Ana SayfaEkoloji‘Kapitalizme tepki amaçlı’ bankacılığı bırakıp doğayı seçen çift: Bu sisteme çocuk vermek istemiyoruz

‘Kapitalizme tepki amaçlı’ bankacılığı bırakıp doğayı seçen çift: Bu sisteme çocuk vermek istemiyoruz

HABER MERKEZİ – Kapitalist yaşam tarzını reddederek 450 metre rakımda Aralçak Çiftliği’ni kuran Cüneyt Karakaya ve Halime Çorak çifti, 12 buçuk dönümlük arazide doğayla barışık bir yaşam sürdürüyor. Bankacılıktan istifa eden Karakaya, “Kapitalizm bizi yönetiyordu, biz ona tepki amaçlı böyle bir yaşama geldik” diyor.

Kapitalizme tepki amaçlı bankacılıktan istifa eden 46 yaşındaki Cüneyt Karakaya ve 43 yaşındaki Halime Çorak çifti, İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Turgutlar’da 2013 yılında yılında 12 buçuk dönüm arazi üzerinde Aralcak Çiftliği’ni kurdu.

Çift, Dumanlı Dağı’nın 450 metre rakımında bulunan çiftlikte, doğayla barışık bir yaşam inşa ediyor.

dihaber’in haberine göre 250 ağacın ekildiği Aralcak’ta, doğanın florasına uygun inşa edilmiş taş evde yaşam sürdüren çift, gelen gönüllülerin kalması için de ‘çuval ev’ inşa ediyor. Kışın ısınma ihtiyaçlarını odun sobaları ile karşılayan Aralcak sakinlerinin çiftlikte kullandıkları ütü bile odun ateşi çalışmakta.

Çiftlikte, tavuk, kaz, arı, köpek ve kediler ile iç içe olan yaşam savunucuları bostanda meyve-sebze topluyor, hayvan bakımından ‘çuval evin’ inşasına kadar kolektif bir çalışma yürütüyor. Elde edilen yazlık ürünler, konserve ya da güneş yoluyla kurutularak kışa hazırlanırken, bostandan çıkan sebzeler ise ücretsiz bir şekilde ziyaretçilerle paylaşılıyor.

Enerji ihtiyacı doğandan karşılanıyor

Aralcak Çiftliği’nin su ihtiyacı ise, Dumanlı dağın doruklarından akan kaynak suları ile giderilirken, çiftlikte bulunan ürünler ise damlama yöntemiyle sulanıyor.

Elektrik ihtiyacının ise güneş enerjisinden karşılandığını dile getiren Cüneyt Karakaya, şunları söylüyor:

Yazın güneş sürekli var. Sıcak olduğundan buzdolabı kullanıyoruz, güneşten ürettiğimiz enerji ise buzdolabı için de yetiyor. Kışın ise burada havalar hep eksilerde. Buzdolabına ihtiyacımız olmuyor. Biz Aralcak’ta doğanın enerjisine ayak uyduruyoruz.

Doğa dostu bir tarım

40 yıldır hiçbir kimyasal elin değmediği Aralcak’ta doğa dostu bir tarım yapılıyor. 4 mevsim üretimin yapıldığı Aralcak’ta, kimyasallarla genetiği ile oynanmış hibrit tohum yerine yerel tohumla ekim yapılıyor.

Meyve ve sebzelerin üretiminde hiçbir kimyasal ilaç ve gübrenin kullanılmadığı Aralcak’ta, bitkilerdeki hastalıklar ise yine bitkilerle yapılan karışımlarla gideriliyor. Doğaya müdahalede bulunmak istemediklerini dile getiren Karakaya, şunları dile getiriyor:

Doğa var olan sistemden er ya da geç intikamını alacak. Tek kurtuluş budur. Ben doğaya istediğimi yaparım diyorlar ama doğa hesap sormak için zamanını bekliyor.

‘Kapitalizme tepki amaçlı doğayı seçtik’

Karakaya, son olarak şunları söylüyor:

Kapitalizm bizi yönetiyordu, biz ona tepki amaçlı böyle bir yaşama geldik. Aralcak’ta kapitalizmin yarattığı o albenili yaşamı artık özlemiyoruz. Bu sisteme kesinlikle çocuk vermek istemiyoruz. Olsaydı çocuğumuzu Aralcak’ta yetiştirmek isterdik. Bu devlette çocuklar artık maddi ve manevi olarak beslenecek durumda değil. Bu sistemle ilgili beklentim ya da bu sistem güzel bir yere gidecek diye en ufak bir umudum yok.

Previous post
Bilim insanlarından İnsomnia'ya çözüm: Daha iyi bir uyku için çadır tatili
Next post
BM: Somali'de kıtlık tehlikesi var, 71 bin çocuk hayatını kaybedebilir