Ana SayfaGüncelFaik Bulut: Türkiye Bab’da çakılıp kaldı ve tıkandı

Faik Bulut: Türkiye Bab’da çakılıp kaldı ve tıkandı

HABER MERKEZİ – Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunu değerlendiren Ortadoğu uzmanı araştırmacı-yazar Faik Bulut, “Türkiye’nin Bab’da tıkandığını” söyledi. Bahçeli’nin “Elimiz boş dönersek Diyarbakır ve Ankara’yı da tehlikeye sokarız” sözleri için ise “Tespiti doğru” yorumunda bulundu.

Ortadoğu uzmanı araştırmacı-yazar Faik Bulut, Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” adı ile Suriye’ye yönelik operasyonu ve operasyonun Bab ayağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

dihaber’den Zuhal Atlan’a konuşan Bulut, “Türkiye Bab’da çakılıp kaldı ve tıkandı” yorumunu yaptı.

Bulut, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “El Bab’dan elimiz boş dönersek Diyarbakır’ı, Ankara’yı tehlikeye sokarız” sözleri için de “Bahçeli’nin tespiti doğru. Oralarda büyük bir yenilgi Diyarbakır’dakileri de etkileyecektir” dedi.

Faik Bulut’un değerlendirmelerinden satırbaşları şöyle:

Türkiye’nin El Bab dediği bölgeye girmesinin birçok sebebi vardı. Muhtemeldir ki Amerika birkaç nedenden dolayı buna göz yumdu. ‘Nasıl olsa Türkiye benim müttefikimdir benim dediğimden dışarı çıkmaz’ diye düşündü Amerika. İkincisi de Amerikan tipi pragmatizm. ‘IŞİD’e karşı mücadele etsinler nereye kadar giderse gitsin’ dedi.

Ancak, Türkiye’yi bu bölgeye çekmek bir anlamda Cerablus’u vererek Türkiye’yi bir sus payı olarak oyunun içine çekmekti. Daha önemlisi ise bildiğim kadarıyla PYD ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bundan birkaç ay önce Amerika ile bir görüşme yapmışlardı ve Amerika, ‘müttefik olalım’ anlamında aslında 5 maddelik bir görüşme gündeme koymuştu. 5 madde de PYD ve SGD olsun bu 5 maddenin 2’sini kabul etmişlerdi ama diğer 3 maddeye pek razı olmamışlardı. Çünkü diğer 3 madde tümüyle Amerika’nın güdümünde bir milis gücü yaratmaya yönelikti.

Dolayısıyla, bunlar reddedilmişti ve muhtemelen Amerika, Kürtlerin ve SDG’nin ‘Burnu sürtsün’ diye Türkiye ile bunu dengeleme hesabı içine girdi. Bir sebep de Amerika CIA ile Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin politikalarına yatkın göründüler. Gerek oradaki silahlı muhalifleri destekleme babında olsun gerekse de Türkiye için ‘65 yıllık bir müttefiktir ve onu kızdırarak bu bölgede bir şey yapamayız’ diye düşündüler.

Şu anda El Bab operasyonu çok sıkı geçiyor. 16 askerin katledilmesi, başarılı bir operasyon değil. Askeri, siyasi ve öngörüsüz bir operasyon. Başarılı olması Rusya ve Amerika’nın destek ve onayına bağlıdır. Dikkat edin kendilerine göre 6 mahalleyi almışlar ve 2 mahalle kalmış. Ama gazeteci Saygı Öztürk, ‘Artık biz orayı almayacağız, kuşatacağız’ diyor. Yani bir anlamda o operasyonun orada çakılıp kaldığının göstergesi bakımından önemlidir. Ama her halükarda o kuşatma hali devam ederken Kürtlere de vurmayı sürdürecektir. Bunu zaten hiç ihmal etmedi. IŞİD’in birkaç hedefine vuruyorsa Kürtlere de az ya da çok hedeflerini bombalıyor. Türkiye Bab’da çakılıp kaldı ve tıkandı.

Bahçeli’nin “Diyarbakır’ı, Ankara’yı da tehlikeye sokarız” sözleri

Tehlikeyi gördüler, aslında büyük bir siyasi ve askeri maceraya atıldılar. Enver Paşa’nın Orta Asya ve Sarıkamış’taki macerası malum, şimdi başkasının kapısını çaldığınız zaman başkası da sizin kapınızı çalar.

‘Biz Osmanlıyız, hükmümüz geçer, biz eskiden buraları dar ediyorduk’ dediğiniz zaman başkaları da ‘Bizim de burada sözümüz var’ der ve sizin kapınızı çalar.

Bahçeli’nin tespiti doğru. Oradaki başarısızlıkları, hem iç politikaya hem Kürt meselesine hem dış politikaya olumlu ya da olumsuz yansıyacaktır. Bunu bildikleri için acitasyon yapıyorlar. Bunun anlamı, böl-yönet. Bizimle birlikte olun biz başa çıkalım ama biz bununla başa çıktığımızda sen Kürtler’in hakkından çıkabilecek misin? Yani, oralarda büyük bir yenilgi Diyarbakır’dakileri de etkileyecektir.