Son kahvaltı – ARİF ALTAN
Hakikat olduğunu sanmaya başladığı an, çokça yinelenenin aksine insan için umut, garip bir şekilde hayat karşıtı bir kuvvet halini alır. Hayatta kalmak için tehdit karşısında …
‘Kayıp Şehir’, sessiz arya – ARİF ALTAN
ARİF ALTAN Sütunsuz ve ayaksız kubbeler artık bir şey taşımıyor. Gök, mabetlerin zeminlerini yeniden fethedecek gücünü yitireli uzun zaman oluyor. Güneş mahzen ve lahitlere düşmeden …
Bedenin kutsallığı
Yetersiz organlarla dünyaya gelenler, hayatı ağır bir yük gibi omuzlarında hissetmekle ötekilerden ayrılır, kolaylıkla kötümser bir dünya görüşünün kucağına yuvarlanırlar. Kendilerinde bir organ yetersizliğinin açık …
Kıyamete kadar – ARİF ALTAN
Huzur değil, tepeden tırnağa öfkedir duyduğumuz… Demir ve taştan da olsan, öfkendir seni insan kılan. İnsan, isyanı kadar insan.
Mutsuzluğun öyküsü – ARİF ALTAN
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine…
Yarım buğday tanesi – ARİF ALTAN
Kimi kelimeler yüktür dünyaya, kimi sözcükler ise yarım buğday tanesidir, kendi güvensizliği ile tanrının belirlenmişliği arasında bir karıncanın belleğiyle taşınıp duran.