Ana SayfaGüncelYıldırım kardeşler davasında mütalaa verildi, karar 19 Haziran’da

Yıldırım kardeşler davasında mütalaa verildi, karar 19 Haziran’da

HABER MERKEZİ – Silopi’de bir polis panzerinin evlerine girmesi sonucu hayatını kaybeden Yıldırım kardeşlerin ölümüne neden olan polislerin yargılandığı davanın 9’uncu duruşmasında mütalaa veren savcı, sanık polislerin 15’er yıla kadar cezalandırılmasını istedi. Duruşmada sanık polis Ömer Yeğit’in, dönemin ilçe emniyet müdürünün olaydan sorumlu olduğuna dair söylemleri ise zapta geçilmedi.

Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 3 Mayıs 2017 gecesi uykudaki 7 yaşındaki Muhammed ile 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım’ın ölümüne neden olan zırhlı aracın sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın 9’uncu duruşması Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Sanıklar ve avukatların hazır bulunduğu duruşmaya, Yıldırım kardeşlerin babası Mesut Yıldırım, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ve Hafıza Merkezi üyeleri de katıldı.

Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, aynı olayda yaralanan Yıldırım kardeşlerin amcası Ahmet Yıldırım’a söz hakkı verildi. Amca Yıldırım, şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirti.

Yıldırım’ın söyledikleri üzerine söz alan sanık Maden, müştekinin beyanlarının mevcut doktor raporlarıyla çelişkili olduğunu ileri sürerek, davaya katılma talebinin reddine karar verilmesini istedi.

Ardından konuşan Yıldırım kardeşlerin avukatlarından Hüsnü Kaplan, bilirkişi raporunda olaya ilişkin sorumlulukları bulunan şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Ancak araştırılmasını istedikleri bir husus olmadığını belirten mahkeme heyeti, iddia makamından esasa dair mütalaa vermesini istedi.

Savcı mütalaasını verdi

Savcı, sanık Yeğit’in zırhlı aracı kullanmaya yönelik herhangi bir kurs eğitiminin olmadığını, ancak olay tarihi itibariyle yaklaşık 6 ay bu tür araçları kullandığını belirterek, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet verme” suçundan cezalandırılmasını istedi.

“Yeğit’in her ne kadar bu konuda yeterli eğitim almamış ise de önemli bir süre zırhlı araç kullanıyor olması sebebiyle yaptığı için sorumluluğunda ve bilincinde olduğu, aracın içinde bulunması sırasında motorun stop etmesi halinde çok ani bir şekilde frene basarak aracın hareketini önlemesi gerektiği ve bu tedbiri zamanında almaması yönündeki dikkat ve özene aykırı davranarak meydana gelen kaza sonucunda Muhammet Yıldırım ve Furkan Yıldırım isimli çocukların ölümüne, Ahmet Yıldırım’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla eylemine uyan sanık Ömer Yeğit’in Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Sebebiyet Verme suçundan TCK 85/2, 53/6 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanık Ömer’in gözaltında ve tutuklu kaldığı sürenin TCK 63 maddesi gereğince sonuç cezasından mahsubuna karar verilmesi.”

İddia makamı, diğer sanık polis Murat Maden’in de olaydan sorumlu olduğunu belirterek, aynı suçtan cezalandırılmasını istedi.

Sanık polisin beyanları zapta geçirilmedi

Mütalaaya karşı söz verilen sanık polis Yeğit, olayda asıl sorumluluğun dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’da olduğunu bir kez daha dile getirdi.

Ancak söz konusu ifadeler mahkeme tarafından duruşma tutanağına kaydedilmedi.

Karar 19 Haziran’da

Yıldırım kardeşlerin avukatları ise mütalaaya karşı ek süre talebinde bulundu.

Avukatların ek süre talebini kabul eden mahkeme, karar vermek üzere duruşmayı 19 Haziran Çarşamba gününe erteledi.

Olayın geçmişi

Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde, 3 Mayıs 2017 günü gecesinde MHP İlçe binasını korumakla görevli 73 A 0133 plakalı 1994 model Dragon 1 marka zırhlı araç sürücüsü polis, evlerine girdiği Muhammed ve Furkan Yıldırım kardeşlerin ezilerek ölümüne neden olmuştu.

Panzer sürücüsü Ömer Yeğit gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra Şırnak Cezaevi’ne gönderilmişti. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, zırhlı aracın sürücüsü Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle ceza istenmişti.

İddianamede yer alan Trafik Bilirkişi raporunda, zırhlı araç sürücüsü Yeğit’in, “Motorlu araç sürücü sertifikasının” bulunmadığı, bu nedenle sürücünün araç ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması sonucunda olayın meydana geldiği bilgisine yer verilmişti.

Yeğit, savcılığa verdiği ifadede ise “Park etmeye çalıştığım sırada araç birden stop etmesiyle birlikte rampa aşağı öne doğru 52’nci caddenin devamı 715’inci sokağa doğru gitmeye başladı. Aracın freninde ayağımı sürekli basılı tuttum. Fakat araç stop ettiği için fren sistemi çalışmadı. Aracın direksiyonu kilitlendi. Fren tertibatı işlemedi” sözleriyle kendisini savunmuştu.

İki polis hakkında açılan ve ilk duruşması 17 Ekim 2017 tarihinde görülen davada, tutuklu polis tahliye edilmişti.

Zırhlı araç sürücüsü yaptığı savunmada, ehliyetinin olmamasına rağmen daha önce farklı yerlerde görevlendirildiğini belirtmiş ve olaydan kendisini görevlendiren İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan ile polis amiri Tuncay Taşdemir’i sorumlu tutmuştu.

Söz konusu davada ismi geçen polis Taşdemir ile Erdoğan’ın ise, disiplin soruşturması neticesinde ceza aldıkları ortaya çıkmıştı.

Dava kapsamında hazırlanan “olay yeri keşif” raporunda ise, panzerde el freninin bulunmadığı ortaya çıkmış, sanık Yeğit’in “yapacak bir şeyinin olmadığı” ileri sürülmüştü.

Raporda, freni ve direksiyonu çalışan panzer aracının “asli kusurlu”, sanık Yeğit ve onu görevlendiren amir Murat Maden’in ise “tali kusurlu” olduğu ileri sürülmüştü.

Yıldırım kardeşlerin avukatları, söz konusu rapora tepki göstererek “Araç mı cezalandırılacak” diye sormuştu. Yeniden rapor hazırlanması yönünde yapılan talep ise mahkeme tarafından reddedilmişti.

Ayrıca duruşmalarda tanık olarak dinlenen polislerin neredeyse tümü olayın ardından disiplin soruşturması neticesinde ceza alan polis amiri Tuncay Taşdemir ve dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın ehliyetsiz araç kullanma görevlendirmesini yaptıklarını belirtmişti.

Yıldırım kardeşlerin avukatları da ısrarla söz konusu iki ismin davaya dahil edilmesini talep etmişti, ancak iki polis hakkında herhangi bir işlem başlatılmamıştı.


Karınca, Mezopotamya Ajansı



Önceki Haber
Tarımda destek primi: Üçte biri eksik ödeniyor, 'çiftçi cezalandırılıyor'
Sonraki Haber
Küçükçekmece’deki çocuk istismarı: Fail erkeğe istenen ceza belli oldu