Ana SayfaEğitimEğitim Sen’den MEB’e 10 temel uyarı

Eğitim Sen’den MEB’e 10 temel uyarı

HABER MERKEZİ – Pazartesi günü başlayacak olan eğitim-öğretim yılına ilişkin ‘eğitimin durumu’ raporunu açıklayan Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik uyarılarını sıraladı.

2019-2020 eğitim-öğretim yılı 9 Eylül Pazartesi günü başlayacak.

2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” raporunu kamuoyuna duyuran Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), eğitim sistemindeki başlıca sorunlara dikkat çekti.

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın açıkladığı raporda, eğitim harcamalarının belirgin bir şekilde arttığı vurgulandı.

“Türkiye’de son bir yıl içinde belirginleşen ekonomik kriz ve yüksek enflasyon nedeniyle halkın satın alım gücünün düşmesi nedeniyle 2019-2020 eğitim-öğretim yılında öğrenci velilerinin yapacakları eğitim harcamaları belirgin bir şekilde artmıştır.
“Her geçen yıl istikrarlı bir şekilde artan eğitim harcamaları, giderek bozulan gelir dağılımıyla birlikte öğrenci velilerinin bütçesini ciddi anlamda zorlar hale gelmiştir.”

Çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamadığının altını çizen Aydoğan, “Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan çocuklar; eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanamamaktadır” dedi ve ekledi:

“Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar, yeni eğitim öğretim yılına girilirken iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çözmek için hiçbir somut adım atmadığı temel sorun alanlarıdır.”

Eğitim Sen, raporunda Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) 10 temel uyarıda da bulundu:

  • Tüm öğrencilerimizin eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz eğitimden yararlanmasını sağlayacak bütçe planlaması yapmak MEB ve siyasi iktidarın sorumluluğudur. Sorumluluğun gereği yerine getirilmelidir.
  • Tüm öğrencilerimizin eğitim hakkı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Öğrencilerimizin eğitim hakkını tam ve baskı altında kalmadan kullanması gerekir. Öğrencilerimizi çırak olmaya özendiren politikalardan vazgeçilmelidir.
  • Yargı kararları uygulanmalı; Diyanet, dini vakıf ve dernekler ile yapılan protokoller sonlandırılmalıdır.
  • Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ nün ‘özerk’ yapısına son verilmelidir.
  • Anadolu liselerinde ikili eğitimden kaynaklı oluşabilecek güvenlik, sağlık, beslenme gibi sorunlara yönelik MEB önlem ve çözümler üretmelidir. Güvenlik sorununun çözümü için ücretsiz servis başta olmak üzere acil adımlar atılmalıdır.
  • 2019-2020 eğitim öğretim yılında LGS sınavına girecek 1. 800 000 öğrencinin mağduriyet yaşamaması için gereken önlemler alınmalıdır. MEB öğrencilerin taleplerini toplamalı, okul gereksinimini belirlemeli ve bu gereksinimi karşılayacak önlemleri ‘Her öğrencinin istediği okulda eğitim alma hakkı vardır.’ ilkesini gözeterek yaşama geçirmelidir.
  • Proje okulları uygulaması sonlandırılmalıdır.
  • Sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışma biçimlerine; mülakat uygulamalarına son verilmelidir. Öğretmen açığı kadar atama acilen yapılmalıdır.
  • Öğretmenlerin statüsü, çalışma koşulları, hakları, işe alım ve istihdam biçimine kadar her konuda öğretmenlerin söz ve karar hakkı gözetilmelidir.
  • Hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımız hala MEB çalışanıdır. MEB eğitim emekçilerine sahip çıkmalı, yaşanılan mağduriyetlere ilişkin sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir.

Raporun sonunda ise “Öğretmenleri başarılı, başarısız olarak ayrıştıran, okul müdürlerini performans denetimine tabi bırakan ‘2019 Yılı Öğretmenler Günü Genelgesi’ geri çekilmelidir” denildi.




Önceki Haber
6-7 Eylül Pogromu'nun üzerinden 64 yıl geçti
Sonraki Haber
ABD’den Türkiye'ye seyahat edecek vatandaşlarına 'keyfi gözaltı’ uyarısı