Ana SayfaDünya5 soruda Suriye iç savaşında diplomatik görüşmelerdeki başarısızlığın nedenleri

5 soruda Suriye iç savaşında diplomatik görüşmelerdeki başarısızlığın nedenleri

Gazete Karınca, Rusya ve ABD'nin öncülük ettiği, Türkiye'nin de aralarında olduğu bazı bölge ülkelerinin İsviçre'nin Lozan kentindeki Suriye toplantısının ardından Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana yaşanan krize çözüm bulmak için yapılan uluslararası toplantı-konferansları ve sonuçlarını derledi.

HABER MERKEZİ – Suriye’de iç savaşın sonlandırılması ve siyasi çözüm bulmak için geride kalan 6 yılda, farklı ülkelerde birçok toplantı, konferans ve müzakere yürütüldü. Ancak bu girişimlerden hiçbiri çözüm üretemediği gibi sahadaki aktörlerin bir sonraki toplantı için alan genişletmesi hedefiyle savaşı daha da derinleşmesine neden oldu.

1- Suriye savaşında diplomatik ve siyasi çözüm görüşmeleri neden başarısız kalıyor?

Ortadoğu’da “Arap Baharı”yla birlikte ilk başta Tunus, Libya, Mısır’da duyulan ve iktidarların devrilmesiyle sonuçlanan “Eş’şab yûrid iskat el nizam (halk rejimi devirmek istiyor)” sloganının 2011 yılının sonlarında Suriye’de de duyulmasıyla başlayan iç savaşta, “çözüm” için birçok diplomatik ve siyasi girişimde bulunuldu.

Son görüşme ise dün (15 Ekim) İsviçre’nin Lozan kentinde uluslararası ve bölgesel güçlerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya ABD, Rusya, Türkiye, Suudi Arabistan, İran, Irak, Katar, Ürdün ve Mısır dışişleri bakanları katıldı.

Toplantı masasında Suriye rejimini temsilen Rusya ve İran bulunurken; silahlı muhalif gruplar adına söz söyleme yetkisi de başta ABD olmak üzere diğer ülkelere kalıyor.

Altı yılı geride bırakmak üzere olan ülkede, 2015 yılının Eylül ayında Rusya’nın hava saldırılarına başlamasıyla “vekalet savaşı” yerini asli aktörlerin savaşına bırakmıştı.

Savaşın sonlandırılması ve siyasi bir çözüm bulmak için geride kalan 6 yılda, farklı ülkelerde birçok toplantı, konferans ve müzakere yürütüldü. Ancak bu girişimlerden hiçbiri çözüm üretemediği gibi sahadaki aktörlerin bir sonraki toplantı için alan genişletmesi hedefiyle savaşı daha da derinleşmesine neden oldu.

2- Suriye’de savaşın sonlandırılması için hangi siyasi ve diplomatik girişimler yapıldı, neden sonuçsuz kaldılar?

Siyasi ve diplomatik çözümün bugüne kadar, Arap Birliği planı, Annan planı, Cenevre-I, Cenevre-II, Viyana görüşmeleri, Cenevre-III ve Münih ateşkes anlaşmasının ardından son olarak da Lozan’da denemeler yapıldı.

Suriye’de iç savaşın patlak vermesinin hemen başında, 2011’in Kasım ayında devreye konulan Arap Birliği planı, kentlerden ordu birlikleri ile silahlı grupların çekilmesini öngörüyordu. Ancak plan, Ocak 2012’de başarısızlıkla sonuçlandı.

Dönemin Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Kofi Annan tarafından 2012’nin Mart ayında hazırlanan plan ise Mayıs ayında başarısızlıkla son buldu.

Annan planının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine krizin çözümü için görüşmeler, Suriye sınırlarının dışına taşındı. Haziran 2012’de İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan konferansa, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’in yanı sıra Türkiye, Irak, Kuveyt ve Katar da katıldı. Plana göre “geçiş hükümeti” kurulacaktı. Ancak başta Türkiye olmak üzere silahlı grupların Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın olmadığı bir geçiş hükümette ısrarı üzerine bu kapsamlı görüşmeler de sonuçsuz kaldı.

Cenevre-I’in ardından uzun süre askıya alınan görüşmeler 22 Ocak 2014’te yeniden başladı. Başta Kürtler olmak üzere önemli muhalif dinamiklerin dışarıda tutulduğu Cenevre-II görüşmeleri Şubat ayında öncekilerle aynı akıbeti yaşadı.

2015’in Ekim ayında ise ABD ve Rusya öncülüğünde 17 ülke bu kez Avusturya’nın başkenti Viyana’da bir araya geldi. 6 ay içerisinde bir geçiş hükümetinin kurulmasının kararlaştırıldığı toplantı da fiili olarak hayata geçirilemedi.

Cenevre görüşme serilerinin 3’üncüsü de 29 Ocak 2016’da yapılmaya çalışıldı. Suriye rejim temsilcileri ile silahlı grupların temsilcilerinin bir araya gelmeyi reddettiği toplantı, ileriki tarihlere ertelendi.

