Ana SayfaManşetHDP’nin ‘ittifak’ çağrılarına sol muhalefet ne diyor?

HDP’nin ‘ittifak’ çağrılarına sol muhalefet ne diyor?

HABER MERKEZİ – 16 Nisan’da gerçekleştirilen referandum ardından başlayan ve devam eden siyasi ittifak tartışmalarını EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş Gazete Karınca’ya değerlendi.


Haber: ALTAN SANCAR


Başkanlık teklifinin oylandığı referandum sonuçları ardından ‘Solda yeni bir ittifak oluşturulmalı’ çağrılarını değerlendiren Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, ortaya çıkacak bir ittifak ile Türkiye’nin siyasal atmosferinde değişim yaratılabileceğini belirtti.

Alper Taş: Birleşik bir hareket anlayışına ihtiyaç var

Türkiye’de birleşik bir hareket anlayışına ihtiyaç olduğunu belirten Alper Taş, ortaya çıkacak bir ittifakın öznelerinin sosyal demokratlar, sosyalistler ve Kürt Hareketi’nden oluşması gerektiğini belirtti.

Haziran Hareketi’nin bir birleşeni olarak, Türkiye’nin yeni ve birleşik bir hareket anlayışına ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Haziran Hareketi olarak, birleşik yürüme yol ve yöntemlerini önümüzdeki dönem memleketin birçok yerinde yürüteceğimiz halk toplantıları ile çıkartacağımızı düşünüyoruz. Bu bağlamda şimdiden mahalle ve köylerde çalışmalar yürütüyoruz.

Ancak ittifak derken, %49’un tamamının bir siyasal ittifakının söz konusu olmadığını bilmemiz gerek. Referandum sonucundan böylesi bir apolitik sonuç da çıkarmamız gerek. Evet, %49’luk sonucun bir anlamı var ve bu anlam tek adam devletine ‘hayır’ demek. Ama onun etrafında toplanmış olan siyasal özneler çok farklı ve tamamının bir siyasal potada buluşması çok mümkün gözükmüyor. Ortaya çıkan %49’u anlamlandıran ilerici, demokrat ve devrimci halk güçlerinin kendi dışında kalan siyasal kesimlerden yurttaşları da kapsayacak bir yol arayışı konusunda önümüzdeki dönem ön yargısız biçimde ele alması gerekiyor. Sonuç itibari ile böylesi bir oluşumun öznelerini sosyal demokratlar, sosyalistler ve Kürt Özgürlük Hareketi olarak ele almakta fayda var. Çünkü ortaya çıkan sonucun öne çıkan öznelerini ağırlıklı olarak bu üç grubun oluşturduğunu görebiliyoruz.

Türkiye’nin  sosyalistlerinin, sosyal demokratlarının ve Kürt Hareketi’nin yeni bir yol ve birleşik mücadele konusunda kafa yormasının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Selma Gürkan: 16 Nisan’da başardık yine başarabiliriz

İttifak tartışmalarını değerlendiren EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise AKP’nin politikalarının ‘Evet’ diyen emekçileri de etkilediğini belirterek halkın yaşadığı ortak sorunlar üzerinden mücadelede birleşmesi gerektiğini vurgu yaptı.

İttifak çağrılarını gerektiren bugünkü koşullar aslında yeni değil. AKP hükümetinin bir rejim değişikliği çabası, çalışma hayatına dair politikaları, demokratik hakların ve kazanımların bir bir yok edilmesi, siyasal özgürlüklerin kısıtlanması yönündeki çabaları ve bu çabalarını besleyen politikalarına karşı ortak mücadele platformları, birlikler hayli zamandır tartışılıyor. Referandum sonrası bu ihtiyacın daha yüksek sesle ve daha geniş kesim tarafından dillendirilmesi önemlidir.

Halkın yaşadığı sorunları ve beklentileri dikkate aldığımızda elbette bu ittifak çağrıları kıymetlidir ve hayata geçirilmesi de önemlidir. Hatırlanırsa daha önce Rıza Türmen, Demokrasi İçin Birlik Hareketi’nin temellerini oluşturan “Bir Demokrasi Cephesine Gereksinim Var” başlıklı yazısında demokrasi için bir araya gelinecek çerçeveye dair öneriler sunmuştu. Sonrasında düzenlenen kurultayda bir platform ortaya konulmuştu, ittifakın fikirlerinin temelini oluşturmak adına bu platform değerlendirilebilir.

