Ana SayfaGüncelİstanbul ve İzmir’de 8 Mart mitingleri: Kadınlardan her dilde isyan, her dilde ‘Hayır’

İstanbul ve İzmir’de 8 Mart mitingleri: Kadınlardan her dilde isyan, her dilde ‘Hayır’

HABER MERKEZİ – İstanbul’da kadınlar, 8 Mart kutlaması için mitingin yapılacağı Bakırköy Özgürlük Meydanı’na akın etti. Binlerce kadının doldurduğu meydanda ilk sözü KHK ile ihraç edilen Betül Celep aldı. Ardından ise tutuklu bulunan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın 8 Mart mesajları okundu. İzmir’deki kadınların buluşmada ise Gündoğdu Meydanı renk cümbüşüne döndü.

İstanbul’da da birçok kadın kurumunun ortaklaşa düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin ilki, “Kadınlar birlikte güçlü” şiarıyla bugün Bakırköy Özgürlük Meydan’ında yapılan mitingle başladı.

İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla çok sayıda kadın, Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak amacıyla, sabah saatlerinden itibaren İncirli Köprüsü’nde toplanmaya başladı. Daha sonra yürüyüşün başlayacağı Dikilitaş’a gelen kadınların yürüyüşü başladı.

Renkli görüntülerin oluştuğu yürüyüşte, kadınlar sık sık zılgıtlar çekerek, isyanlarını haykırdı. Yöresel kıyafetler ve erbaneleri ile yürüyüşe geçen kadınlar, mor feminalar ve kendi sembollerini taşıdı.

İstanbul Bakırköy

Kadın kurumları ise, hazırladıkları pankartlarla, “Kadın emeğinin yok sayılmasına hayır”, “Kadınlar yaşayacak”, “8 Mart’ta kadınlar her dilde isyan ediyor, her dilde ‘Hayır’ diyor”, “Kadınlar ‘hayır’ diyor, mücadele büyüyor” ve “8 Mart ruhuyla ‘hayır’ kazanacak, kadınlar kazanacak” dedi.

Kadınların bu yıl kıyafetlerindeki ağırlıklı renkler ise mor ve beyazdan oluştu. Kadın direnişi ve barış selamlanırken, bu yıl 8 Mart rengi mor, ruhu ise referandum oylaması için “Hayır” oldu.

İstanbul Bakırköy

Yürüyüşte Halkların Demokratik Partisi (HDP) tutuklu milletvekilleri ile tutuklu Kürt kadın siyasetçilerin fotoğraflarının bulunduğu dövizler de taşındı.

İstanbul

İstanbul 8 Mart mitingi

Binlerce kadının, “Yaşam hakkımız, özgürlüğümüz, bedenimiz, emeğimiz için ‘Hayır'” sloganıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaki mitingi yürüyüşün ardından başladı.

8 Mart mitinginde ilk konuşan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen Betül Celep oldu.

Kadıköy’de 40 gündür direndiğini belirten Celep, “Kadınların sesi olmaya çalışıyorum. Şimdi yine birlikteyiz. Ben direnmeyi fabrikalarda direnen kadınlardan öğrendim. Onların mücadelesine sahip çıktım. Kadınlar var oldukça dünyayı güzelleştirecek. Asla yenilmeyeceğiz biz kazanacağız. Susmayacağız, korkmayacağız itaat etmeyeceğiz” dedi.

Ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın miting için gönderdiği 8 Mart mesajları okundu.

Sebahat Tuncel: Kadın direnişini örgütlemek tarihi bir sorumluluktur

Sebahat Tuncel’in mesajı şöyle:

Sevgili kadınlar merhaba; başka bir yaşam mümkün diyerek yola çıkan, eşitliği ve özgürlüğü için barışı ve adaleti sağlamak için yan yana gelen, dayanışmayı büyüten, yüreği mücadele coşkusu ile atan kadınlarımızı en içten duygularımla selamlıyorum.

Kadın özgürlük mücadelemiz açısından önemli bir gün olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sizler ile birlikte sokaklarda, alanlarda olmayı çok isterdik. Ancak; kadın özgürlük mücadelemize ve demokratik siyasetime yönelik geliştirilen saldırılar nedeniyle bugünü zindanlarda karşılıyoruz. Bugünü her zamanki gibi yüksek bir moral ve coşkuyla karşılıyoruz. Kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin sistematik hale getirildiği bir dönemde, kadınları yaşamın tüm alanlarında sesini yükseltmesine, kadın dayanışmasını yükseltmesine her zamankinden çok ihtiyaç var. Kadınlar olarak dünya kadınları ile yan yana gelerek, adalet eşitlik, özgürlük ve barış mücadelemizi yükseltmek; bize dayatılan tüm cinsiyetçi politikalara karşı durmak özlemini duyduğumuz dünyayı kurmak açısından önemli olduğunu biliyoruz.

