Ana SayfaGüncelMültecilere yönelik ‘nefrete ortak olma’: Yalan bilgiler üzerinden yürütülen ırkçılığa karşı kampanya

Mültecilere yönelik ‘nefrete ortak olma’: Yalan bilgiler üzerinden yürütülen ırkçılığa karşı kampanya

HABER MERKEZİ – Mültecilere karşı yayılan yalan bilgiler üzerinden yürütülen ırkçı linç politikalarına karşı kampanya başlatıldı. Kampanyanın yürütücülerinden Dilan Taşdemir, Gazete Karınca’ya yaptığı açıklamada mültecilerin Suriyeli ya da Kürt olmasının ırkçılık ile karşılaşmaları için yeterli sebep iken yanlış bilgilerin ırkçılığı alevlendirdiğine dikkat çekiyor.


Haber: ALTAN SANCAR


İzmir’de Halkların Köprüsü Derneği aktivistleri, mültecilere karşı yayılan yalan bilgiler üzerinden yürütülen ırkçı linç politikalarına karşı kampanya başlattı.

#Farkındamısınız adıyla başlatılan kampanya aracılığı ile mültecilere karşı yürütülen nefret söylemlerine dikkat çekilirken, mülteciler hakkında başta sosyal medyada olmak üzere yayılan yanlış bilgilere cevaplar veriliyor.

Gazete Karınca’ya bilgi veren kampanya yürütücülerinden Dilan Taşdemir, dernek olarak yalnızca mülteciler ile değil aynı zamanda ezilen tüm halklarla ve kesimlerde dayanışma halinde olduklarını belirtiyor.

Suriye’de yaşanan savaş ile beraber ağırlıklı olarak kendileri ile bir dayanışma gösterdiklerini belirten Taşdemir, derneğe ve faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri aktarıyor:

Halkların Köprüsü Derneği olarak, maddi yardım dağıtılmasından ziyade, tüm ötekileştirilenlerin haklarının kazanılması için çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Dernek olarak LGBTİ mülteci, kadın mülteci ve nefret söylemi gibi grupları gibi çeşitli çalışma grupları oluşturarak faaliyetlerimizi alanlar üzerine yoğunlaştırıyoruz. Nefret söylemlerine karşı oluşturduğumuz ve ‘Nefretsizler’ adını verdiğimiz çalışma grubu ile mültecilere karşı yürütülen nefret kampanyalarına karşı bir duruş gösteriyoruz. Suriye’den Türkiye’ye gelen mülteciler 6 yılı aşkın süredir büyük hak kayıplarına uğruyorlar ve ağır şartlarda yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Böylesi ağır koşullarda yaşamak durumunda bırakılan mülteciler, aynı zamanda ağır bir ırkçılığa da maruz kalıyorlar. Irkçılık Türkiye şartlarında son dönemde ortaya çıkan bir şey değil ve mülteciler de artık bu uygulamalardan paylarını alıyorlar.

Mültecilere yönelik nefret söylemlerinin bir nedeninin de yayılan yanlış bilgiler olduğunu vurgulayan Taşdemir, yanlış bilgilerin Türkiye’de ırkçılık argümanı haline geldiğini belirtiyor.

Mültecilerin Suriyeli ya da Kürt olmasının ırkçılık ile karşılaşmaları için yeterli sebep iken yanlış bilgilerin ırkçılığı alevlendirdiğini belirten Taşdemir, devamla da şunları aktarıyor:

Mültecilere karşı nefreti körüklemek isteyenlerin belli argümanlara ihtiyaçları var ve bu nedenle yanlış bilgileri fısıltı yolu ile yaymayı tercih ediyorlar. Türkiye’de bilginin doğruluğu da sorgulanmaz hale getiridiği için bilginin kaynağı ve doğruluğu sorgulanmadan toplumsal alanda kabul görüyor. Üretilen “Suriyeliler sınavsız üniversiteye giriyor, Suriyeliler binlerce lira maaş alıyor, Suriyeliler oy kullanacak” tarzındaki yanlış bilgiler siyasi odaklar tarafından da meşruiyet kazanmak amacı ile üretiliyor ve sosyal medya aracılığı ile yayılıyor. Dernek olarak bu durumun önüne geçmek amacı ile doğru bilinen yanlışları düzelterek sosyal medya üzerinden yaymayı amaçlıyoruz. Kampanyayı başlattığımız günden bu yana oy kullanma ve sınavsız üniversite konularındaki yanlış bilgilere açıklık getirmeye çalıştık. Yürüttüğümüz çalışmada karşılaştığımız en ciddi problemlerden biri de geleneksel medyanın geniş ağlarına karşı bizlerin dar imkan ve olanaklarla doğruyu yaymaya çalışmamız. Aynı zamanda dış politikada kavga edilen ülkelere karşı mültecileri tehdit unsuru olarak kullanan bir siyasi yapının varlığı da bizleri çalışma noktasında oldukça zorluyor.

Mültecilere yönelik ırkçı kampanyalara ve nefret söylemlerine karşı toplumun tüm bireylerinin üzerine çeşitli görevler düştüğüne dikkat çeken Taşdemir, dernek olarak yürüttükleri kampanyaya destek çağrısında bulunuyor.

Taşdemir, kampanya görsellerinin yaygınlaştırılması ile mültecilere yönelik nefret söylemleri ile herkesin mücadele edebileceğini belirtiyor.