Ana SayfaGüncelAktar’dan diplomatik krize ‘şizofrenik’ yorumu: AKP kendisine yapılmasını istemediğini Türkiye’de uyguluyor

Aktar’dan diplomatik krize ‘şizofrenik’ yorumu: AKP kendisine yapılmasını istemediğini Türkiye’de uyguluyor

HABER MERKEZİ – AKP’li isimlerin Avrupa ülkelerindeki referandum kampanyası etkinliklerinin iptal edilmesiyle başlayan krizi değerlendiren akademisyen Cengiz Aktar, iktidarın tavrını “şizofrenik” olarak nitelendirdi ve “AKP kendisine yapılmasını istemediğini Türkiye’de uyguluyor. O yüzden hiçbir inandırıcılığı yok” dedi.

Avrupa Birliği (AB) uzmanı akademisyen Cengiz Aktar, AKP’li isimlerin Almanya’da anayasa değişikliği referandumu için katılacağı etkinliklerin iptali ile başlayan ve Hollanda’nın bakanların etkinliklerine izin vermeyip sınır dışı etmesiyle zirveye tırmanan Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında başlayan krizi değerlendirdi.

Aktar, AKP hükümetinin uzun süredir batıdan kopmanın yollarını aradığını söyledi.

AKP’nin kendisine Avrupa yapılmasını istemediğini Türkiye’de uyguladığını belirten Aktar, durumu “şizofrenik” olarak  nitelendirerek, “O yüzden hiçbir inandırıcılığı yok. İfade özgürlüğü derken kimin ifade özgürlüğü? Dünyada bir tek AKP’nin mi ifade özgürlüğü var ki o anlama geliyor ve bu hiçbir inandırıcılığı yok. Ama AKP’li seçmenin gözünde var” dedi.

Dihaber’e konuşan Aktar, AKP hükümetinin uzun süredir “batıdan kopma arayışına” ilişkin şunları söyledi:

Avrupa Birliği ile olan ilişkiler, Avrupa Konseyi ile olan ilişkiler AGİT ile olan ilişkiler… Yani bütün Avrupa kurumlarıyla olan ilişkiler ve Avrupa ülkeleri ile olan ilişkilerde gözle görülür bir husumet, bir karşıtlık bir zıtlaşma var. Bu her halde böyle de devam edecek ki böyle gözüküyor. NATO çok önemli bir soru işareti olarak duruyor. Yani, bundan sonra artık tek kalan ilişki NATO ilişkisi.

Seçim Yasası’nda da yurtdışındaki Türkiyeli seçmene yönelik seçim kampanyası yürütmek gibi bir durum olmadığına dikkat çeken Aktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin Almanya ve Hollanda’ya dair kullandıkları “Nazi” ve “Faşist” ifadelerine ilişkin ise şunları söyledi:

Önüne geleni ‘Nazi’ ve ‘Faşist’ olarak tanımlamak bir kere her şeyden önce İkinci Dünya Savaşı boyunca Nazilerin kurbanlarına yaptıklarını küçümsemek ve kurbanlarına bir şekilde hakaret etmek anlamına geliyor. Bu kolay bir şey değil. Yahudiler, Çingeneler, Romanlar, sosyalistler İkinci Dünya Savaşı’ndan ve Nazizim’den zarar gördü. Çok dikkatli kullanmak gerekiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde yurtdışındaki vatandaşlarına yönelik seçim kampanyası, sokaklarda mitingler yapılmaz. Fransa’da seçim varsa Fransız adayları başka ülkelerde mesela Almanya ya da İngiltere’de seçim kampanyası yapmaz. Böyle bir adet yok.

‘Vay Bakanımız kapı dışarı edildi falan.’ Diğer taraftan Avrupa’daki aşırı sağın da değirmenine su taşıyor. Bu korkunç. Olup bitenler tüyler ürperici. İster istemez Türkiye’yi AKP hükümeti yönettiği için Türkiye’yi dışarıda AKP temsil ettiği için bu durum tabi ki Türkiye’yi ilgilendiren bir mesele. Bakanı sınır dışı etme meselesi, kitle toplantıların neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde yasaklanıyor olması tabi ki ters tepkiyle ‘Evet’ oylarına olumlu yansır.

Türkiye’deki uygulamalarla AKP’lilerin Avrupa’da karşılaştıkları uygulamalar arasında bir paralellik olduğunu kaydeden Aktar şöyle devam etti:

Ama burada şizofrenik bir durum var. AKP kendisine yapılmasını istemediğini Türkiye’de uyguluyor. O yüzden hiçbir inandırıcılığı yok. İfade özgürlüğü derken kimin ifade özgürlüğü? Dünyada bir tek AKP’nin mi ifade özgürlüğü var ki o anlama geliyor ve bu hiçbir inandırıcılığı yok. Ama AKP’li seçmenin gözünde var.




Önceki Haber
Mahkemeden örnek karar: Sarkıntılık değil cinsel saldırı, kadının özgürlüğü kısıtlanmıştır
Sonraki Haber
HDP'li Adem Geveri serbest bırakıldı