Ana SayfaGüncelDevlet Tiyatroları özelleşecek: Eserlerde ‘milli’ hassasiyet dönemi

Devlet Tiyatroları özelleşecek: Eserlerde ‘milli’ hassasiyet dönemi

HABER MERKEZİ – Devlet Tiyatroları 5 yıl içerisinde idari anlamda özelleştirilecek. Buna göre oyunlar ‘yerli’ ve ‘milli’ değerler gözetilerek seçilecek.

Kültür politikalarını önemli ölçüde etkileyecek olan 3. Milli Kültür Şurası’nın sonuç raporu çıktı.

Rapora göre devlet, şehir ve belediye tiyatroları idari anlamda özelleştirilecek. Bu tiyatroların özel tiyatrolara benzetilerek özelleştirilmesini öngören karar uzun zamandır rafta bekletiliyordu.

Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre bu kurumların ödeneklerinde 5 yıllık süre içinde her yıl yüzde 20 oranında kısıtlamaya gidilecek.

Tiyatrolar da bu uygulama ile ‘devlet teşviki ve özel iyileştirmelerle’ sivilleşecek.

Ayrıca buna göre kurumda çalışan sanatçıların çoğu emekliliğe teşvik edilecek.

Bundan böyle sahne sanatları repertuvarında yerli ve yabancı eser dengesi ‘milli değerler’ gözetilerek sağlanacak. Devlet orkestralarının performansları da değerlendirilecek.

O rapordan bazı başlıklar:

* Kültür Politikaları Komisyonunca, bakanlığın yeniden yapılandırılması, Milli Kültür Strateji Belgesi hazırlanması, genel bütçe içinde münhasıran kültüre ayrılan payın en az iki katına çıkarılması, tarihi eserlerin yoğunluklu bulunduğu yerlerdeki şehir planlaması ve kentlerin genel estetiğinin korunmasına yönelik çalışmalarda bakanlığın söz sahibi olması önerildi.

* Ayrıca üniversitelerde sanat ve kültür yönetimi ile kültür politikası bölümlerinin açılmasını sağlamak için YÖK ve ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunulması, kültür ve sanat kurumlarının devamlılıklarının temini için vergi indirimlerinden kapsamı genişletilerek yararlandırılması ve kamu bütçesiyle yönetilen kültür ve sanat kurumlarının idari özerkliklerinin sağlanarak güçlendirilmesi teklif edildi.

* Kültür Ekonomisi Komisyonunca da kültür ve sanat ürünlerinin satın alınmasında Kamu İhale Kanunu mevzuatında gerekli kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması, bakanlık ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının kültür ve sanat niteliği bulunan mal ve hizmet ürünlerini özel sektörden doğrudan satın alabilmesine imkan sağlayacak ve yaratıcı endüstrilerin finansmanında kullanılabilecek kültür fonu kurulması, özel sektörün sponsorlukları ve finansörlüklerinin vergi muafiyeti ve istisnaları gibi araçlarla özendirilmesi önerildi.

* Komisyon ayrıca yetenek sahibi insanların ve girişimcilerin teşvik edilmesi, bunun için başta İstanbul’un yeni oluşturulacak bölgesinde olmak üzere yurt sathında “kuluçka” programları yürütülmesi ve “yaratıcı ekonomi parkları” kurulması, markalaşma için yol haritası hazırlanması, kültür ürünleri ekonomisini geliştirmek için kültür ürünlerinin üretimi ve ticarileştirilmesinin teşvik edilmesi ile hukuki güvenlik ortamının güçlendirilmesi teklifinde bulundu.

Sinema, Radyo ve Televizyon Komisyonu, şu tekliflerde bulundu:

Ortak kültürel hafızaya sahip ülkelerin de dahil olduğu İstanbul merkezli bir ‘sinema fonu’ ve ‘sinema enstitüsü’ oluşturularak ortak filmlerin yapılması, savaş, göç gibi toplumsal hafızada yer etmiş olayların yaşandığı otantik mekanların film çekimleri için değerlendirilmesi, Türk dizi sektörünün, evrensel insani değerlere uygun içerik açısından denetlenmesi, dizilerin kültür ve medeniyetini tanıtma, sevdirme, Türk markalarını özendirme aracı olarak kullanılması, Türk sinema arşivi, müzesi ve Yeşilçam sinema platosu kurulması, ödül alan yapımlar için seyirci bileti üzerinden destek verilmesi ve biletlerin kütüphanelere gidenlere, müze kart alanlara dağıtılması gibi uygulamalarla bu yapımların tanıtılması, dizi emekçilerinin çalışma şartlarının hafiflemesi için dizi sürelerinin dünya standartlarına indirilmesi, kültür ürünlerinin üretimi ve tüketiminden KDV ve stopajın kaldırılması.