Ana SayfaGüncelSözcüklerin sessizliği…

Sözcüklerin sessizliği…

HABER MERKEZİ – Yakın zamanda tutulduğu cezaevinden tahliye edilen yazar Aslı Erdoğan için Paris’te yapılan belgesel gösterimini ve buradaki Hrant Dink anmasını takip eden Fidan Berfe Mirhanoğlu, izlenimlerini kaleme aldı.


FİDAN BERFÊ MİRHANOGLU


Acının yıllarla ölçüldüğü ama gerçek adalet yerini bulmadığı için ilk günkü gibi hissedildiği bir zamanın içindeyiz.

19 Ocak’ta Aslı Erdoğan’ın belgeselini Paris’te izlerken onun Hrant Dink ile yollarının kesiştiği noktadaydım. Hrant’tan bahsedildiği karelerde Aslı’nın bahsettiği gibi ‘sözcüklerin sessizliğinin’ yüzlerde belirdiğini gördüm…

Fransızca da Türkçe de sözcükler sessizleşirken yüzler donuklaşıyor ve o anda acı, tek bir zamanı değil mekanı da sınırları da aşıyor, gelip yüreğimizin tam orta yerine yerleşiyordu.

Editör Timour Muhidine, Aslı Erdoğan’ın hayatı ve eserlerinden bahsederek sessizliği böldü.

Erdoğan’ın Gezi direnişi sırasında kaleme aldığı hikayenin Fransızca okuması yapıldığında ise o günlere savrulduk. Bu, bir zaman makinesi içinde yolculuktu sanki…

Paris 8 ve Ehess üniversitelerinde profesör olan Nora Seni de Aslı Erdoğan ve eserlerinden bahsederken Türkiye’deki demokrasi sorununa değindi ve Hannah Arendt’in ‘kötülüğün sıradanlığı’ anımsatarak bugünlerde bunu Erdoğan’ın yazılarında da bulabileceğimizi belirtti.

Filmin çevirisini yapan Julien Lapeyre de Cabanes ise deneyimlerini aktarırken “suskunluk” ve “gerçeklik” kelimelerinin çevirisini yaparkenki zorluklardan bahsetti.

Filmin yönetmeni Osman Okkan, Aslı Erdoğan’ın “Diktatörlükler gider edebiyat kalır” sözlerini anımsatarak Türkiye’nin bugünkü durumunu anlattı.

Okkan, Berlin’de yönetmenliğini yaptığı Hrant Dink belgeselinin de aynı anda gösterildiği bilgisini paylaştı ve üzüntüsünü dile getirdi.

Salon doluydu, sorulan sorularla da Fransızların Erdoğan’a ilgilerinin büyük olduğu anlaşılıyordu.

Bugün adı Hrant olan 10 yaşında çocuklar vardı. Eğer hayatımızda acımızı birazcık da olsun hafifletecek çocuk Hrantlar olmasa belki de umudumuzu tamamen kaybetmiş olacaktık…

Aslı’ların çoğalması, çocuk Hrant’ların büyümesi dileğiyle…