Temel demokratik talepleri içerecek bir ortak mücadele platformu temelinde şekillenecek birlikler de tartışılmalıdır elbette. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘Evet’ diyenlerin de ittifaka katılması konusunda; unutmamalıyız ki bugün uygulanan politikalar aslında “Hayır” diyen emekçiyi olumsuz etkilediği kadar “Evet” diyen emekçiyi de etkilemektedir.

Kaldırılacak kıdem tazminatı, iş güvencesi, örgütlenme önüne konulan engeller, varlık-ahilik-bireysel-emeklilik fonları, kamu kaynaklarının, yeraltı, yerüstü kaynaklarının talanı. Hükümetin uygulamaya koyduğu ve hazırlık yaptığı düzenlemeleri düşünürsek bütün bir halkın sorunudur bu politikalar.

Emek Partisi olarak biz de halkın referandum tercihleri üzerinden bölünmesini değil, yaşadığı ortak sorunlar üzerinden mücadelede birleşmesi gerektiğini savunuyor, bunun için çabalıyoruz. Oluşacak böylesi bir ittifakın değişim getirmesi de oldukça mümkündür. Referandum kampanyası sürecinde ortak çalışmalar yürütürken, yaşanılan ve yaşanılacak sorunları tespit ederken epeyce bir deneyim biriktirildi. Üstelik daha önce de çeşitli biraraya geliş deneyimleri oldu.

İhtiyacı doğru tespit edip, doğru çözümler ve doğru yöntemleri ortaya koyabilirsek bunu başarabiliriz. Tekel direnişinde, Gezi’de,7 Haziran’da, metal direnişinde, Kobane dayanışmasında ve ilan edilen resmi sonuç ne olursa olsun 16 Nisan’da başardık yine başarabiliriz. Ortaya çıkacak böylesi bir ittifakın sorumluluğunu kimler almalıdır konusunu  değerlendirmek de gerek. Burada görev hepimize düşüyor. HDP, CHP, EMEP, Haziran Hareketi, Halkevleri, sendikalar, meslek örgütleri. Kısaca AKP iktidarının sömürü, savaş ve baskı politikalarına itirazı olan her kurum, örgüt, birey bu konuda sorumluluk almalı ve bu sorumlulukla hareket etmelidir.

HDP’nin ‘ittifak’ çağrıları

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, muhalefetin ‘şaibeli’ olarak nitelendirdiği 16 Nisan’daki referandumun ardından, tutuklu bulunduğu cezaevinden bir ‘ittifak’ mesajı göndermişti.

Mesajında “Bizler demokratikleşmeye ve temel özgürlük ilkelerine, toplumsal barış perspektifine sahip olabilecek çalışmalara açık olacağız” diyen Demirtaş, söz konusu çalışmaların ‘Evet’ içinden de ‘Hayır’ içinden de olabileceğini söylemişti.

“Halkı hiç kimse kendi siyasi malı gibi göremez, hiç kimse ilkesiz uzlaşmaları halka dayatamaz” diye devam eden Demirtaş,Herkes bilmeli ki, demokrasi ortak paydasında önümüzdeki dönem yeni ittifak olasılıkları şekillenebilir. Siyaset kurumu buna açık olmak zorundadır. Hep ifade edildiği gibi siyasette yirmi dört saat bile uzun zamandır. 2019’a kadar birçok siyasi parametrede değişiklikler olacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

Demirtaş’ın bu mesajı sonrası, 6-7 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği Meclis Grubu ve MYK toplantısında “Barış Planı ve Yol Haritası” oluşturma kararı alan HDP, bu planı Mayıs ayı içerisinde il eşbaşkanları, Parti Meclisi ve 20 Mayıs’taki büyük kongreye sunacağını açıklamıştı.

Konuyla ilgili açıklama yapan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “ölüm olmadan istişareyle bir mücadele hattının ortaya konulması gerektiğini” belirterek, “Savaşı istemeyen, çoğulcu kimliğiyle, eşitlik, özgürlük isteyen herkese ittifak çağrısında bulunuyoruz. Gelin umutlarımızı birleştirelim” demişti.