Milliyetçiliğin, dinciliğin, militarizim, cinsiyetçiliğin, ırkçılığın körüklendiği halklarımızın kadınlarına savaşın dayatıldığı, kentlerimizin yerle bir edildiği, kadınları toplumsal yaşamın dışına itilerek eve hapsedildiği faşizm uygulamalarına karşı yapılacak olan tek şey; kadın direnişini örgütlemektir. Özellikle partimize yönelik geliştirilen siyasi soykırım operasyonlarında on binleri aşan Kürt siyasetçi, milletvekili, belediye eş başkanları ile il ve ilçe eş başkanları rehin alınmıştır. Bu politikalara karşı kadın özgürlük mücadelemizi ve kadın direnişini örgütlemek tarihi bir sorumluluktur.

Bunu en iyi şekilde yerine getirdiğimize inanıyor kadınların örgütlü mücadelesini büyüten tüm kadın yoldaşlara Silivri zindanından selam ve sevgilerimi yolluyor 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

İstanbul

Figen Yüksekdağ: Kadınlar, ‘Hayır’ın en doğal örgütleyicileri

Figen Yüksekdağ’ın mesajı ise şöyle:

Faşizmi ve tekçi anlayışı yıkacak olanın kadınlar olacağını söylerken kuru bir propaganda yapmıyoruz. Çok somut bir temele dayanıyoruz. Kadınlar, ‘Hayır’ın en doğal örgütleyicileridirler. Zira biliyoruz ki kadınlar, kendi varlıklarını tarih boyunca hep ‘Hayır’ diyerek inşa ettiler. ‘Hayır’ dediğimiz zaman gerçekten yaşayabildik. Kocaya, sevgiliye, patrona, devlete, kısacası erkek-egemen bütün kurumlara, bütün tavırlara ‘Hayır’ dedikçe kadın olduk, özgür olduk, biz olduk. İşte bugün de kadınlar olarak yapacağımız şey, çok iyi bildiğimiz bu iradeyi, yani direnme, reddetme ve kendi alternatifini inşa etme iradesini herkese yaymaktır. İşte, önümüzdeki bu 8 Mart’ta da, bin yıllara dayanan bu gücümüzü, yani reddetme gücümüzü, tüm meydanlarda, alanlarda, sokaklarda egemenlerin yüzüne bir kez, bin kez daha, milyonlarca kez daha haykıracağız: Hayır! Biz, başka dünya inşa edeceğiz!

Ortak metin Tükçe ve Kürtçe okundu

Konuşmaların ardından kadınların ortak olarak hazırladığı 8 Mart metni Kürtçe ve Türkçe okundu.

Metnin Türkçesini kadınlar adına okuyan Şenay Kumus, 1857 yılında 40 bin dokuma işçisinin çıktığı grevin ve saldırılarla 129 kadının yanarak hayatını kaybetmesinin üzerinden uzun yılların geçtiğini hatırlatarak, tüm baskılara ve saldırılara rağmen kadınların hakları için bir kez daha alanlardan haykırdıklarını ifade etti.

Ortak metinden öne çıkanlar şöyle:

Bize dayatılan referandumla birlikte bu alanda geleceğimizle ilgili daha büyük bir tehdide karşı buluştuk. Bize dayatılan belki de telafisi imkansız bir şekilde olacak olan, haklarımızı, kazanımlarımızı elimizden almaya çalışan bir rejim değişikliğidir. Ancak biz kadınlar biliyoruz ve inanıyoruz ki bu saldırıyı yine bizim gücümüz ve mücadelemiz püskürtecektir.

Demokrasi kisvesi altında faşizmin inşa edildiğini görüyoruz. Meşrulaştırılan olağanüstü hal; evde, sokakta, ailede, devlette sırtımıza bir yük olarak binmeye devam ediyor. 12 Eylül’ü aşan, OHAL’li savaşlı, bombalı ve krizli bir ortamda ‘tüm yetkiyi bana verin’ diyen ‘tek adama’ ‘15 yıl yeter, bin kere hayır’ diyoruz. Biz kadınlar; kadın dayanışmasından aldığımız güçle bize dayatılmak istenen, köle düzeninize karşı çıkıyor, isyan ediyor ve kendi emeğimizle kurduğumuz yaşamı kimseye teslim etmeyeceğimizi haykırıyoruz.

