AYM kararını ‘ayıplayan’ mahkeme, barış bildirisini tecavüzle ‘eşitledi’
HABER MERKEZİ – Barış bildirisine imza attığı için yargılanan akademisyenlerden Noemi Levy’nin bugün yapılan duruşmasında avukatın örnek olarak sunduğu AYM’nin ‘Ayşe Öğretmen’ kararı için mahkeme, “O beraat o mahkemenin ayıbı” dedi. Barış bildirisi ve ifade özgürlüğünü tecavüz ile ‘eşitleyen’ ifadelerde bulunan mahkeme, akademisyen Levy’ye ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Kürt kentlerindeki yasak ve şiddete son verme ile müzakereleri başlatma çağrısının yer aldığı “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler yargılanmaya devam ediyor.
Bugün de bildiriye imza attığı için Boğaziçi Üniversitesi’nden uzaklaştırılan Noemi Levy hakim karşısındaydı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada mütalaaya karşı görüşü sorulduğunda “Mütalaayı biliyorum, savunmam aynı” yanıtını verdi.
Levy’nin avukatı ise “Anayasa Mahkemesi Ayşe Çelik davasında hızla karar verdi. BAK başvurularını birleştirdi. Alacağı kararı beklememiz gerekiyor” şeklinde görüş bildirdi.
Ancak avukatın AYM kararı için beklenmesi yolundaki talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Avukatın, “Samimiyetle anlamaya çalışıyorum, niye bu kadar farklı düşünüyoruz diye” şeklindeki sözlerine ise hakim, “Siz öyle diyorsunuz da beklemek zorunda değiliz AYM kararını” yanıtını verdi.
Avukatın aynı konuyla ilgili bir beraat kararını örnek vermek istemesi sırasında ise hakim sözünü keserek “O beraat o mahkemenin ayıbı. Terör örgütünü övmek ifade özgürlüğü mü? Bir bayana tecavüz etmek ifade özgürlüğü müdür? Yani şurada bir kadına tecavüz edilse bunu savunabilir misiniz?” dedi.
Avukatın Levy hakkında beraat talep etmesinin ardından mahkeme karar vermek için duruşmaya ara verdi.
Aranın ardından mahkeme Levy’ye 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Mahkemeye tepki
Mahkemenin “O beraat o mahkemenin ayıbı. Terör örgütünü övmek ifade özgürlüğü mü?” şeklindeki sözleri ile barış bidirisi ile tecavüzü ‘eşdeğer’ tutan açıklamasına sosyal medyadan tepki yükseldi.
Hakim, kendi bulunduğu mahkeme salonunda bir kadına tecavüz edilebileceğine ikna olmuş, tecavüzden sonra savunur musunuz kısmını merak ediyor… https://t.co/ViMGvC5EHo
— Mine Şirin (@minesrn) June 13, 2019
Kimse ifade özgürlüğünü bir kadına tecavüz üzerinden tartışamaz! Hiç kimse! Hele de bir mahkeme başkanı, asla! https://t.co/6ZUq2Y3fSd
— Aslı Takanay (@aslitakanay) June 13, 2019
‘Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklememiz gerekmiyor, Yargı Reformu Stratejisi bizi bağlamaz’ anlayışıyla yargı, ifade özgürlüğü,adil ve dürüst yargılamayı yoketmeye devam ediyor. Savunmayı yok sayan bu yargı zihniyetiyle mi“Yargı Reformu”nu gerçekleştireceksiniz? @abdulhamitgul https://t.co/x9eYQyhdrJ
— Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu) June 13, 2019
Türkiye'de ceza yargılaması böyle bir şey işte. Bu arada hakim kendisine sunulan beraat kararını yorumlarken aynı zamanda ihsas-ı reyde bulunuyor, yani davanın esasına ilişkin görüşünü yargılama bitmeden açıklamış bulunuyor. Bu reddi hakim sebebi. Yani ne hukuk var ne usul. https://t.co/pJFqzwG9GB
— Cenk Yiğiter (@cenkyigiter) June 13, 2019
Haddini aşan bir ifade Terbiye sınırlarını aşan bir Hakim ile adil yargılama nasıl olacak ??#TanıkOlun https://t.co/EMJdWsOS0w
— Güneş Bize de Doğacak (@Gunes_ZaleKarad) June 13, 2019
Tecavüzle bildiri imzalamayı, ifade özgürlüğünü eşitleyen hakimler… https://t.co/6dg8uhyqNT
— Mühdan Sağlam (@muhdansaglam) June 13, 2019
Hakimlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni öğrenmeleri için en az 10 AB projesi vardı. Ama sorun eğitimde değil, zihniyette. Yaptığı kıyasın vehameti bir yana bir de ihsas-ı reyde bulunuyor. https://t.co/ePpwVyEwRE
— Kemal Göktaş (@kemalgoktas) June 13, 2019
AYM’nin Ayşe Çelik kararı
AYM, bir televizyon programında “çocuklar ölmesin” dediği için “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla mahkum edilen Ayşe Çelik’in (Ayşe Öğretmen) “ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği”ne karar vermişti.
Söz konusu karar Resmi Gazete’de de yer almıştı.
Gerekçede, başvurucunun esas itibarıyla sebebi her ne olursa olsun çatışmaların durdurulması için kamuoyu oluşturulması çağrısında bulunduğu ifade edilerek, “Söz konusu konuşmanın kamu yararına ilişkin sorunlara ilişkin olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır” denilmişti.
PAYLAŞ:
Tweet