Diyarbakır’da 3 aydır tutuklu bulunan 16 gazetecinin serbest bırakılmasını isteyen DFG ve MKGP üyeleri, birçok kentte dayanışma amacıyla gazetecilere kart, mektup ve kitap gönderdi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri, Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında 8 Haziran’da gözaltına alınıp 16 Haziran’da tutuklanan 16 gazeteci için Diyarbakır, İstanbul, Ankara, Van ve Mersin’de açıklama yaptı. Gazetecilere, kart, mektup ve kitap gönderildi.
DFG ile MKGP üyeleri, 16 gazeteci ile dayanışma kapsamında Diyarbakır Yenişehir PTT önünde açıklama yaptı. Açıklamada, tutuklanan gazetecilerin fotoğrafları taşınırken “Özgür basın susturulamaz” pankartı açıldı. Açıklamaya çok sayıda gazetecinin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, DFG ile MKGP üyesi gazeteciler, tutuklu gazetecilerin yakınları katıldı. Açıklamanın Kürtçesini MKGP Sözcüsü Roza Metina, Türkçesini ise DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.
‘Gazeteciler serbest bırakılsın’
Müftüoğlu, “Bugün burada 3 ayı aşkın süredir özgürlüklerinden kopartılan 16 gazeteci için bir araya geldik. Gazeteci arkadaşlarımızın tutuklanması üzerinden 3 ay geçmesine rağmen, haklarında yürütülen soruşturma tamamlanıp iddianameye dönüştürülmediği gibi tutukluluğa yapılan her bir başvuruya ise olumsuz yanıt verildi. Kısa sürede iddianame hazırlanarak ve arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor. Basının özgür olmadığı bir ortamda; özgürlükten söz edemeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bir an önce 16 meslektaşımız başta olmak üzere tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz” diye konuştu.
‘Gazeteciliği savunmaya çağırıyoruz’
Müftüoğlu, yaptıkları haber ve programlar nedeniyle özgürlüklerinden alı konulan 16 meslektaşı şahsında herkesi “Gazeteciliği Savunmaya” çağırarak, “Bir kez daha meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu haykırmak ve herkesi bu mücadelede ortaklaşmaya çağırıyoruz” dedi.
Günay: İntikam operasyonuna dönüştürüldü
Ardından konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, gazetecilerle dayanışmak üzere açıklamaya katıldıklarını belirterek, “Türkiye’de ne zaman bir savaş konsepti gelişse, ne zaman iktidar hakikatleri çarpıtmak istese; özgür basına saldırı gerçekleştiriyor. Özelde de Kürt gazetecileri tutukluyor. Üç aydır tutuklanan gazeteci arkadaşlarımız hakkında iddianamenin hazırlanmaması aslında nasıl bir kumpas yargılama olduğunu, nasıl bir intikam operasyonu olduğunun açık gösteriyor. Çünkü dava açıldığında, deliller incelendiğinde; arkadaşlarımızın sadece yaptığı haberlerinden başka dosyaya koyacak bir şey yok. Ama iktidar tüm kumpas yargılamalarda yaptığı gibi, iddianameyi hazırlama sürecini tam bir işkenceye, intikam operasyonuna dönüştürerek hukuku ayaklar altına alıyor” dedi.
Açıklama “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla son bulurken, gazeteciler daha sonra PTT’ye geçerek tutuklu gazetecilere kart, mektup ve kitap gönderdi.
İstanbul’da polis engeli
İstanbul’daki gazeteciler, Kadıköy’de bulunan PTT önünde bir araya geldi. Burada basın açıklaması yaparak ardından mektup ve kitap göndermek isteyen gazeteciler, polis tarafından engellendi. Ancak gazeteciler, PTT’nin içine girerek, meslektaşlarına mektup gönderdi.
Beşiktaş İskelesi’nde yapılan açıklamaya çok sayıda gazeteci ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (BASIN-İŞ) Genel Başkanı Faruk Eren de katıldı.
‘Bir adım dahi geri adım atmayacağız’
Meslektaşlarının 3 aydır tutuklu olduğunu söyleyen ve haklarında hala iddianame hazırlanmadığına dikkat çeken MGKP üyesi Diren Yurtsever, duruma tepki gösterdi. Meslektaşlarını yalnız bırakmamak için bugün 6 kente açıklama yaparak mektup ve kitap gönderdiklerini kaydeden Yurtsever, ancak polisin dayanışmayı engellemeye çalıştığını kaydetti. Engellemeye rağmen dayanışmayı sürdüreceklerinin altını çizen Yurtsever, “Toplumun haber alma hakkını sağlarken, en doğal hakkımız olan basın açıklaması yaparken bile baskı ve engelleme ile karşılaşıyoruz. Bunu kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz” diye konuştu. Yurtsever, bu haklarından bir adım dahi geri adım atmayacaklarını dile getirdi.
MGKP üyesi Durket Süren’in Kürtçe, DFG yöneticisi Nişmiye Güler ise Türkçe okuduğu açıklamada, yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekilerek gazetecilerin serbest bırakılması talep edildi.
‘Hep birlikte bu karanlığı yırtacağız’
BASIN-İŞ Genel Başkanı Faruk Eren ise, tutukluların üç aydır hukuksuz bir şekilde cezaevine tutulduğuna dikkat çekti. Dayanışma üzere kampanya düzenlediklerini ve mektup gönderdiklerini dile getiren Eren, polisin engelline işaret ederek, Türkiye’nin tümünde hukuksuzlukların yaşandığını söyledi. Cezaevinde çok sayıda gazetecinin yanı sıra siyasi tutuklu, öğrenci ve muhaliflerin de olduğunu belirten Eren, “Biz haber yapmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğe kavuşması için elimizden geleceğiz. Hep birlikte mücadele ederek, bu karanlığı yırtacağız. Gazetecilik suç değildir” şeklinde konuştu.
Ankara’da ise DFG ve MKGP’nin çağrısıyla, Yenişehir PTT önünde bir araya gelen gazetecilere, polis müdahalede bulundu. Daha sonra gazeteciler, PTT içine girerek meslektaşlarına kitap, kart ve mektup gönderdi.
Mersin’de kitap ve mektup gönderildi
DFG ve MKGP üyeleri, Mersin’de 16 gazeteciyle dayanışmak amacıyla kart ve kitap gönderdi. PTT Çarşı Şubesi’nde biraya gelen gazetecilere, HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, HDP İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri destek verdi. Açıklama yapan gazeteci Mahmut Sönmez, 16 gazetecinin tutuklanmasının üzerinden 3 ay geçtiğini belirterek, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Gazeteciler, “Özgür basın susturulamaz” sloganı atarak tutuklu meslektaşlarına mektup ve kitap gönderdi.
Van’da açıklamaya izin verilmedi
DFG ve MKGP üyeleri, Van Merkez Postanesi’nden gazetecilere kart ve kitap gönderdi. PTT önünde yapılmak istenen açıklamaya ise valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek izin verilmezken, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için çağrı yapıldı.