KADAV’dan cezaevindeki kadın ve çocuklar için ihtiyaç kampanyası

HABER MERKEZİ – Kadınlarla Dayanışma Vakfı, hak ihlallerinin giderek arttığı cezaevlerinde ihtiyaçları karşılanmayan kadın ve çocuklar için kampanya başlattı.

Cezaevlerindeki hak ihlalleri ve tutuklulara yönelik baskılar OHAL döneminin de etkisiyle giderek artıyor. Bu durum kadın tutukluları en temel haklarından dahi mahrum bırakıyor.

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) bünyesinde gönüllü çalışan kadınlar, cezaevlerinde bulunan kadın ve çocukların ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve hak ihlallerine dikkat çekmek için kampanya başlattı.

Kadınlar, kendi internet sitelerinden ve e-mail adreslerinden temel ihtiyaç listesi yayınlayarak, tutuklu ve hükümlülerin ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.

Adalet Bakanlığı’ndan tüm projelere engel

KADAV’lı kadınlardan Beyza Gök, derneğin 3 yıldır cezaevlerindeki kadınlarla iletişim halinde olmaya çalıştıklarını ancak Adalet Bakanlığı tarafından bunun engellendiğini söyledi.

Gazete Şûjin’e konuşan Gök, şunları söyledi:

Cezaevindeki kadınlara yönelik belirli projeler yazıldı fakat hiç birini Adalet Bakanlığı kabul etmedi. Aynı zamanda avukat görüşlerinden aile görüşlerine ve mektuplara kadar bütün iletişim kanalları OHAL süreci ile birlikte cezaevlerinde kapanmış durumda.

Aslında şunu demeye getireceğim, kapatılmanın kendisi zaten çok yaşama hakkına bir darbeyken, üzerine olan herhangi bir hak ihlali işkencedir zaten.

Tutuklulara destek için çağrı

Başlattıkları kampanya ile kadın ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını belirten Derya Yılmaz ise şunlara değindi:

Bizler bu ihtiyaçları karşılayamayacak noktadayız. Hem çocuklar, hem kadınlar için. Amaç, güncel durumdaki fiziksel ihtiyaçların karşılanabilmesi için bir nebze destek olmak. Bir iletişim kanalı kurmak ve ne olup ne bittiğini, başlarına bir şey gelirse bundan haberdar olabilmek adına da bir iletişim kanalı. Şu an çok acil ihtiyacı olan insanlar var. Bu bir cımbız olabilir, ped olabilir.

“Hepimiz tehdit altındayız”

Cezaevindeki başlatılan açlık grevlerine ilişkin de “Biri ölse şansa öğreneceğiz” diyen Yılmaz, şunları dile getirdi:

Şunu çok iyi biliyoruz; biz şu an şansa dışarıdayız. İki gün sonra ben de içerde bir birey olabilirim ve hepimiz olabiliriz. Hepimiz bu tehdidin altındayız.