Ana SayfaGüncelHDP’ye saldıran şahsın ‘şüpheli ölümüne’ dikkat çektiler: ‘Piyonlarla konu örtülüyor mu?’

HDP’ye saldıran şahsın ‘şüpheli ölümüne’ dikkat çektiler: ‘Piyonlarla konu örtülüyor mu?’

HABER MERKEZİ – HDP’ye yönelik saldırılar sürerken Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen ve partinin Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den dikkat çeken açıklamalar geldi. Bilgen, 2015 yılında HDP Genel Merkezi’ni yakan ve serbest bırakılan şahsın evinde ölü bulunduğunu hatırlattı. Önder de aynı konuya dikkat çekerek Altındağ’da mukim bir yurttaş, çok genç, evinde kalp krizi geçirmiş ya da şüpheli bir şekilde ölmüş olarak bulundu. Belki bir şeyler söyleyecektidedi.

Beşiktaş’taki eş zamanlı saldırıların ardından Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik operasyon ve saldırılar sürerken, Kayseri’de askerlere yönelik bombalı saldırı sonrasında bu saldırılar ivme kazandı.

Öyle ki Kayseri’deki HDP il binası yağmalanıp yakılırken, bu olayın benzerleri İstanbul başta olmak üzere diğer birçok kentte yaşandı.

Saldırılar sürerken HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, geçtiğimiz günlerde partinin Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de dikkat çektiği ‘ilginç’ bir ölümü hatırlattı.

Bilgen, dün Twitter hesabından şunları yazdı:

HDP Genel merkezini yaktığı halde serbest kalan evinde, Paris katliamını yapan Ömer Güney cezaevinde ölü bulundu. Piyonlarla konu örtülüyor mu?

  Paris cinayetinin tetikçisi Ömer Güney cezaevinde yaşamını yitirdi

Bilgen’in mesajının altını dolduran konuşma ise aslında birkaç gün önce Sırrı Süreyya Önder’den gelmişti.

HDP Milletvekili Önder, Meclis’te bütçe görüşmelerinin kapanış oturumundaki konuşmasında konuya dikkat çekmişti.

Partilerine yönelik saldırıları anımsatan Önder, “Bir hafta önce, parti meclisi üyelerimiz ve MYK üyelerimiz parti Genel Merkezine güvenlik kontrolünden dolayı geçemiyorlardı” demiş ve “Bir düşünün, sizlerin siyasal partinizin önünde polis size böyle bir bariyer kuruyor. Ne hikmetse, parti meclisi üyemizin geçemediği polis kontrolünden saldırganlar geçiyor” diye devam etmişti.

Partilerine yönelik saldırılar karşısında hiçbir siyasal partiden geçmiş olsun mesajı gelmediğini de söyleyen Önder, ‘iki önemli hadise var’ deyip, şunları dile getirmişti:

Bundan önce Genel Merkezimize ateş açan Altındağ’da mukim bir yurttaş, çok genç, evinde kalp krizi geçirmiş ya da şüpheli bir şekilde ölmüş olarak bulundu ve bunlar fazlaca cezaevlerinde yapılan eylemle mütenasip bir alıkonulma ya da cezaya maruz kalma hiçbir zaman olmadı, gözlerden kaçtı.

Muhtemelen kontra unsurların teşvik, tahrik ya da özendirdiği eylemi yapan bir yurttaştı, belki bir şeyler söyleyecekti, şüpheli bir ölümle hayatını kaybetti. Kimi araştırıyorsak bu konuda bize yönelen sabıka dosyası olarak böyle bir yurttaş hassasiyeti profilinin çok dışında kriminal bir tabloyla karşılaşıyoruz.

Bu yapılmakta olan işte o gelişmiş Batılı emperyalist devletlerin kendi sıkıntılarını bir başka yere ihraç ederek kendi huzur ve stabilitelerini korumalarının bir eseridir.

Önder ayrıca müzakere sürecinin bozulmasına gerekçe gösterilen Urfa Ceylanpınar’daki polis cinayetlerini de anımsatmıştı:

Üzerinde yüzlerce şaibe gezip duruyor. En azından bildiğimiz, fail diye gösterdiklerinin bu meselenin faili olmadığı. Kısa geçeyim, dönemin Urfa Emniyet Müdürü Darbe Komisyonuna bir ifade verdi, bütün vekil arkadaşlar erişebilirler. Sayın Efkan Ala ve Sayın Numan Kurtulmuş’un oradaki saldırıya maruz kalma biçimi ve ardından tetiklenen süreçte çok ibretlik ve karanlık noktalar vardır.

Yani, birileri ülkeyi bu savaşla meşgul etmenin bir yolu olarak bu meyil verme planlarını devreye soktular. Bunun içerisinde bu eylemlere katılanların belki haberleri bile yoktur. Eskisi gibi öyle, bir bordro ilişkisi, bir kadro ilişkisi gerekmiyor. Bu toplumun hassasiyetlerini bilen, açık sinir uçlarını bilen birileri oraya bir kısacak dokunduğunda, kıvılcımın, linç duygularının, nefret söylemlerinin nasıl kabaracağını biliyorlar.

2015’teki saldırılar

Geçtiğimiz yılın Eylül ayında Türkiye’nin birçok yerinde HDP’ye yönelik saldırılar yaşanmıştı.

Saldırılar sürerken partinin Ankara’daki Genel Merkezi talan edilip yakılmıştı.

Olayla ilgili başlatılan soruşturmada 4 kişi hakkında Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.

Davanın tek tutuklu sanığı Doğan Haydar Ciritçioğlu, 26 Ekim 2015 tarihinde görülen duruşmada binayı yaktığını kabul etmesine rağmen tahliye edilmişti.

HDP avukatlarının, saldırının ‘örgütlü suçlar’ kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin kabul edilerek sanıkların ‘örgüt üyeliği’ suçundan yargılanması talebi ise reddedilmişti.