Ana SayfaGüncelCHP’li Sarıhan: Açlık grevleri çok kritik bir noktada

CHP’li Sarıhan: Açlık grevleri çok kritik bir noktada

HABER MERKEZİ – 64’üncü günde devam eden açlık grevi eylemlerine ilişkin Meclis’te konuşan CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, grevlerin çok kritik bir noktada olduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, bugün 64’üncü gününe giren cezaevlerindeki açlık grevlerini Meclis’in gündemine taşıdı.

Meclis’te konuşan Sarıhan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekillerinin cezaevlerindeki hak ihlalleri ve açlık grevi eylemlerine ilişkin tavrını eleştirdi.

Hali hazırda 34 farklı cezaevinde toplam 305 siyasi tutuklunun süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu belirten Sarıhan, bunların 67’sini kadınların oluşturduğuna dikkat çekti.

Tutuklular “Ağır tecrit koşullarına son verilsin” diyor

Grevlerin çok kritik bir noktada olduğunu söyleyen CHP’li vekil, bir siyasi dava avukatı olduğu vurgusunu yaptı ve açlık grevleri sürecinin yaratacağı  sonuçlara şu sözlerle dikkat çekti

Bu sebeple çok iyi bilirim açlık grevleri süreçlerinin insanların yaşamlarını ne ölçüde etkilediğini, ya onları hayattan alıp götürdüğünü ya da “Wernicke-Korsakoff” denilen bir hastalık sebebiyle onları yaşayan ölüler hâline getirdiklerini bilirim.

Tutuklular diyorlar ki: “Ağır tecrit uygulamalarına son verilsin.” Diyorlar ki: “Koğuşlar çok kalabalık. Yatak yeterli değil. Korkunç bir havasızlık var. 10 kişilik odalarda 20-25 kişi yatıyoruz. Havalandırmaya çıkarken ‘Ayakkabı çıkart.’ komutları veriliyor, bu onurumuzu kırıyor. Doktor ihtiyaçlarımız karşılanmıyor. Sosyal alanlar yasaklandı, kitaplar yasaklandı.”

BM’nin asgari standartlarını ve Türkiye’deki yasaları hatırlattı

Vekilleri kendi çıkardıkları yasalara sahip çıkmaya ve sorumluluğa davet eden Sarıhan, sorunu Cezaevleri Alt Komisyonu’na havale etmenin çözüm getirmeyeceğinin de altını çizdi. Sarıhan şu şekilde konuştu:

Tutuklu ve hükümlüler, bizden Anayasa değişikliği konusunda bir talepte bulunmuyorlar, onunla ilgili bir tartışma açmıyorlar ama “Onurlu bir insan gibi yaşamak ihtiyacındayız, bu ihtiyacımız giderilsin” diyorlar. Onlara kulak vermemek mümkün mü? Diyeceksiniz ki “Onlar siyasi tutuklular, Şakran’dakiler de sol siyasi tutuklu, ee, bize ne canım, hepsi teröristtir.”

Birleşmiş Milletler’in asgari standartlarına ve Türkiye’deki Ceza İnfaz Yasası’na dikkat çeken Sarıhan, şöyle devam etti:

Orada diyor ki “Tutuklu ve hükümlünün insan onuru her şeyin üzerindedir, ona zalimane muamelede bulunamazsınız, onun bütün haklarını korumak zorundasınız.” Bu yasaları bu Parlamento yaptı. Şimdi, biz, bu yasalara rağmen, cezaevlerindeki bu acıya kulaklarımızı tıkar ve yok sayar, bunun araştırılmasını reddedersek ya da bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun cezaevi alt komisyonuna havale edersek, cezaevi alt komisyonundan da bir sonuç almak mümkün olmayacaktır.

‘İdam’ gündemine Gülten Akın şiiriyle yanıt

Sarıhan sözlerini yakın zamanda yaşamını yitiren Gülten Akın’ın açlık grevinde iken söylediği “42 Gün” şiirinden “Büyü de oğlum sana baban idamlar alacak” sözleriyle devam ettirdi ve şöyle sonlandırdı:

Şimdi, yeniden idamlar alma pazarlığına yönelme yerine, insan haklarını korumak için ayağa kalkalım.