Ana SayfaGüncelErdoğan’la görüşme öncesi ABD kongresi Trump’ı mektupla uyardı: Türkiye’de muhalifler hapiste

Erdoğan’la görüşme öncesi ABD kongresi Trump’ı mektupla uyardı: Türkiye’de muhalifler hapiste

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Donald Trump’la yapacağı görüşme öncesi ABD Kongresi üyeleri Başkan Trump’a Türkiye’ye dönük uyarı ve talepler içeren bir mektup gönderdi. Mektupta Türkiye’de muhaliflere ve gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalara, hak ihlallerine ve muhalefetin ‘şaibeli’ dediği, AGİT’in ise usulsüzlüklere dikkat çektiği referandum sonuçlarına dikkat çekiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Donald Trump’ın ABD Başkanı olmasının ardından ilk kez ABD’ye gitti.

Erdoğan’ın bu ziyaretinde en kritik gündemlerin ABD’nin YPG’ye silah temini, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi ve Reza Zerrab olması bekleniyor.

Erdoğan ile Trump’ın 20 dakika sürmesi öngörülen baş başa bir görüşme yapacağı belirtiliyor.

İki lider arasındaki görüşme bugün Türkiye saati ile 19:30’da, Beyaz Saray’da yapılacak.

Görüşme öncesi Kongre’den Trump’a mektup

Ancak Erdoğan’ın ziyareti öncesinde ABD Kongresi’nde bir grup Cumhuriyetçi ve Demokrat, Başkan Donald Trump’a Türkiye’ye dönük uyarı ve talepler içeren bir mektup imzaladı.

Ohio’lu Cumhuriyetçi Kongre üyesi Bill Johnson ve Illinois’li Demokrat Kongre Üyesi Brad Schneider’ın kaleme aldığı mektubun içeriği üzerinde iki parti de anlaştı.

Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’in haberine göre ABD Başkanı Trump’a hitaben yazılan ve Dışişleri Bakanı Rex Tillleson’a da gönderilecek olan mektupta Türkiye’de muhaliflere ve gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalara, hak ihlallerine ve muhalefetin ‘şaibeli’ dediği, AGİT’in ise usulsüzlüklere dikkat çektiği referandum sonuçlarına dikkat çekildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılamaya hazırlandığınız şu günlerde Türkiye’deki demokratik değerlerin dramatik olarak gerilemesinden ve insan haklarının uğradığı erozyondan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmek için size yazıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmenizde şu konulara öncelik vermenizde ısrarlıyız.

Türkiye’nin demokratik kimliği uzun yıllardır Türk-Amerikan ilişkilerinin ve bu ülkenin bölgedeki rolünün bir parçası. Türkiye NATO ittifakına ilk çok partili seçimlerinin yapıldığı yıldan iki yıl sonra 1950’de katıldı. Türkiye’nin demokrasisi hem ittifak için önemli bir güç, hem de Balkanlar ve Ortadoğu’da istikrar kaynağı oldu.

Tutuklu HDP’liler

“Erdoğan ve yandaşları, ifade özgürlüğü gibi temel hakları boğmak ve demokratik olmayan eylemlerine her türlü muhalefeti engellemek için mahkemeleri kullanarak hukukun üstünlüğüne yönelik saldırılarını sürdürüyor” ifadelerinin yer aldığı mektupta, tutuklamalara dikkat çekilirken, muhalif siyasetçilerin cezaevinde konulduğu belirtiliyor:

Hükümet ‘terörle mücadele’ adı altında siyasi muhalefet gruplarına ve etnik Kürtlerin de aralarında olduğu azınlık topluluklarına yönelik doğrudan tehditlerini arttırdı. Muhalif siyasi parti liderleri ve milletvekilleri hapse atıldılar. Medya haberlerine göre 16 Nisan referandumundan sonra da hükümet bu gruplara yönelik baskılarını sürdürdü.

Referandum uyarısı

Muhalefetin Yüksek Seçim Kurulu’nun son dakikada aldığı ‘mühürsüz oy’ kararı nedeniyle ‘şaibeli’ olarak değerlendirdiği ve AGİT’in de usulsüzlüklere dikkat çektiği referandumda mektupta yer alıyor:

Erdoğan’ın demokratik kurumları hepten zayıflatması için temel oluşturan ve şeffaflıktan uzak olarak gerçekleştirilen son anayasa referandumundan özel olarak endişeliyiz. Referandum medya ve sivil toplumdan eleştirel seslerin hapse atıldığı, medya üzerinde sıkı kontrollerin uygulandığı bir olağanüstü hal altında yapıldı. Referandumun meşruiyetini izlemekle görevli AGİT’in seçim gözlemcileri, yaygın biçimde usulsüzlük tespit ettiler.

Medyaya baskı

Mektupta ayrıca medya üzerindeki baskılara da değiniliyor; Türkiye’deki medyanın Erdoğan hükümetinin sansürüne ve sindirme çabalarına maruz kaldığı ve gazetecilerin hedef alındığı ifade ediliyor.

Sınırsız Gazeteciler Örgütü’nün 2017 dünya basın endeksinde Türkiye’yi 180 ülke arasında 155’inci sırada gösterdiğinin hatırlatıldığı mektupta, Türkiye’nin dünyanın basın özgürlüklerinde en kötü ülkeleri arasına girdiği kaydediliyor.

Uluslararası Af Örgütü verilerine de gönderme yapılan mektupta hapis gazeteciler ile kapatılan medya kuruluşlarına dikkat çekiliyor.

‘Kritik süreç’ vurgusu

Devamla, Türkiye-Amerikan ilişkilerinin kritik bir andan geçtiğinin vurgulandığı mektupta şu ifadeler yer alıyor:

ABD Türkiye’deki demokratik değerlere ve insan haklarına saygının desteklenmesi noktasında samimi ve kararlı davranmalıdır. Bu hem Türkiye’nin kendi geleceği hem de ABD ve NATO’nun bölgedeki uzun vadeli çıkarları için gereklidir. O nedenle de Türkiye’nin demokrasisini hem Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağınız görüşmenin hem de ABD’nin ondan sonraki süreçte Türkiye politikasının önceliği haline getirmenizi bekliyoruz.




Önceki Haber
Sırbistanlı aktivist kadın: Geçmişle yüzleşmek sağlıklı bir gelecek için hayati
Sonraki Haber
Belgeselci Kazım Kızıl cezaevinden fotoğraf gönderdi