Ana SayfaKültür-SanatBİR SERGİ | Önce’nin ve Sonra’nın toplaştığı bir optik an: ‘Cennette Uzun Bir Kış’

BİR SERGİ | Önce’nin ve Sonra’nın toplaştığı bir optik an: ‘Cennette Uzun Bir Kış’

HABER MERKEZİ – Özgür Demirci’nin ‘Cennette Uzun Bir Kış’ adlı sergisi 20 Mayıs’a kadar Mamafi Art Project’te.

Özgür Demirci’nin yaşamı ve zamanı ardışıklı bir çizgi olarak değil de döngüsel ve tekrarlara dayanan bir mefhum olarak ele aldığı “Cennette Uzun Bir Kış” adlı sergisi Mamafi Art Project’te ziyaretçilerini bekliyor.

Firdevs Kayhan ve Wenda Koyuncu’nun küratörlüğünü yaptığı sergi ismini Barış Tuna’nın yeni romanı olan ‘Cennette Uzun Bir Kış’tan alıyor.

Demirci bu sergide yer alan çalışmalarında insan, beden, hayvan, bitki arasında hiyerarşik bir konumlandırma yapmadan, yaşam ve doğayı bir bütünsellik içinde aksettiriyor.

Sergi tanıtımından

Özgür Demirci Cennete Uzun Bir Kış adlı sergisinde yaşamı ve zamanı ardışıklı bir çizgi olarak değil de, döngüsel ve tekrarlara dayanan bir mefhum olarak ele almaktadır. Sanatçı, yaptığı çalışmalarda geçmiş zamanın, psikolojik, mitsel, dini, kültürel ve siyasi etkilerini şimdiki zamanın içinde görmekte ve gelecek zamanda da varolma ihtimallerini belirlemektedir.

Demirci, yarattığı imgelerde içinde bulunulan zamanı; Önce’nin ve Sonra’nın toplaştığı bir optik an olarak düşünebileceğimizi ifade etmektedir. Teolojik ve seküler dünya algısı açısından birçok düşünür, din adamı veya sanatçı benzeri fikirleri savunmuştur. Yaşanmış ve bitmiş tek bir anın olmadığını, zamanı bölmenin, dün, bugün, yarın gibi basit bir sınıflandırma yapmanın yanlış olduğunu savunmuşlardır. Bergson, Deleuze, Nietzche, Proust bu düşünce içindeki birkaç kişiden biridir sadece. Bu düşünürler için yaşam sürekli bir biçimde tekrarlara ve bu tekrarlarda oluşan farklar üzerine bina edilmektedir.

Demirci de bu döngüselliği tuallerine nakş ederken, geçmişe gitmez, geçmiş olanı bugüne getirir ve onunla muhasebesini bugünden geriye giderek yeniden kurar. Yarattığı renk rejimi ve imge dünyasında, mitsel veya arkaik dünyanın çağcıl dünya ile komşuluğunu görünür kılmaya çalışır.

Beden ve uzuvları üzerinden sembolik yatırımlarını İslamiyet’ten İslamiyet öncesi inanç dünyasına; Zerdüştilik’ten, Maniheizm’den, Şamanizm’den feyz alarak geliştirir. Resimlerinde insan, beden, hayvan, bitki arasında hiyerarşik bir konumlandırma yapmadan, yaşam ve doğa bir bütünsellik içinde aksettirilir. Sanatçı; geçmiş zamanın kendi önüne serdiği kartları olduğu gibi almaz, kendi ruhsal haritasındaki yansımalarına göre kartları seçer ve oyuna katılır. Bunu yaparken özellikle bazı inanışlarda atık olan, mekruh, günah veya yasak olanı organik bir estetik içinde kritik ederek normalleştirir veya kimi yerde radikalleştirir.

“Bu ağlamaklı haliyle harikulâde bir akşam yaşıyordu”, Tuval üzerine yağlı boya, 130 x 200 cm, (2017)

Boğaziçi Sanat, Mamafi Art Project (MAP) hakkında

Mamafi Art Project, Firdevs Kayhan ve Mahmut Wenda Koyuncu’nun uzun süren çalışmalarının ardından Eylül 2016’da oluşturdukları, sanatsal ve sanat kuramsal pratiklerin buluştuğu bağımsız bir sanat kuruluşudur.

Galata’da kurulan Boğaziçi Sanat’ın çatısı altında konuşlanmış MAP, plastik sanatların, sinema, mimari, kent okumaları, kültürel çalışmalar, sosyoloji, felsefe ve psikoloji gibi disiplinlerle bağlantıları üzerine akademik sanatsal etkinlikler gerçekleştirmeyi amaç edinmektedir. Bu amaçla çağdaş sanatın ulaşılabilir ve anlaşılabilir olmasını, izleyici, koleksiyoner ve sanatçı arasındaki mesafeyi kısaltmayı misyon edinmiş, kamusal sorumluluk bilinciyle hareket eden Boğaziçi Sanat’la aynı tutku etrafında çalışmalarını birlikte yürütmektedir.

MAP, sergiler, performanslar, sunumlar, atölye çalışmaları, sanat danışmanlığı, sanatçı monografileri gibi üretim sahalarından gelen her katmandan sanatçılar ile hiyerarşi gözetmeksizin demokratik bir buluşma alanı olarak yoluna devam ediyor.

Adres: Hacımimi Mah. Galatamandırası Sok. No:22 D:1, Galata-Karaköy / İstanbul

Previous post
Almanya Dışişleri Bakanı'ndan İncirlik tepkisi
Next post
Federal Kürdistan’ın bağımsızlığı: KDP’nin fikir, zikir ve eylem uyumsuzluğu