‘Marjinalin de ötesinde’: Rize’de HDP’li bir ‘Hayır’cı olmak
HABER MERKEZİ – Abdurrahman Aydın Rizeli, eş başkanları dahil 13 milletvekili tutuklu olan HDP’nin seçmeni ve referandumda ‘Hayır’ diyecek bir yurttaş. Kentteki baskı ortamından bahseden Aydın, ‘Hayır’ çıkması durumunda ‘bir parça nefes alınacağını’ söylüyor ve ekliyor: “Geleceğe bir parça umutla bakmış oluruz. Ama çok da değil.”
16 Nisan’a sayılı günler kala BBC Türkçe’den Selin Girit Rize’de referandumun nabzını tuttu.
Girit’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketinde düzenlenen mitinge ve referanduma dair izlenimlerinin yer aldığı yazısının başlığı şöyle: “Rize: Erdoğan’a teveccüh yüksek”.
Bu izleminde Girit, kentte ‘Hayır’ın izine rastlanmazken dört bir yanın ‘Evet’ pankartları ile dolu olduğunu belirtiyor.
Girit’in konuştuğu seçmenler de büyük oranda ‘Evet’çi çünkü kentte ‘Hayır’ diyen pek az.
“Burada ‘Hayır’ tişörtü giyen ya cinayete kurban gider ya…”
Ancak Girit ismini açıklamayan, kentteki üniversitede okuyan ‘Hayır’cı bir gencin şu sözlerini aktarıyor: “Bu okulda muhtemelen ‘Hayır’ oyu verecek olan tek kişi benim.”
Ben tek adam sistemine hayır diyeceğim, kuvvetler ayrılığının kaybolmaması için hayır diyeceğim, cumhuriyetin korunması için hayır diyeceğim.
Çoğu insan ‘Evet’ ile ilgili sosyal medyada paylaşımlarda bulunuyor. Ama ben hiçbir şekilde fikrimi söyleyemiyorum. Yaptığım zaman başıma kötü şeyler geleceğini biliyorum.
Mesela bu üniversitede ‘Hayır’ tişörtü giyip herhangi bir insan dolaşabilir mi? Dolaşamaz. İmkanı yok. Muhtemelen ya cinayete kurban gider ya bir kavgayla karşılaşır. Buna yüzde 100 diyebilirim. Burada ‘Hayır’ standı bile açılamaz.
Kentte HDP’li bir ‘Hayır’cı olmak
Selin Girit’in konuştuğu bir diğer ‘Hayır’cı ise Çamlıhemşin’in Çinçiva köyünde bir kafe işleten Abdurrahman Aydın.
Aydın da BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Rize’de muhalif olmak zor” diyor.
Uzun süre ABD’de yaşadıktan sonra, 11 yıl önce memleketine dönmeye karar veren Aydın hakkında, geçen yıl Facebook’ta yaptığı 14 paylaşım nedeniyle ‘terör propagandası’ suçlamasıyla dava da açılmış.
Öyle ki Aydın’ın haftada iki kere karakola gidip imza vermesi gerekiyor ve bir yıl da yurtdışı yasağı var.
Selin Girit’e kentte muhalif olmanın zorluğunu anlatan Aydın, yaşadığı yerdeki üç HDP seçmeninden biri olduğunu da belirtiyor.
Aydın, bu nedenle daha büyük baskı altında kaldığını da ekliyor ve politik duruşu yüzünden insanların kendisiyle konuşmamaya, selamlaşmamaya başladığını anlatıyor:
Özellikle HDP’li olmak marjinalin de ötesinde. Gitgide kötüleşen bir durumdayız.
Şimdilik sadece konuşmama, tehdit etme, ‘Bak şöyle olur, böyle olur, fazla konuşma, kendini öne atma, dükkanın kapanır, ruhsat alamazsın, bir şey çıkar, bir şey olur, git buradan, buralardan gitsen iyi olur, sat evini,’ gibi şeyler söyleniyor.
Ancak Aydın buna rağmen memleketinden gitmeyeceğini ifade ediyor:
Burası doğduğum büyüdüğüm yer. Evim var. Hayatımı burada kurdum. Eşim burada benimle beraber. Burada yaşayacağız. Gitmek gibi bir niyetim yok.
Aydın, referandumdan ise ‘Hayır’ sonucu çıkmasını umuyor.
‘Hayır’ çıkarsa sevinirim. Bir parça nefes almış oluruz. Geleceğe bir parça umutla bakmış oluruz. Ama çok da değil.
