10 Ekim katliamından yaralı kurtulan ve tedavisi halen devam eden öğretmen Ayşegül Duman, “Biz aileler, yaralılar adalet sağlanana kadar geri adım atmayacağız. Tek derdimiz bir daha böyle acılar, katliamlar yaşanmasın diye tüm sorumluların hesap vermesi” dedi.
10 Ekim 2015’te Ankara’da ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ sloganıyla düzenlenen mitinge IŞİD’in saldırmasının üzerinden tam 7 yıl geçti. Katliamda 103 kişi hayatını kaybetti, 500’den fazla kişi yaralandı.
Katliamdan 13 ay sonra görülmeye başlanan 17’si firari 19’u tutuklu toplam 36 sanığın yargılandığı davada 9 sanığa 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Katliama ilişkin 16 firari sanık ile insanlığa karşı suçtan yargılanan tek tutuklu Erman Ekici’nin yargılanmasına ise devam ediliyor.
‘Niye susuyorlar? Konuşsunlar, hangi kirli emeller uğruna hayatlarımızı çaldınız?’
10 Ekim 2015’teki katliamda yaralanan ve tedavisi halen devam eden öğretmen Ayşegül Duman, “’7 Haziran 1 Kasım arasında yaşananları konuşursam insan içine çıkamazlar’ diyenler niye susuyorlar? Konuşsunlar. Soruyoruz ne oldu? Hangi pazarlıklar, hangi kirli emeller uğruna hayatlarımızı çaldınız?” sorusunu sorarak çağrıda bulundu.
‘Anmalarda dahi polis müdahalesi ile karşılaşıyoruz’
Her ayın 10’unda Gar Meydanı’nda anmaların devam ettiğini ancak her anmada engellemelerle karşılaştıklarını belirten Duman, “Hatta biber gazıyla, plastik mermiyle müdahale ettikleri de oldu. Bu saldırılar bizi daha da öfkelendiriyor çünkü biz bunları hak etmedik. Ancak bu müdahalelere de şaşırmıyoruz çünkü katliam gününde dahi bombalar patladıktan sonra polisin biber gazına maruz kaldık ve birçok arkadaşımız da bu sebeple hayatını kaybetti” ifadelerini kullandı.
‘Bu katliam insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur’
“Bu katliam insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve bunu örtmeye çalışıyorlar” diyen Duman, şöyle devam etti:
Bizler bundan tam 7 yıl önce illerden otobüslerle Ankara’ya Barış talebiyle gittik ama bugün bu barış talebimizin yanına adalet talebimizi de ekledik. Biz asıl sorumlular yargılanana kadar, adalet sağlanana kadar bu mücadelenin peşini bırakmayacağız. O gün o kanlı alanda yerde yatarken yitirdiğimiz arkadaşlara verdiğimiz sözdür… O arkadaşlarımızın gövdeleri bize siper olmuştur maalesef ve onların yaşayamadıkları ömürleri bizim üzerimizde borçtur. Biz bu borcumuzu katliamın hesabını sorarak, adaletin sağlanmasını sağlayarak ödemeye çalışıyoruz.
‘Acımızla birlikte adaletsizlik de katlanarak çoğaldı’
“7 yılda acılarımızla birlikte adaletsizlik de katlanarak çoğaldı” diyen Duman, gerçek sorumluların yargılanmadığının altını çizdi:
7 yılda hastane süreci, tedavi süreci, cenazeler, taziyeler hepsini birlikte yaşadık. Katliamdan 13 ay sonra görülen davalarımızda tutuklu sanıklar üzerinden bir dosya görüşüldü ve cezalar verildi. Bulunamayan 16 sanık üzerinden ise 2’nci dosya görüşülüyor. Bu iki dosyada da dinlenen hiçbir kamu görevlisi yok. Gerçek sorumlular henüz dinlenmiş değil. Bu bizleri çok yaralayan bir durum.
‘IŞID’lilerin sınırdan elini kolunu sallayarak geçişini sağlayanlar da yargılanmalı’
IŞİD’lilerin sınırdan elini kolunu sallayarak geçişini sağlayanlar, canlı bombaların rahatlıkla çeşitli illerden geçerek Ankara’ya ulaşmalarını, gar meydanına kadar varmalarını sağlayan, her gece saat 00.00-09.00 arasında yapılan rutin karayolları kontrolünü o gece yapmayan, ambulansların 45 dakika sonra gelmesini sağlayan Ankara Valiliği, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü; mevcut 62 istihbarat raporuna rağmen ilgili yerlere göndermeyen kamu görevlileri de yargılanmalı.
‘Acımızla dalga geçen sanıklara uyarı bile yapılmadı’
Duman, her türden tehdit ve yıldırma girişimlerine rağmen davanın takipçisi olacaklarını söyledi:
Müştekiler ve katılanlar olarak hak etmediğimiz muamelelerle karşılaştık duruşma salonlarında. Heyetlerin sanıklara ve avukatlarına gösterdikleri nezaket, anlayış biz acılı aileler için söz konusu değildi. Bizlere yönelik salondan dışarı çıkarma tehdidi, duruşmayı Ankara’da alıp başka ile götüre tehditleri vardı.
Bize saldıran, acımızla dalga geçen, salonu provoke eden sanıklara ise hiçbir uyarı bile olmuyordu. Avukatlarımızın dosyayı didik didik ederek buldukları kanıtlara rağmen tüm taleplerimiz reddediliyor. Tüm bunlara rağmen ne olursa olsun biz duruşma salonlarını dolduracağız.
‘Neden bir anıt meydan yapılamıyor?’
Katliamdan 5 gün sonra yani 15 Ekim 2015’te Ankara Garı’nın önüne bir anıt kurulması kararı Belediye Meclisi’nden geçmişken, aradan geçen 7 yıla rağmen konuyla ilgili hiçbir adım atılmamasına da değinen Duman, “Geçen yıl bunun için özel ağaçlar getirildi, her bir ağaç bizim yitirdiğimiz arkadaşlarımızı temsil edecekti. Hala bize neden başlanmadığına dair bir açıklama, gerekçe yok. Neden 7 yıl geçmesine rağmen ülkenin en büyük katliamının yaşandığı bir alanda anıt yapılamıyor?” dedi.
‘Katliamın hemen ardından oylarımız arttı diyenler konuşsun’
“Bizim adalet talebimizin yanındaki en büyük talebimiz gar meydanına bir anıt medyan yapılması. Şu an garda var olan anıta birçok kez saldırı yapıldığını vurgulayan Duman, şöyle devam etti:
Bütün ailelerin ve biz yaralıların halen beklediği bir şey var. O da katliamın hemen ardından ‘oyumuz arttı’ diyenler, ‘7 Haziran 1 Kasım arasında yaşananları konuşursam insan içine çıkamazlar’ diyenler niye susuyor? Konuşsunlar. Soruyoruz ne oldu? Hangi pazarlıklar, hangi kirli emeller uğruna hayatlarımızı çaldınız?