Ana SayfaGüncelBozdağ, Danıştay’ın kararını ‘şimdiden’ açıkladı: ‘Ret’ dışında karar verme seçeneği yok

Bozdağ, Danıştay’ın kararını ‘şimdiden’ açıkladı: ‘Ret’ dışında karar verme seçeneği yok

HABER MERKEZİ – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP’nin “mühürsüz pusula” kararının iptali için Danıştay’a başvurmasına tepki gösterdi, “Danıştay’ın ‘ret’ dışında karar verme seçeneği yoktur” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) işleminin iptali talebiyle dün Danıştay’a başvuruda bulunmuştu.

Twitter hesabından konuyla ilgili bir açıklama yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim konularıyla ilgili tüm itirazları karara bağlama görevinin Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) olduğunu söylerken, Danıştay’ın kararını ise ‘şimdiden’ açıkladı.

Bakan Bozdağ, “YSK kararlarıyla ilgili Danıştay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) dahil hiçbir mahkemeye başvurulamaz” ifadesini kullandı.

Seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevi, Yüksek Seçim Kurulunundur. YSK’nın verdiği kararlar aleyhine Danıştay ve Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir mahkemeye/mercie başvurulamaz. Buna rağmen başvuru halinde, Anayasa ve yasalarımıza göre Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın “RET” kararı dışında karar verme seçeneği yoktur. Nitekim ayrımsız Anayasa Mahkemesi yapılan başvurulara “kabul edilmezlik”, Danıştay ise aynı gerekçelerle onlarca “ret” kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler bireysel başvurunun konusu da olamaz.

Daha önce AYM’nin “kabul edilemez”, Danıştay’ın da “ret” kararları verdiğini hatırlatan Bozdağ, CHP’yi “Demokrasilerde milletin kararından üstün karar yoktur, CHP millet iradesini hazmedememiştir” sözleriyle eleştirdi.

Demokrasilerde milletin kararı üstünde karar yoktur. Millet adına karar veren yargı, milletin sandıkta verdiği kararı üstüne karar veremez. Milletin verdiği kararlar aleyhine hiçbir mahkemeye/mercie başvurulamaz. Milletin verdiği kararları, hiçbir mahkeme bozamaz/değiştiremez. Sandık sonuçları ve milletin iradesi, mahkeme kararıyla yok sayılamaz, değiştirilemez. Milletin kararı herkesi bağlar.

Demokratlar, millete güvenenler, milletin kararı istediği gibi olmasa dahi milletin kararını kabul ederler, milletin kararına saygı duyarlar ancak demokrat olmayanlar, millete güvenmeyenler, istedikleri çıkmazsa milletin kararını kabul etmezler/milletin kararına saygı duymazlar. CHP, hem demokrat geçiniyor; ama demokrat gibi davranmıyor hem de halkçıyız diyor ama halka güvenmiyor. Demokrat gibi davranmayan demokrat, halka güvenmeyen halkçı olur mu? CHP,demokrasiyi içselleştirememiş ve millet iradesini hazmedememiştir.

Ortada halkına inanmayan, demokrat davranmamayan,millet iradesini ve hukuku yok sayan, milletiyle mahkemelik bir CHP var.Tam evlere şenlik. Bilmeli ki milletten alamadığı kararı CHP, millet adına karar veren mahkemelerden alamaz. YSK’nın kararı aleyhine hiçbir mercie başvurulamayacağı anayasa hükmü olduğu halde CHP, bile bile neden yargıya gidiyor,sizce?

CHP’nin başvurusu

CHP, mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu işleminin iptali talebiyle dün Danıştay’a başvuruda bulunmuştu.

Başvuruyu, CHP’nin avukatı Atilla Kart yapmıştı.

Kart, Danıştay başvurusunun ardından yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

Anayasa açık, idari işlemler denetime tabi. Danıştay’a başvurumuzu yaptık. Bunun anlamı nedir? Talebimiz kabul edildiği takdirde Danıştay’ın gerekçesi önemlidir. Gerekçe çok açıktır. Bu yeni baştan tasnifi gerektirir. Bin civarı sandıkta blok oy kullanıldığı sabit. Kullanılan oyların tümünün yeni baştan sayılma zorunluluğu var. Zaten bir tutanak tutmamışsanız o başlı başına ihlaldir hukuki bir sakatlıktır.

Yargı demokrasiye sahip çıkmak zorunda. Yaptığımız başvuruda, kesin sonucuna kadar yürütmenin durdurulması talebinde de bulunduk. Bu karar netleşemeden YSK’nın seçim sonuçlarını kesinleştirmemesi gerekir. Bu doğrultuda yürütmenin durdurulmasını talep ettik. YSK seçimin sonucunu kesinleştirirse yeni bir yeni bir anayasa ihlaline yol açmış olacaktır. Bu ihlalin elbette adli anlamda sonuçları da olacaktır.

AYM ve AİHM’e şu anda da başvuru yapılabilir genel merkezimiz değerlendiriyor. Bizim bu yaptığımız başvuru tümüyle idari işleme yöneliktir. Bu kadar net olgulara rağmen olumsuz karar çıkarsa hem iç hukuk hem uluslararası hukuk alanında gereken yapılacaktır.