Ana SayfaGüncelBaykal: Yüzde 49’u tutmanın yolu, adayı netleştirmek; Gül ismini de ciddiye alırım

Baykal: Yüzde 49’u tutmanın yolu, adayı netleştirmek; Gül ismini de ciddiye alırım

HABER MERKEZİ – CHP Milletvekili Deniz Baykal, “Cumhurbaşkanı adayı olacak kişi CHP’nin başına geçmeli” açıklamasında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması halinde arkasında olacaklarını belirten Baykal, Abdullah Gül’ün isminin gelmesi halinde ise bunu ‘ciddiye alacağını’ söyledi. Baykal aksi bir durumda da kurultaya gidilmesi çağrısında bulundu.

CNN Türk’te Ahmet Hakan ile ‘Tarafsız Bölge’ programına konuk olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandumun ardından partisinin izleyeceği politikaları değerlendirdi.

Baykal, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili soruları da yanıtladı.

“Yüzde 49’u tutmanın yolu adayı netleştirmek” diyen Baykal, partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması halinde destek vereceklerini, 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün isminin gelmesi halinde ise bunu ‘ciddiye alacağını’ söyledi.

Baykal’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Yüzde 49’u tutmanın yolu, adayı netleştirmek

Kemal Kılıçdaroğlu ‘Ben cumhurbaşkanı adayıyım’ derse biz de ‘Tamam’ deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. ‘Hayır olma’ demeyi uygun görmeyiz. Doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı olma hakkı var. Kendisi uygun gördüğünde böyle bir karar alacaktır. Yüzde 49’u tutmanın yolu, adayı netleştirmek.

CHP 2019’daki seçimde aday çıkartmalı

Bu ciddi bir iştir. Ciddi bir sorumluğu olan bir iştir. Bunu net bir şekilde ifade ediyorum. Benim böyle bir talebim yok. Aday olacak kişi CHP’nin başına geçmeli. Eğer Kılıçdaroğlu ‘Aday değilim’ derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı.

Şu an bir isim konuşmak doğru olmaz. Adayımız CHP’li olmayabilir. Adaylık için Abdullah Gül ismi gelirse ben ciddiye alırım. Varsa öyle bir niyeti değerlendirilir, çok gecikmemesi lazım. Şu ana kadar Abdullah Bey’den böyle bir talep gelmedi. Bu konuda bir temasımız olmadı.

1946 seçimi hatırlatma ve kıyaslaması

1946 seçimleri talihsiz bir denemedir, valilerin müdahale ettiği, yönlendirdiği bir seçim olmuştur, ‘açık oy gizli tasnif’ gibi acı bir deneyle başladık ama o acı deneyimin bir yararı oldu. Herkes ibret aldı, İsmet Paşa 12 Temmuz bildirisini yayınladı, daha sonra 1950’de örnek bir seçim yapıldı ve 27 yıllık bir iktidar sandıkla değişti. Muhteşem bir olaydır.

Bu son referandum bütün bunların ötesinde, hem referandum sürecindeki haksızlığıyla, adaletsizliğiyle, hukuksuzluğuyla, hem de sandık sürecinin çarpıklığıyla, belki dünya tarihinde ilk kez mühürsüz oy kullanmayı yasal kabul eden bir yetkili organ kararının ışığında yapılmış olmasıyla başlayan bir seçim süreci.

Meclis’te müzakere edilirken 12-13 milletvekili tutuklu. Olmaz. Bugün Venedik Komisyonu da, AGİT de bunları söylüyor. 46 seçimi 27 yıllık iktidarı bitiren seçim oldu. Valiler müdahale etti, şimdi de müdahale etti. 46 seçimi nasıl bitirmişse iktidarı ve yıllarca dile dolanmışsa, bu da öyle olacak. Bu çok ayıplı bir seçim, yakışmıyor bu seçim Türkiye’ye. Yüzde 49-51 sonuç, gönül rahatlığıyla ‘Anayasa değişmiştir’ demek içinize siner mi?

MHP ile Kürtler bir araya geldi

‘Hayır’da bu Türkiye’nin siyaset yelpazesinde olan tüm renkler hiçbir emir komuta olmadan doğal olarak bir araya geldiler. Türkiye birden bir kucaklaştı. Saadet var, MHP tabanı var, ÖDP ve sol siyasetler var, sosyal medya bütün kesimleriyle var, CHP var. Fevkalade zengin bir tablo ortaya çıktı. Kürtler var. Birlikte olmakta sakınca görmediler. MHP ile Kürtler bir araya geldiler. Bu ‘Hayır’ genç bir ‘Hayır’, eğitimli ‘Hayır’, şehirli bir ‘Hayır’ ve toplumumuzun geleceğine yön verecek olan kesimlerin yansıdığı bir ‘Hayır’. Yüzde 49’un değerini bilelim Türkiye olarak. Türkiye’deki muhalefet potansiyelinin tümünü kucaklayarak iktidarın karşısına yeni bir anlayışla çıkmamız lazım. Parti olarak yapılacak şeyler var, partiyi aşarak yapılacak şeyler var.