Ana SayfaGüncelSur’da yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın cenazesi tam 363 gündür kayıp

Sur’da yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın cenazesi tam 363 gündür kayıp

HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Feleknas Uca, Sur’da 22 Ocak 2016 tarihinde yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın 363 gündür kayıp olan cenazesini, ailenin cenazeyi alabilmek için yaptığı ancak yanıtsız bırakılan başvuruları Meclis’in gündemine taşıdı. Uca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ‘Sur sevgi ile yükseliyor’ sloganı ile ilçede başlatılan inşaat çalışmalarını hatırlatarak “Hakan Arslan’ın cenazesinin defnedildiği öne sürülen Hasırlı mahallesinde de bu inşaat çalışmaları başlamış mıdır?” diye sordu.

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Dabanoğlu, Hasırlı, Fatihpaşa, Savaş, Cemal Yılmaz ve Cevatpaşa mahallelerinde 2 Aralık 2015 tarihinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş

İlçede yasak ve çatışmaların devam ettiği günlerde, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından 9 Mart 2016 tarihinde “Operasyonlar bitti” açıklaması yapılmıştı.

Bu açıklamanın üzerinden on ay geçmesine rağmen, kentin 5 mahallesinde sokağa çıkma yasağı fiilen devam ediyor.

İlçedeki yasak ve çatışmalar boyunca ise çok sayıda kişi hayatını kaybetti, cenazeler yasaklı bölgelerden aylarca alınamadı.

1 yıldır alınamayan cenaze

22 Ocak 2016 tarihinde Sur’da yaşamını yitiren Hakan Arslan da bu kişilerden biri. Arslan’ın cenazesi 363 gündür hala ailesine verilmedi.

Aile avukatının verdiği bilgiye göre cenazenin bulunması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na 3 defa başvuruda bulunuldu ama hiçbirinden sonuç alınamadı.

Öyle ki ailenin avukatı, Sur’dan çıkan ve tutuklanan kişilerle cezaevinde görüştüğünü ve görüştüğü kişilerin cenazenin Sur’un yasaklı alandaki Hasırlı Mahallesi’nde yer alan Hacı Hamid Camisinin yanında yer alan bir harabenin içine defnedildiğini iddia ettiğini belirtiyor.

Bahsi geçen bölgeden cenazenin çıkarılması için aile başvuruda bulunsa da güvenlik güçleri aileye ‘daha önce bahsi geçen yerde kazı yapıldığını ancak cenazeye ulaşılmadığı’  gerekçesini sunarak bu başvuruyu da reddetti.

Aile avukatının cenazenin bulunabilmesi için diğer girişimleri de sonuçsuz kalırken, 363 gündür cenazesi alınamayan Arslan’ın babası Ali Rıza Arslan’ın Diyarbakır’da savcılığa yaptığı başvurular da benzer şekilde sonuçsuz kaldı.

Yine ailenin İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçeye de yanıt gelmiş değil.

Ailenin endişesi cenazenin molozların içinde olma ihtimali

Arslan’ın babası en büyük endişelerinin Sur’da başlatılan inşaat çalışması nedeniyle oğlunun cenazesinin inşaatın altında kalması olasılığı olduğunu belirtiyor. Öyle ki baba Arslan, bahsi geçen bölgede oturanlar ve emniyet görevlilerinden aldıkları bilgiye göre söz konusu alana bir metre dolgu yapıldığını öğrendiklerini de ifade ediyor. Cenazenin hafriyatın taşınma esnasında molozlar ile beraber kaldırılarak Dicle Nehri’nin kenarına dökülen molozların içinde olma ihtimali de aileyi endişelendiren bir diğer şey.

HDP, Bakan Soylu’ya sordu: Arslan’ın cenazesi 363 gündür nerede?

Bu konuyu Meclis’in gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, ölüyü gömme hakkına vurgu yaparak İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

363 gündür cenazesi alınamayan Hakan Arslan’ın ailesi çocuğunu defnedememekte, taziyesini kuramamakta ve yasını tutamamaktadır. Ölü bedene, ölü bedeni gömmeye, taziye kurmaya, yas tutmaya saygı evrensel bir haktır. Nitekim Latince’de “humanitas” (insan) kelimesi “humando” (gömmek) kökünden gelir; insan ölüsünü gömebilen varlık demektir. Ayrıca, dünyanın her yerinde yaşanan çatışmalarda cenazelerin alınıp defnedilmesi ahlaki bir sorumluluktur.

HDP’li Uca, Hakan Arslan’ın 363 gündür cenazesinin ailesine verilmemesinin sebebini, Arslan’ın cenazesinin nerede olduğu, ailenin yanıtsız bırakılan ve sonuç alamadığı başvuruları sorduğu önergesinde Bakan Soylu’dan şunlara yanıt istedi:

  • Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Çavuşköy’de yaşayan Hakan Arslan’ın babası 13 defa Diyarbakır’a gidip üç defa savcılığa başvurduğu, Diyarbakır Valiliğine dilekçe verdiği, Emniyet yetkilileriyle defalarca görüştüğü ve 25 Mart 2016 tarihinde DNA için kan verdiği halde söz konusu kurumlardan hiçbir şekilde yanıt alamamış olmasının yasal gerekçesi nedir?
  • Hakan Arslan’ın cenazesinin defnedildiği yer olduğu iddia edilen Hasırlı Mahallesi’nde yer alan Hacı Hamid Camisinin yanında cenazenin bulunması için devletin yetkili organları tarafından emniyet yetkililerinin iddia ettiği gibi bir kazı çalışması yapılmış mıdır? Bu çalışma yapılmışsa ne zaman ve kimler tarafından yapılmıştır? Kazı kimlerin huzurunda yapılmıştır?
  • Hakan Arslan’ın babası Ali Rıza Arslan size konuya dair bir dilekçe gönderdiğini aktarmıştır, söz konusu dilekçe tarafınıza ulaşmış mıdır? Ulaşmışsa, konuya ilişkin başlattığınız bir soruşturma var mıdır?
  • 6 Nisan 2016 Çarşamba günü hafriyatlarının döküldüğü alanda devletin kolluk kuvvetlerince bulunan kadın cenazesi gibi, Hakan Arslan’ın ölü bedeninin de hafriyat ile birlikte taşınıp Dicle Üniversitesi alanına döküldüğü iddiaları doğru mudur? Cenazenin bulunması için bakanlığınız söz konusu alanda herhangi bir araştırma başlattı mı?
  • Aile resmi mercilere defalarca başvurduğu halde, içerisinde insan hakları örgütleri ile hukukçuların yer aldığı bağımsız sivil bir heyet tarafından cenazenin bulunması için araştırma, inceleme ve kazı çalışmasının yapılmasının engellenmesinin gerekçesi nedir? Bu talep hangi kişi ya da kurumlar tarafından engellenmektedir?
  • Cenazenin defnedildiği yeri iddia eden tutuklular ile görüşüp yerin tespit edilmesi ve çıkarılması için herhangi bir çalışma yapmayı planlıyor musunuz?
  • Emniyet görevlilerinin aileye verdiği bilgiye göre Hakan Arslan’ın cenazesinin olduğu iddia edilen alanda bir metre dolgu yapıldığı iddiaları doğru mudur?
  • “Sur sevgi ile yükseliyor” sloganı ile Sur’da başlayan inşaat çalışmaları, Hakan Arslan’ın cenazesinin defnedildiği öne sürülen Hasırlı mahallesinde de başlamış mıdır?