Ana SayfaToplumsal CinsiyetOnur Yürüyüşü: Sadece Taksim değil tüm İstanbul yasak

Onur Yürüyüşü: Sadece Taksim değil tüm İstanbul yasak

HABER MERKEZİ – İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Vali Yardımcısı ile yaptıkları görüşme sonucu kendilerine, Taksim’deki Onur Yürüyüşü’ne izin verilmeyeceğinin söylendiğini açıkladı.

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Onur Haftası öncesi İstanbul Valiliği ile görüşmeleri ve son duruma ilişkin basın açıklaması düzenledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasını okuyan Beren Azizi, Onur Yürüyüşü’nün güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi için İstanbul Valiliği’ne görüşme talebinde bulunduklarını belirtti.

Bu kapsamda Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özyiğit ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Azizi, “Vali Yardımcısı Özyiğit’ten, Taksim’in yürüyüş ve gösteri alanı olmadığı ve Taksim’de hiçbir gösteriye izin verilmediği gibi LGBTİ+’lara da izin verilmeyeceği yanıtını aldık” dedi.

“Görüşme esnasında Valilik’ten alınan bu yanıt üzerine aldığımız karar doğrultusunda, İstanbul Valiliği tarafından her yıl açıklanan toplantı, gösteri ve yürüyüş alanlarından birinde yürüyüş gerçekleştirmeye yönelik talebimizi bildirdik, bu şekilde gerçekleştirilecek bir yürüyüşe dair komitenin kaygıları ve beklentilerini de kendisi ile paylaştık. Vali yardımcısı ise sadece Taksim değil, İstanbul’da gerçekleşecek tüm açık alan eylemleri için “toplumsal tereddütlü grup” olduğumuzu iddia ederek, bu talebe sıcak bakmadıklarını sözleriyle beyan etti.”

Azizi bunun üzerine “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü düzenlenecek alanlar” olarak belirlenmiş alanlardan olan Bakırköy için Valiliğe dilekçe verdiklerini söyledi.

‘Özgürlük mücadelesinde kararlıyız’

Valilik tarafından verilen bu yasak kararını eleştiren komite şu açıklamayı yaptı:

“LGBTİ+fobinin en naif (!) şekliyle dile geldiği ‘’tereddütlü’’, ‘’kararsız’’ vb. hiçbir tanımlamayı kabul etmiyoruz. Bizleri bu gibi sıfatlarla, yolunu kaybetmiş, toplumun dışına çıkmış istisnai bir grup, kamu güvenliği, halk sağlığı ve genel ahlaka tehdit gibi gösteren ve günahkar, sapkın, hasta gibi tanımlamalarla sonuçlanan bu anlayışın yaşamlarımız boyunca maruz kaldığımız nefretin ve ayrımcılığın bir yansıması olduğunu biliyoruz. Onur Yürüyüşü’nü, maruz kaldığımız ayrımcılık ve nefretin faillerini görünmez kılan ‘’toplumsal tereddütlü gruplar’’ gibi söylemlerin aksine verdiğimiz özgürlük mücadelesinde ne kadar ‘’kararlı’’ ve ‘’azimli’’ olduğumuzu gösterebilmek için yaptığımızı devletin tüm yetkili kurumlarına tekrar hatırlatmak istiyoruz.”

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Her üç insandan biri temiz içme suyundan mahrum
Sonraki Haber
AKP’li Kürt elitlerin Kürtçe perspektifi – Kenan Kırkaya