Ana SayfaGüncelGergerlioğlu: Ülke ateş çukuruna sürükleniyor, Erdoğan’ın güvendiği buzdağı eriyor

Gergerlioğlu: Ülke ateş çukuruna sürükleniyor, Erdoğan’ın güvendiği buzdağı eriyor

HABER MERKEZİ –  KHK ile açığa alınan Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, ülkenin içinden geçtiği süreci “kaos” olarak nitelendirdi ve  “Ateş çukuruna sürükleniyoruz ve toplumun bunu görmesi lazım” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça bahsettiği arkasındaki yurttaş desteğini “buzdağına” benzeten Gergerlioğlu, “Erdoğan, bu buzdağına güveniyor. Ama buzdağı yükselmiyor, her geçen gün erimeye başlıyor” dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleğinden ihraç edilen ve daha önce yayınladığı bir barış mesajı nedeniyle açığa alınan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) eski Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu,  OHAL’le birlikte yaşanan baskı ortamını değerlendirdi.

Durumu “ateş çukuruna sürükleniyoruz” diye nitelendiren Gergerlioğlu, toplumun bu gerçeği görerek hareket etmesi gerektiğini kaostan çıkışın tek yolunun demokrasi ve adalet olduğunu söyledi.

Dihaber’e konuşan Gergerlioğlu, OHAL’le birlikte yaşanan baskı ortamına ilişkin şunları söyledi:

‘Eğer çatlak ses çıkarıyorsanız sıra size de gelecek’ mesajı

Bir korku cumhuriyeti oluşturulmaya çalışılıyor. Uygulanan politikalara muhalif kim varsa hangi kesimden olursa olsun sıranın onlara geldiği ve geleceği belli. İster İslami kesim olsun, ister sol olsun herkese ‘eğer çatlak ses çıkarıyorsanız sıra size de gelecek’ diyorlar. Toplumda şu anda büyük bir kaos var, büyük bir soru işareti var. 2016’da hiç olmadığı kadar ölüm ve saldırı var. Her günü tüm dünyada konuşulan bir ülke olduk. Çok vahim bir şey. Ahlaki endekslerde dünya çapında dibe vuruyoruz.

‘Ateş çukuruna sürükleniyoruz’

Kaos büyüdükçe güvenlik önlemleri, polis devleti daha da büyümeye başlayacak. Polis devleti büyüdükçe maalesef olumsuz hadiseler, kaos devam edecek ve bir kısır döngü halini alacak bu. Açıkçası bir ateş çukuruna sürükleniyoruz ve toplumun bunu görmesi lazım. Şuanda insanlar tepkisiz, günü kurtarma peşimde. Bu toplumdan çok ahlaki şeyler beklemiyorum. Yüzyıllardır maalesef toplumların durumu böyle. Acı ve kötü deneyimlerle bunu öğrenecek gibi.

Baskı ve hukuksuzluk ortamında yurttaşların korku ve tedirginlikle Erdoğan’ı desteklediğini belirten Gergerlioğlu, bu desteği eriyen bir buzdağına benzeterek kalıcı bir destek olmadığını söyledi. Gergerlioğlu şunları söyledi:

Erdoğan’a verilen destek eriyen buzdağı gibi

Erdoğan, bu buzdağına güveniyor. Ama buzdağı yükselmiyor, her geçen gün erimeye başlıyor. Şu politikalarla gelebileceği en yüksek destek oranlarına gelmiş inkar etmiyorum ama bundan sonra ilerleme yok ve yavaş yavaş erime mevcut. Bu erimenin ne kadar bir hızda olacağını bilemiyorum. Çok geriye doğru gideceği kesin ama.

Siyaset diye bir şey kalmadı ki, bir adam herkese istediğini yaptırıyor. Gelinen noktada siyaset de ekonomi de çökmüş durumda. Bir alternatifsizlik var. ‘Erdoğan’a sığınalım başka alternatif yok’ diyen büyük bir kitle var. Bu çok vahim bir durum. Siyaseti, ekonomisi, ahlaki yapısıyla toplum maalesef büyük bir çöküş içerisinde. Buradan çıkış bu kutuplaşmadan çıkmakla olacak. Değerlere sarılmakla olacak. Bunu göstermemiz ve insanlara hatırlatmamız lazım. Bir düşman dili kullanmamak lazım. Meseleyi düşmanlaştırıp ötekileştirerek değil uzlaşmaya çağırarak çözmemiz lazım.

Kürt sorunu ve çatışmalı sürece dair de değerlendirmelerde bulunan Gergerlioğlu şunları söyledi:

Kürt meselesini bilhassa Kürt annelerinin, Türk annelerinin isyanı, ‘yeter artık’ demesi durduracak. Bir merhamet duygusunun ayağa kalkması ancak kurtarabilecek. Herkes kamplara ayrılıyor, bu inşallah uzun sürmez. Anneler ‘çocuklarımız boşuna ölüyor yeter bu kadar karşılıklı saldırı ve ölümler’ diyecek ve belki buradan bir çıkış olacak. Ben şuanda siyasetin çözümsüz olduğunu düşünüyorum. İnsani duyguları öne geçirici çalışmalar yapmamız lazım. İnsanların adalet, barış duygularına hitap etmemiz lazım. Oradan bir cereyan çıkması lazım yoksa bu kutuplaşmış ortamda işimiz zor. Bu toplumun ortak değerlerini gündeme getirmemiz lazım. Belki uzun süreli çalışmalardır bunlar ama umudu kesmeden buna talip olmak lazım.