokrasi eksenli bir ittifakın kurulması fabrikalarda, tarlalarda, tersanelerde, atölyelerde, üniversitelerde, sokaklarda, cezaevlerinde süren mücadelelerin kazanımlarla sonuçlanması, kazanımların korunması ve yeni kazanımların yolunu açması için yaşamsal önemdedir.
“Sonuç olarak seçimler çok önemli politik uğrak noktalarıdır. Ancak, bütün bir hayat seçimden, mücadele sandıktan ibaret değildir. Bütün toplumsal muhalefeti ortak bir mücadele zemininde birleştirmek, bu ülke halklarının tarihine, kültürüne, geleneğine ve halkların bir arada yaşama iradesine uymayan bu otoriter rejime karşı mücadeleye yönelmek ertelenemez bir görev olarak önümüzde durmaktadır.
“HDP olarak, Türkiye’ye bir kez daha yeni bir politik seçenek sunuyoruz. Bu seçenek Türkiye halklarının toplumsal uzlaşma temelinde ve onurlu bir barış eşliğinde ortak vatanda, çoğulcu, kadın özgürlükçü, eşitlikçi, laik, demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşayacağımız demokratik bir ittifak seçeneğidir. Böyle bir perspektif ışığında herkesi üzerine düşen sorumluluğu ve görevi yerine getirmeye davet ediyoruz.”