Gözaltındaki Cumhuriyet yazar ve yöneticileri adliyeye sevk edildi

HABER MERKEZİ – Gözaltındaki Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin emniyetteki ifade işlemleri tamamlandı. Gözaltındaki 2 kişi serbest bırakılırken adliyeye sevk edilen 8 kişiye tutuklama talep edildi.

Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerine “PKK ve FETÖ adına suç işlemek” iddiasıyla yapılan gözaltı operasyonunda gözaltına alınan 13 ismden 10’unun İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ndeki ifade işlemleri tamamlandı.

Gözaltındaki isimlerden gazetenin muhasebe müdürü Günseli Özaltay ve eski muhasebe müdürü Bülent Yener emniyet ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yazar Aydın Engin  ve Hikmet Çetinkaya’nın ise emniyetteki ifade işlemleri sürüyor.

Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Hakan Kara, Musa Kart, Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay ve Kadri Gürsel ise İstanbul Adliyesi’ne götürüldü. 8 isim tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Gazetecilere “suç delili” olarak sorulan yazı ve haberler şöyle:

“ Mühimmat yüklü MİT TIR’ları, IŞİD’in Fransa ve Sultanahmet saldırıları, PKK’nin Şubat 2016’daki general lojmanları saldırısı, İstanbul Adliyesi’ndeki makamında öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınması, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık röportajı, Ankara katliamı sonrasında AKP’nin oy oranının yükselişinin durması ile ilgili anket şirketi sahibi ile röportajı, 17 Aralık soruşturması savcılarından Celal Kara ile yapılan röportaj, 25 Temmuz tarihli ‘Yurtta Savaş, Dünyada Savaş’ manşeti, 17 Temmuz tarihli ‘Sokaktaki Tehlike’ manşeti, 19 Temmuz tarihli ‘Cadı Avı Başladı’ manşeti, 8 Ağustos tarihli ‘Eksik Demokrasi’ manşeti, 16 Temmuz tarihli ‘Türkiye Kaosta’ başlıklı haber, 12 Temmuz tarihli ‘Tasfiye beklentisi-YAŞ’ta gündem paralel olacak’ haberi, Aydın Engin’in, ‘Cihanda sulh, peki yurtta ne?’ ve 9 Ağustos tarihli ‘Hrant’ı da cemaat öldürmüş öyle mi?’ başlıklı köşe yazıları, Can Dündar’ın, 3 Aralık 2013 tarihli ‘Siyasette nasıl geldiysen öyle gidersin’  ve 24 Aralık 2013 tarihli ‘Piyonlar devrildi, sıra şahlarda’ başlıklı yazıları ile Kadri Gürsel’in 12 Temmuz tarihli ‘Erdoğan babamız olmak istiyor’ başlıklı yazısı.”