Başka bir dünyanın, başka bir yaşamın mümkün olduğunu vurgulayan Şenay Kumus, son olarak “’Hayır’larımızla bu dünyayı büyütmeye çağırıyoruz” dedi.

İstanbul Bakırköy’deki 8 Mart mitingi, kadınların müzik dinletileri, halayları ve direniş sloganlarıyla son buldu.

  Kadınlar 8 Mart'ı sokaklarda karşılıyor: İşte il il eylem programı

İstanbul’da 8 Mart Çarşamba günü ise Taksim’de her yıl düzenlenen geleneksel “Feminist Gece Yürüyüşü” yapılacak.

İzmir

İzmir Gündoğdu Meydanı 8 Mart’a büründü

8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında İzmir 8 Mart Platformu’nun çağrısıyla kadınlar Gündoğdu Meydanı’nda buluştu.

Birbirinden renkli döviz ve flamalarla “Karanlığa inat yaşam hakkımız, özgürlüğümüz, bedenimiz ve emeğimiz için direniyoruz” şiarıyla binlerce kadın meydanı doldurdu.

Gündoğdu Meydanı’na gelen bir grup kadının dövizlerine el konulmak istendi. Üzerinde “Sara, Rojbin, Ronahi”, “Kürdistan’da katledilen kadınlar onurumuzdur” yazılı dövizlere el koyan polislere, kadınlar sloganlara tepki gösterdi. Ceylan Önkol’un fotoğrafları için de “Bu kimin” diye soran polise kadınların tepki göstermesi üzerine fotoğraflar geri verildi. Ayrıca bir kadının üzerinde bulunan Özgürlükçü Demokrasi gazetesine “Sakıncalı” denilerek el konuldu.

Meydan mitingin başlamasına saatler kala renk cümbüşüne döndü. Meydana rengarenk ulusal kıyafetleriyle giriş yapan Kürt kadınları ise ilgi odağı oldu.

Meydanda kurulan platformda çalınan şarkılarla halaya duran kadınlar sık sık sloganlarla taleplerini dile getirdi.

İzmir Gündoğdu Meydanı

“‘Hayır’ diyoruz”

Miting Tertip Komitesi adına basın metni Canan Kaplan, Ezgi Bahçeci ve Hazal Beytaş tarafından okundu. Okunan metinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilişinin ardından 160 yıl geçmesine rağmen kadınların hala hakları için mücadele ettiği kaydedildi.

Kadınların dünyanın her yerinde gericiliğe, emperyalizme, yoksulluğa, şiddete meydan okuyarak alanlara çıktıklarının belirtildiği metinden öne çıkanlar şöyle:

Kadınlar toplum içinde eşit birer yurttaş olarak görülmedi. Kadınlar işsizlikle baş başa bırakılıp, güvencesiz esnek çalışmaya, borç yüküne mahkûm ediliyor. Kadınların kreş hakkını elinden alan, aslında sosyal devletin görevi olması gereken çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi işleri kadının omuzlarına yıkan bu anlayış; aynı zamanda kadınları ev içinde güvenceden yoksun çalıştırıyor. AKP iktidarı, kendi dönemi boyunca kadınları çalışma hayatına katma yönündeki politikalar yerine, bize istikamet olarak evin yolunu gösterdi. Bunu asla kabul etmiyoruz.

OHAL yasaları ile birçok bilim kadını ve kamu çalışanı kadının haklarını savunma imkânından yoksun bırakılarak işlerinden atıldı. Kadın milletvekillerinin özgürlüklerinin elinden alındığını ve vekilliklerinin düşürülmeye başlandı. Kadın düşmanı politikalara karşı kadınların birlik, beraberlik ve dayanışma mücadelesini sürdürecekler.

Oy kullanacak her kesimden kadına buradan sesleniyoruz. Parlamenter sistemin ve hukukun tarafsızlığının ortadan kaldırıldığı, halkın egemenliğini hiçe sayan, hesap sorulamayan tek adam rejimi, biz kadınlar için ortaçağ anlamına geliyor. Biz kadınları birleştiren neyse, Hayır’ımızı o büyütecektir. Kadın erkek eşit olamaz diyenlere, boşanmayı engellemeye, tecavüzleri aklamaya çalışanlara, kadın milletvekillerini mecliste darp edenlere, çocukları istismarcılara teslim edip utanmadan alkışlayanlara ‘Hayır’ diyoruz.

Miting, kadın müzik gruplarının sahne almasıyla ile devam ediyor.


* Bu haber dihaber ve Gazete Şûjin‘den derlenmiştir.