Ana SayfaÇalışma Yaşamı‘Mektuplar’ın çevirmeni: Nuriye Gülmen’in Türkçeye kazandırdığı kitaplar

‘Mektuplar’ın çevirmeni: Nuriye Gülmen’in Türkçeye kazandırdığı kitaplar

HABER MERKEZİ – Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın ihraç edildikleri işlerine iade talebiyle başlattıkları eylem 190’ıncı, açlık grevi eylemi ise 70’inci gününde. Peki, edebiyat mezunu olan ve işinden edilen akademisyen Gülmen’in Türkçeye kazandırdığı kitaplardan haberdar mısınız?

OHAL kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın başlattıkları açlık grevi eylemi 70’inci gününde sürüyor.

Gülmen, Selçuk Üniversitesi’nde araştırma görevlisi iken açığa alınmış ve 9 Kasım günü Ankara Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı basın açıklaması ile oturma eyleminin startını vermişti.

Gülmen ile başlayan eylem Semih Özakça, Acun Karadağ, Veli Saçılık’ın katılımı ile büyümüştü.

Gözaltı ve polis müdahalesiyle geçen oturma eylemlerinin ardından ise Gülmen ve Özakça açlık grevine başlama kararı vermişti.

  Açlık grevi ve öncesi: Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın direnişinin 188 günü

Peki, bugün 70 gündür Semih Özakça ile birlikte açlık grevi eyleminde olan Nuriye Gülmen’in Türkçeye kazandırdığı kitaplardan haberdar mısınız?

2006-2009 yılları arasında Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı bölümünde yüksek lisans eğitimi alan Gülmen, bugüne kadar Franz Kafka’nın “Milena’ya Mektuplar”ı ile Hermann Hesse ve Thomas Mann’ın mektuplaşmalarını içeren kitapları Türkçeye kazandırdı.

Gülmen’in Almanca aslında çevirdiği ve ‘yeryüzünün en büyülü, en karanlık ve en umutsuz aşkı’ olarak nitlendirilen Franz Kafka ve Milena Jajenska arasındaki yazışmaları kapsayan “Milena’ya Mektuplar” Timaş yayınlarınca basıldı.

Yine aynı yayınevinden 20. yüzyılın Nobel Edebiyat Ödülü sahibi iki yazarı olan Hermann Hesse ve Thomas Mann’ın ‘mektuplar’ını Türkçeye kazandıran isim de Nuriye Gülmen.

Bu kitap ise 1930’lu ve 1940’lı yıllarda savaşın saçmalığına, diplomatların basiretsizliğine, Nazilerin vahşetine, milliyetçilikten beslenen tecrit ve ötekileştirmeye karşı duran; Almanya ve Avrupa’nın kaderi için düşünen ve üreten iki büyük yazarın dostluk, dönemin edebiyat, sanat, yayıncılık dünyasına ve politik gelişmelerine ışık tutuyor.


Gazete Karınca
Previous post
Sigara içtikleri için üç kadına saldıran erkek tutuklandı
Next post
Meclis oturumu, Gülmen ve Özakça için çağrıyla başlatıldı: 'Kulak vermek TBMM'nin görevidir'