Ana SayfaÇeviriOkyanusun dibinde ‘selfie’, aşılamayan sınırlar ve daha fazlası: Atlantik Müzesi

Okyanusun dibinde ‘selfie’, aşılamayan sınırlar ve daha fazlası: Atlantik Müzesi

HABER MERKEZİ- Eko-sanatçı Jason deCaires Taylor’un yaptığı 300’ü aşkın insan figürü heykelinden oluşan Atlantik Müzesi geçtiğimiz ay ziyarete açıldı. Sanatçı okyanusun dibinde, yaklaşık 15 metre derinlikte yer alan müzedeki eserleriyle küresel sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Avrupa’da heyecanla beklenen sanat müzesi Museo Atlentico (Atlantik Müzesi), eko-sanatçı Jason deCaires Taylor tarafından geçen ay tamamlanarak ziyarete açıldı.

Kanarya Adaları, Lanzarote kumsalında bulunan müze, okyanusun 15 metre altında, İngiliz eko-sanatçı Taylor tarafından oluşturulmuş 12 heykel grubu ve 300’den fazla insan figürüne ev sahipliği yapıyor.

Londra Sanat Üniversitesi ve daha sonrasında da Londra Sanat Enstitüsü’nden mezun olan Taylor, 2006’da açılan dünyanın ilk sualtı heykel parkı Grenada da dahil olmak üzere daha önce de birkaç büyük ölçekli sualtı çalışması hazırlamıştı.

Müzedeki yerleştirmeler

Atlantik Müzesinde farklı amaçları temsil eden gruplar halinde yerleştirilen heykellerin birçoğu gerçek insanlardan modellenmiş.

Örneğin en büyük parça ‘Crossing The Rubicon’ (Rubicon’u geçmek) 30 metre uzunluğundaki bir bariyerden kapıya doğru bilinçsizce yürüyen 40 insanı temsil ediyor. Kompozisyonda insanların bazıları selfie çekerken diğerleri de telefonlarıyla ilgileniyor. Bu ifadeyle sanatçı insanlığın küresel ısınmaya kaşı tavrını simgeliyor.

‘Portal’ adındaki başka bir parça ise hayvan-insan hibrit bir heykeli geniş kare bir aynaya bakarken gösteriyor. Sanatçı iletilerin yanında aynaları da okyanusun hareketlerini yansıtmak ve deniz canlılarının dikkatini çekmek için koymuş.

‘Başka bir dünyaya açılan pencerenin portresi’

Tamamlanması 3 yıl alan projede sanatçı sanat ve doğa arasında görsel bir diyalog kurmayı amaçlıyor. Konsepti ‘başka bir dünyaya açılan bir pencerenin portresini çıkarmak’ olarak tanımlayan sanatçının sözleri ise şöyle:

Ana fikir başka bir dünyaya geçen bir portal yaratmaktı. İnsanları okyanuslar ve onları tehdit eden faktörler hakkında daha çok bilgiye sahip olmak için teşvik etmek istedim.

Üstelik pH nötr materyallerden üretilen heykeller çevreyi tehdit etmediği gibi yerel hayvan türlerinin ve bitkilerin barınabileceği sanatsal bir mercan oluşmasını da sağlıyor.


Bu haberi Ezgi Gül Independent‘tan tercüme ederek derledi.