Ana SayfaGüncelTürkan Şoray: Kadının baskıya karşı tavrı estetiğe yansıdığında sinema başka bir boyuta geçebilir

Türkan Şoray: Kadının baskıya karşı tavrı estetiğe yansıdığında sinema başka bir boyuta geçebilir

HABER MERKEZİ – Uçan Süpürge bir ilke imza atarak kadın yönetmen ve yapımcıları bir araya getirdi. Etkinliğe katılan Türkan Şoray kadınlar istediği takdirde sinemada mucizeler yaratabileceğini söyledi. Şoray, “Kadınların her türlü baskı ve egemenliğe karşı duran tavrı estetiğe de yansıdığı zaman sinema bambaşka bir boyuta geçebilir” dedi.

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında Divan Otel’de Kadın Yönetmenler ve Yapımcılar Buluşması Etkinliği düzenlendi.

Etkinliğe Türkan Şoray, Lale Mansur, Derya Alabora, Deniz Türkali, Prof. Dr. Fatmgül Berktay, Melek Özman, Halime Güner gibi isimlerinde aralarında bulunduğu çok sayıda sinemacı, aktivist ve akademisyen katıldı.

“Kadın bakış açısı sinemaya farklı bir yön veriyor”

bianet‘in haberine göre Festivale 20 yıldır destek veren Türkan Şoray, kamera arkasındaki kadınların ilk defa bir araya geldiklerini belirterek şunları söyledi:

Kamera arkasında kadın, kendi farklı estetiğiyle, alışılmış dünya görüşleri dışında kadın bakış açısını yansıtarak sinemaya farklı bir yön verebiliyor. Bu sadece kadın olmakla değil, farklı itirazları olmakla ilgili bir şey. Kadınların her türlü baskı ve egemenliğe karşı duran tavrı estetiğe de yansıdığı zaman sinema bambaşka bir boyuta geçebilir.

Feminist hareketin sinemaya yansıması

Feminist hareketin sinemaya nasıl katkı sunduğunu da anlatan Şoray, devamla şunları söyledi:

Feminist hareket sinemaya yansıdıkça, eşitlik tartışıldıkça, erkek egemen sinema dünyasında erkek yönetmenler edilgen kadın yerine daha yaşayan kadınları var etmeye başladılar. Kadın hareketinin, feminist hareketin emeğiyle, kadın yönetmenlerin adı daha fazla duyulmaya başladı. Mesela bu sene Yeşim Ustaoğlu İstanbul Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı.

Kadın isterse sinemada mucizeler yaratabilir. Bu beraberlik ve dayanışmanın yıllarca sürmesini ve sinemaya güzellik getirmesini diliyorum. Daha nice 20 yıllara.

Berktay: Temsil politik bir mesele

Prof. Dr. Fatmagül Berktay da “Temsilin Cinsiyeti” başlıklı konuşmasında yaşadıkları doğrultusunda kadınların baskıları içselleştirdiğinden dem vurarak şunları aktardı:

Kadının, birleşik erkek öznelliği üzerinde bir tehdit oluşturduğu varsayılıyor.  Kadınlar yaratılan ürünleri değerlendirirken de kendisini varolan toplumsal ve ideolojik tablonun dışına taşıyamıyor çünkü temsil politik bir mesele. Kadın sanatçılar da diğer kadınlar gibi bir yandan çeşitli sınırlamalarla kuşatılmış ve aynı zamanda bu baskı ve sınırlamaları içselleştirmiş durumdalar. Bu içselleştirmeden doğan rekabet ve dayanışma yoksunluğunu konuşmalıyız.

“Bu bir adalet çağrısı”

“Toplumda varolan iktidar ilişkileri kadınların bölünmesine ve kendi üzerindeki iktidarların katmerlenmesine yol açıyor” diyen Berktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz buna biyolojik determinizm diyorduk, bugün de bu bizim karşımıza fıtrat edebiyatı olarak çıkıyor. Kadınlar bütün ezilenlerle birlikte ve onların haklarına sahip çıkarak, o ezilmenin bir parçası oldukları sorumluluğu içinde bir duyarlılık sergiliyor. Bu aynı zamanda bir adalet çağrısı anlamına geliyor.

Bu anlamda kadınların sanatsal yaratıcılığı ve üreticiliği kamusal alanda bir hak savunuculuğu oluyor ve bize özgürlük olanağını ifade ediyor, hem kadınların kendileri için hem de toplumun bütünü için. Kadınlar kendilerini daha çok ifade ettikçe, ezilenleri kuşatan sessizliğin kırılması anlamına geliyor. çünkü biz biliyoruz ki sükut hiç de altın değil.

Hakkari’den Kıbrıs’a festival her yerde

Festival 20 – 23 Mayıs arasında KAMER’in iş birliğinde Adıyaman, Ağrı, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Hakkâri, Kars, Malatya, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Tunceli, Van’da, Kadın Platformu’nun iş birliğinde Çanakkale’de, Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin desteğiyle Edirne’de, Karya Kadın Derneği’nin desteğiyle Muğla’da, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin desteğiyle İzmir’de, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı’nın iş birliğinde Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleşecek.




Önceki Haber
Ücretsiz konut evrensel bir hak olmalı – Poppy Noor
Sonraki Haber
Rıza Türmen yazdı: Referandum AİHM'e gider mi?