10 Eylül 2016’ta bu kez Almanya’nın Münih kentinde bir araya gelen Rusya ile ABD dışişleri bakanları, ateşkesin sağlanması ve başta Halep olmak üzere kuşatma altındaki bölgelere insani yardım gönderilmesini öngören anlaşmanın 12 Eylül’de yürürlüğe gireceğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un pizza ve votka ile kutladığı ateşkes anlaşmasında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile adını Fetih El Şam cephesi olarak değiştiren El Nusra Cephesi ateşkesin dışında tutuluyor ve yapılacak operasyonlar için ortak koordinasyon merkezinin kurulması planlanıyordu.

3- Son ateşkes nasıl bitti?

Ateşkes 12 Eylül’de (Kurban Bayramı’nın birinci günü) gün batımından sonra yürürlüğe girdi.

Ateşkes boyunca tüm gözler Halep’in üzerineydi. Çünkü batısı Suriye rejimi, doğusu ise Suriye Ulusal Konseyi’ne (SUK) bağlı gruplar ile El Nusra’nın elinde olan kentte yer yer çatışmalar yaşanıyordu. Saldırılardan dolayı her iki taraf da birbirlerini suçluyordu.

17 Eylül’de Suriye’nin Dêra Zor kentinde ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon güçlerine ait savaş uçakları, Suriye ordusuna ait bir karargahı vurdu. Saldırıda 80’i aşkın Suriye askeri yaşamını yitirdi.

Rusya ve Suriye, saldırının ABD tarafından “bilinçli” bir şekilde yapıldığını savundu, Rusya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) olağanüstü toplantıya çağırdı.

Bu saldırıdan bir gün sonra ise Halep’e gönderilen yardım konvoyu, Halep yakınlarındaki Urum el-Kubra Kasabası yakınlarında saldırıya uğradı. Saldırıda, 20 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıdan sonra ABD ve batılı ülkeler Rusya’yı suçladı.

19 Eylül’de ise ateşkes fiili olarak son buldu. Ateşkesin son bulmasının ardından Suriye ordusu, Hizbullah ve İran milisleri karadan; Rusya ise havadan Halep’in doğusunda silahlı grupların denetimindeki bölgelere saldırmaya başladı. Silahlı grupların elindeki Handerat Kampı gibi birçok bölge Suriye rejiminin denetimine geçti.

ABD ile Rusya arasında güç gösterisine dönüşen Halep’te kent üzerinde savaş uçaklarının uçuşunu yasaklamayı öngören bir teklif Fransa ile İspanya tarafından hazırlanarak BMGK’ye sunuldu. BM’nin 5 daimi ülkesinden biri olan Rusya taslağı veto ederek, Halep’i silahlı gruplardan arındırmak için hava saldırılarına devam edeceğini deklare etmiş oldu.

4- Siyasi ve diplomatik görüşmelerden neden çözüm çıkmıyor?

Diplomatik ve siyasi görüşmelerle sonuç alınmamasının nedenlerine ilişkin ise şu analizler yapılıyor:

-Yaşanılan savaşın vekalet savaşı olmasının yarattığı durum

-Silahlı grupların çevredeki ülkelerin güdümünde olması ve bu ülkelerin izlediği mezhepçi politika.

-El Nusra ve IŞİD gibi El Kaide menşeili örgütlerin ülkede hakim güç haline gelmesi ve savaşçılarının çoğunun dışarıdan gelen kişiler olması.

-Suriye muhalefetinin denetiminde tuttuğu bölgelerin çoğunda ipleri El Nusra’ya kaptırması.

-Suriye muhalefetinin çözüm için yeni bir proje sunamaması, Suriye rejiminin ise Rusya’nın verdiği desteğe olan güvenle yeni bir çözüm modeli ile yaklaşmak istememesi.

-Rusya’nın Ortadoğu’daki en büyük üssü olan Suriye’yi kaybetmemek için sarf ettiği çaba.

-ABD öncülüklü Batı blokunun Rusya’yı sınırlandırmak istemesi

5- Son girişimin muhtemel sonuçları ne olur?

İsviçre’nin ABD, Rusya, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Irak, Katar, Ürdün ve Mısır dışişleri bakanlarının katıldığı Suriye zirvesinde kısa vadede bir çözüm beklenmiyor.

Eylül ayındaki ateşkesin bozulması sonrası aralarındaki ipler iyice gerilen ve görüşmeleri askıya alan ABD ile Rusya arasındaki görüşmelerin yeniden başlaması açısından önem arz ediyor.

Lozan’daki görüşmenin ardından söz konusu devletlerin dışişleri bakanları bugün (16 Ekim) de İngiltere’nin başkenti Londra’da bir araya gelecek.

Başkanlık seçimleri için sayılı gün kalan ABD’de Demokratların kaldıraç görevi görecek olan Musul operasyonunu başlatması Suriye’deki görüşmeleri şimdilik gölgede bırakacağa benziyor.

Toplantının İngiltere’de yapılıyor olması Musul operasyonunun önceleyeceğini bir işaret olarak ortaya koyuyor.